KIŞ GÜNEŞİ | KORKU HİKAYELERİ

2.5K 162 76
                                    

Evran Civan:

Sinirle kalp atışım hızlanırken Nil'in yumuşak, küçük elini elimde hissettim. Dişlerimi sıkarak bakışlarımı oradan çekmek istedim ama olmadı, yapamadım.

Şu an karşımda duran kadın, benim ve sevdiğimin hayatını mahvetmişti.

Sevdiğimin ölümden dönme sebebiydi.

Biz bu kadar şey yaşamışken o sanki hiçbir şeyin sorumlusu değilmiş gibi elini kolunu sallaya sallaya geziyordu.

Sinirden kısılan gözlerim ve yumruk yaptığım ellerimle daha fazla dayanamayacağımı anladım ve Didem'e yöneldim. Nil bana seslenirken arkama bakmadım ve adımlarımı hızlandırdım.

"Evran gel buraya!" Nil koşarak önüme geçti ve başını kaldırıp telaşlı gözlerle bana baktı.

"Evran boşver, hadi gidelim." Dediğinde başımı olumsuzca salladım ve sert bir sesle konuştum;

"Hayır Nil, yaptıklarının hesabını verecek."

"Evran ben hepsini geride bıraktım. Geçmişi hatırlatacak hiçbir şeyi istemiyorum." Dedi kısılan sesiyle. Bunu söylerken bile aklına acıları gelmişti ama hala boşver diyordu.

Boş veremezdim.

Elimi çektikten sonra Didem'e ilerledim.

"Didem!" Didem irkilerek başını çevirdiğinde göz göze gelmiştik. Didem benim yedi senelik arkadaşımdı, oysa şimdi bu dünya da en nefret ettiğim kişiydi ve bana bunu yapmasını hala sindiremiyordum.

"Evran?" Dedi şaşkınca. İsmimi onun ağzından duyunca nefret etmiştim. Bakışları arkama kaydığında Nil'i gördü. Gitmek üzere arkasını döndüğünde sertçe kolundan tutup kendime çevirdim. Gözleri korkuyla açılırken kolunu kurtarmaya çalışıyordu.

"Bırak beni, gideceğim."

"Gideceksin Didem, benim söyleyeceklerim bitince siktir olup gideceksin!" Sesimin yükselmesine engel olamıyordum. Didem'in kolunu sertçe bırakıp tiksinir bir şekilde ona baktım. Ondan gerçekten nefret ediyordum.

"Evran ben çok üzgünüm, her şey için." Dediğinde gür bir kahkaha attım.

"Özür mü dilersin? Bir özürle yıkılan iki senemizi geri getirebilir misin? Nil'in ölen annesini geri getirebilir, onun çektiği acıları yok edebilir misin! Nil senin yüzünden ölümden döndü be!"

"Ben böyle olsun istememiştim," dedi dolu gözleriyle. Gür bir kahkaha daha attım. Yüzünde ki o ifade o kadar sahteydi ki nasıl bu kadar kör olabildiğimi düşünüyordum. O aslında hep böyleydi, bunu görememek benim aptallığımdı.

"Ben sadece seni sevdim, gözüm hiçbir şey görmedi ve-"

"Sevgi mi? Sikmişim senin sevgini!" Dedim bağırarak. Ardından işaret parmağımı ona doğrulttum ve daha sakin bir sesle devam ettim; "Senin sevgin, senin hislerin beş kuruş etmez Didem. Eğer sen beni biraz sevseydin, benim canımı yakacak hiçbir şey yapmazdın. Nil'i benden almazdın!"

Gözüm sinirden kararırken elimden bir kaza çıkmaması için kendimle savaşıyordum. Her ne olursa olsun o bir kadındı ve ben bir kadına el kaldıramazdım, kimse kaldıramazdı.

"Çok aradım seni, biliyor musun?" Dedim sinirle karışık bir gülümsemeyle. "Seni hapiste çürütmek için çok uğraştım. Kameralar, görgü tanıkları, ifadeler... Asla vazgeçmeyeceğim Didem, senin peşini asla bırakmayacağım. Bu yüzden her gününü son gününmüş gibi yaşa, her zaman senin ensende olacağım."

Didem arkasını dönüp ağlayarak kaçarken elimi sinirle saçlarımdan geçirdim, kafayı yememe çok az kalmıştı.

"Evran?" Umut'un sesiyle arkamı döndüğümde korkuyla bana bakan Nil'i gördüm.

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now