KIŞ GÜNEŞİ | 911

2.4K 166 56
                                    

Nil Beylice:

Herkes soluksuz bir şekilde bahçenin kenarındaki çalılıklara bakarken Evran'ın tişörtünü sıkıca tutmuş, arkasına saklanmıştım. Korkuyordum ve bir an önce buradan gitmek istiyordum. Kimseden bir ses gelmeyince dehşetle fısıldadım;

"Hadi ne bekliyorsunuz içeri girelim!" Dediğimde sanki bunu bekliyorlarmış gibi eve koşturdular. Evran elimi tuttuktan sonra eve girdik ve kapıyı kapattık. Korkudan bacaklarım titriyor, kalbim deli gibi atıyordu.

Kapıyı kilitledikten sonra hızlıca cama yöneldim ve perdeleri kapattım. Nefes nefese kalmış bir şekilde arkamı döndüğümde Evran da dahil uçan fil görmüş gibi bana baktıklarını fark ettim. Hepsi sarhoştu ve bu hiç iyi değildi.

"Sarhoş olacak vakti buldunuz!" Diye söylenip hızlıca salonun köşesine geçerek perdeyi kaldırdım ve bahçenin kenarına baktım. Kimse yoktu, o şey her neyse sanırım gitmişti.

Derin bir nefes alırken başımı yana çevirdim. Hepsi sırayla yanımda dizilmiş, perdenin altından dışarı bakıyorlardı.

Gülmemek için direnirken bahçeye döndüm, tam o sırada önümüzden hızla bir şey geçti.

"Siktir!" Hep bir ağızdan küfür edip camdan uzaklaştığımızda elimi kalbime götürüp sakinleşmeye çalıştım.

"Ne yapacağız? Ya o bir cinse, ya katilse!" Nehir korkuyla konuştuğunda yutkundum. Hangi seçeneğin daha korkunç olduğunu bile bilmiyordum.

"Buradan hemen gitmemiz gerekiyor." Dediğimde Yiğit saçlarını karıştırarak bana döndü ve gözlerini belerterek konuştu;

"O şey oradayken mi? Hiç sanmıyorum."

"Polisi arayalım." Dedi Volkan ve telefonunu çıkartıp biraz düşündükten sonra numarayı tuşladı ve kulağına yasladı.

"Polis açmıyor!" Dedi sinirle.

"Ne demek açmıyor?" Kaşlarım çatılırken telefonu elime aldım ve ekrana baktım. Ardından sinirle konuştum; "911 tuşlamışsın çünkü!"

Yiğit kahkahalarla gülerken göz devirip polisi aradım. Hepsi sarhoştu ve bu durum hiç iyi değildi.

"Acil durumunuz nedir?" Dedi bir adam.

"Biz evde mahsur kaldık, altı kişiyiz ve evin dışında biri var. Lütfen hemen gelin."

"Öyle mi?" Polisle konuşurken Yiğit hala gülmeye devam ediyordu ve polisin bizi ciddiye almama ihtimali çok yüksekti. Yiğit'e sinirle susmasını işaret ederken Evran Yiğit'in ağzını kapattı.

"Evet, lütfen hemen gelin."

"Şakanın sırası değil, çocuk. Hadi oyalama bizi!"

"N-ne şakası memur bey?" Yüzümden kanımın çekildiğini hissediyordum.

"Az önce biri aradı ve bir grup gencin beni arayıp şaka yapacağını söyledi, arkandan gelen gülme seslerini duymadığımı mı sanıyorsun? Şimdi kapat telefonu, eğer bir daha ararsan hakkında soruşturma başlatırım!"

"Hayır ha-" telefonu kapatmıştı. Sinirle Yiğit'e dönüp omzuna vurdum. "Hepsi senin yüzünden!" Yiğit sarhoş bir şekilde kahkaha atmaya devam ederken Nehir yamuk yumuk yürüyor, bahçeye göz atıyordu. Evran ve Umut ise boşluğa bakıyor, ayakta durmaya çalışıyorlardı. Volkan ise çoktan uyuklamaya başlamıştı.

Üst kattan bir tıkırtı duymamızla bağırırken arkama baktım, hepsi koşturarak evin diğer köşesine gitmişlerdi. Evran koşar adımlarla gelip elimi tutarak beni de aldıktan sonra sırtımızı duvara verdik.

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now