GECE GÜNEŞİ | SAR BU ŞEHRİ

5K 327 145
                                    

"Ne?"

Evran'ın şaşkın ve heyecanlı sesi kulaklarıma dolduğunda nefes almayı unuttum. Bir anlık gelen cesaretle söylediğim sözlerden anında pişman olmuştum. Ama artık geri dönüş yoktu.

"Sen... Ciddi misin? Yani seni cidden görebilecek miyim?" Hala şaşkındı, inanamıyor gibiydi. Göremeyeceğini bile bile başımı salladım ve atan kalbimi sakinleştirmek adına elimi kalbime bastırdım.

"Yarım saat sonra görüntülü arayacağım." Hızla telefonu kapatıp elimi yüzüme bastırdım. İlk söylediğimde onu yüz yüze görmekten bahsetmiştim fakat şu an bunu yapabilecek bir cesaretim yoktu.

En azından yine de beni görecekti.

Bu düşünce gözlerimi irileştirirken hızla ayağa kalktım. Hadi Nil, yapabilirsin.

Adımlarımı eve yönlendirip telefonumu cebime attım. Kalbim hala deli gibi atıyordu. Beni görünce ne tepki vereceğini merak ediyordum.

Evranla aramızda ne vardı bilmiyordum. Daha önce ne arkadaşım olmuştu ne de sevdiğim. Bu yüzden hissettiğim şeye bir anlam yükleyemiyordum.

Tek bildiğim şey ona gerçekten çok değer verdiğimdi.

Attığım her adım yüreğimi hoplatıyordu. Ellerimi cebime koyarak titremesini bastırmaya çalıştım. Adımlarımı hızlandırıp düşünmemeye karar verdim.

Eve geldiğimde saat on ikiye, on dakika kalmıştı. Annemle babam uyumuştu. Kapıyı kapatıp odama çıktım ve kaktüslü pijamalarımı giydim. Üstüm ince askılı ve kısaydı, altımda ise şortum vardı. Özenmeye gerek duymamıştım, hazırlanırsam yapmacık duracaktı.

Her zaman yaptığım gibi yatağa girmeden önce saçlarımı taradım ve açık bıraktım. Komidinin üzerinde ki suyumu alıp içtim, dilim damağım kurumuştu.

Derin bir nefes alıp yatağıma oturdum ve yatak başlığına yaslandım. Kucağıma bilgisayarımı aldıktan sonra açıp WhatsApp web'e girdim.

Vazgeçip kaçmam büyük olasılıktı. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kalp krizi geçirebilirdim.

Saçlarımı omzumun arkasına atıp geriye yaslandım ve bilgisayarın ekranından görüntüme baktım, kötü görünmüyordum. Ekranda kendimi incelerken bir arama belirdi.

"Ay, yapamayacağım!" Bilgisayarın ekranını tutup indirecekken duraksadım.

"Sakin ol Nil, sadece bir görüntülü konuşma..." Kendi kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

"1-2-3-4-5" Her sayışımdan sonra derin nefes aldım, hazır hissediyordum. Hafifçe öksürdükten sonra ekranı kaldırdım ve aramayı titreyen ellerimle cevapladım.

Önce heyecandan bembeyaz olmuş yüzümü gördüm. Ardından ekran karardı, ben küçük ekrana geçtim. Ekran açıldığında ise karşımda Evran duruyordu. Başı yana dönüktü ve kabloyla uğraşıyordu.

Nefessiz kaldığımda dudaklarım aralandı. Kalp atışım artacağı halde yavaşlamıştı, onu görmek bana huzur vermişti.

Yan profili son derece iyidi, uzun ve düz bir burnu vardı. Kahverengi saçları karışmıştı, üstünde tişört yoktu ve benimki gibi bembeyaz bir teni vardı.

Hala beni fark etmemişti, ekranı açtığımdan haberi yoktu. Hafifçe gülümsedim.

"Evran?" Sesim kısıktı. Evran sesimi duyduğunda duraksadı ve yüzünü yavaşça ekrana çevirdi. Gözlerimiz birleştiğinde kalbim tekrar deli gibi atmaya başladı, sanki yerinden çıkacaktı.

GECE GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin