GECE GÜNEŞİ | TEKİLA

4.5K 258 34
                                    

Telefon elimde, şok içinde duvara bakıyordum. Az önce ne yaşamıştım ben? Didem kendini küçük düşürmüş ve yalan söylemişti. En önemlisi de bana sürtük demişti. Beni tanımıyordu bile!

Öfkeden deliye dönmüştüm. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Evran gelmeseydi eğer o kızla büyük kavga edebilirdim. Daha önce hiç kavga etmedin Nil...

Evran'ın dedikleri ise yumuşamamı sağlıyordu. Kim bilir kaç senelik arkadaşıydı, bana yanlış yaptığı için tek kalemde silip atmıştı onu.

Hak ettiğini biliyordum bu yüzden kendimi kötü hissetmiyordum. Didem'in gerçek yüzünü görebilmesine sevinmiştim.

Telefonum çalmaya başladığında ekrana baktım, Evran arıyordu. Derin bir nefes alarak aramayı cevapladım ve telefonu kulağıma yasladım.

"Nil?"

"Efendim?"

"Ben çok üzgünüm. Böyle bir şey yapabileceği aklımın ucundan dahi geçmedi."

"Senin özür dilemeni gerektirecek bir sebep yok Evran."

"Biliyorum ama... Kötü hissediyorum işte, üzgünüm."

"Didem sana aşık."

Sesim neden kırgın çıkmıştı? Boğazımı temizleyip dolabımın kapaklarını açtım ve göz gezdirdim, birazdan Yiğit'le buluşacaktık.

"Tahmin etmiştim."

Kaşlarım çatılırken anlamaya çalışıyordum, ne yani Evran bunu biliyor muydu?

"Bunu biliyordun ve arkadaş kalmaya devam mı ettin?"

"Bugün konuşmak istediğini söylediğinde bunu diyeceğini anlamıştım, ben de onu sadece arkadaş olarak gördüğümü söyleyecektim ama gerek kalmadı."

Titrek bir nefes aldım. Dolabımı karıştırırken hala ne giyeceğimi bilmiyordum. Ben bir şey demeyince Evran tekrar konuştu;

"Her neyse, sen neler yapıyorsun?"

"Kıyafet seçiyorum."

"Dışarı mı çıkacaksın?"

"Yiğit'le buluşacağız, bir doğum günü partisi mi ne varmış."

"Parti mi?"

"Emin değilim... Kafede bir kutlama sanırım."

"Parti ve kafede kutlama arasında çok fark var, biliyorsun değil mi?"

Bilmez olur muyum, her gün partiliyorum ben!

"Biliyorum tabi... Gidince göreceğiz artık."

"Pekala..."

Sesi neden böyle kırgın geliyordu? Dün gece ayrılırken yarın buluşacağız demişti. Acaba bugün onunla buluşmayacağım için miydi? Ama o da hiç bunun konusunu açmamış, Didemle bululmuştu! Ayrıca Yiğit'e söz verdiğim için gidiyordum, onu böyle bir anda yalnız bırakmak istemiyordum.

"Yiğit için çok önemli bir gün, onu yalnız bırakmak istemiyorum."

"Sorun değil, sormadım."

Neden böyle ukala cevaplar veriyordu bu!

"Doğum gününe gidiyorum, ne giymem gerekiyor?"

Hem konuyu değiştirmek istiyordum hem de cidden ne giyeceğimi bilmiyordum.

"Pantolon tişört git işte."

Kaşlarım çatılırken göremeyeceğini bile bile cidden mi bakışımı attım. Dışından da söylesene.

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now