GECE GÜNEŞİ | İLK VE SON

4.3K 243 38
                                    

İrileşmiş gözlerimle şok içinde Evran'a bakıyordum. O da ne yapacağını bilemez bir şekilde oturuyordu.

"Nil, ne yapalım?"

"Sen... Sen, git. Hadi git!" Evran sırıtarak ayağa kalktı ve üstünü düzeltti.

"Nereye gideyim Nil?"

"D-dolaba?" Hızla ayağa kalkıp dolabımı açtım ve Evran'ın kolundan tuttuğum gibi dolaba sürükledim.

"194 lük adamı, bu küçük dolaba sokmayı düşünmüyorsun değil mi güzelim?"

"Evran, hadi!" Annemlerin sesi git gide yaklaşıyordu, merdivenlerden çıkıyor olmalılardı. Evran derin bir nefes alıp zorlukla dolaba girdiğinde kapıyı sertçe kapatıp sırtımı dolaba verdim. Tam o anda kapı açılmıştı.

"Bebeğim?" Annem içeri girdiğinde yüzümde hala az önceki dehşetten iz vardı. Zorlukla gülümseyerek anneme baktım.

"Bir şey mi oldu?"

"Y-yok... Ben uyuyordum da, kapı sesi duyunca korktum. Erken gelmişsiniz."

"Evet, seni özledik." dedi babam içeri geçerken.

"Ee, sarılmayacak mısın?"

"S-sarılacağım tabi." Arkamı dönüp dolabın kapağına baktıktan sonra annemlere yavaşça ilerledim ve ikisine de sarıldım.

"Gel hadi, pizza aldık gelirken. Hem biraz sohbet ederiz."

"Tamam, olur." Hep beraber aşağı inip koltuğa oturduk. Annem pizza kutularını masaya koyduktan sonra kola doldurdu.

"Anlat bakalım, ne yaptın?"

"Asıl siz anlatın, tatil nasıldı?"

"Gayet güzeldi, tek eksik sendin. Seni çok özledik." dedi babam ve kolunu omzuma atıp beni kendisine çekti. Hafifçe gülümseyip başımı omzuna koydum.

"Ben de sizi çok özledim."

"Arkadaşların geldi mi eve?" İçtiğim kola boğazımda kalırken öksürmeye başlamıştım. Gelmez olurlar mı? Hatta siz gelmeseydiniz torununuz bile olacaktı!

"Nehir buradaydı işte, o kadar." Öksürerek kolamı masaya koydum.

"Nehir iyi bir kıza benziyor."

"Öyle..." Hafifçe gülümseyerek başımı salladığımda babam elini yanağıma götürüp hafifçe okşadı.

"Seni yalnız bıraktığımız için gerçekten çok üzgünüz."

"Baba, hiçbir sorun olmadı. Bugüne kadar gitmemeniz sorundu zaten, emin ol kendimi daha iyi hissettim."

Babama sarılıp yanağına ufak bir buse kondurdum. Aynı şekilde anneme de sarıldıktan sonra aklıma gelen şeyle gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

Evran'ı dolapta unutmuştum!

"Ay! Benim gitmem lazım."

"Nereye? Oturuyorduk."

"Odama... Resim çiziyordum da." Az önce uyuyordum demiştin Nil...

Dudağımı dişleyip tepkilerine baktım. Bir şey olduğunu anlamışlardı ama kurcalamamışlardı.

"Tamam kızım, biz çok yorgunuz dinleneceğiz."

"İyi uykular, sizi seviyorum." Bir şey demelerini beklemeden hızla merdivenlerden yukarı çıkıp odama girdim. Evran odada değildi, hala dolapta mıydı cidden?

Dolaba yaklaşıp kapağını açtım ve Evran'a baktım. Anında gülmeye başlarken elim karnıma gitmişti. Kolu bacağı birbirine girmiş, kıyafetlerin arasında masumca bana bakıyordu.

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now