KIŞ GÜNEŞİ | KIRMIZI RUJ

2.2K 193 291
                                    

Sınır 150 oy, 250 yorum. İyi okumalar, sizi seviyorum <3

Not: Yeni bölüm çok hızlıca gelecek muhtemelen, yorum sınırını fikirlerinizi belirterek geçmeye bakın <3

Birkaç ay sonra:

Evran Civan:

"Jingle bells, jingle bells... Jingle all the way!" Yiğit bir oraya bir buraya koştururken bıkmadan aynı şarkıyı söyleyip duruyordu. Heyecanlanmasını anlasam da kulaklarım bunu pek anlamıyordu çünkü yaklaşık sabahtan beri beş yüz kez bu şarkıyı söylemişti.

"Yiğit," dedi Nehir. "Yalvarırım sus artık."

"Ya karışmasanıza bana, iş yaparken şarkı söylüyorum işte!" dedi Yiğit ela gözlerini kısarak.

"İyi de," dedi bu sefer Volkan araya girerek. Yiğit'i kırmadan ne diyeceğini hesaplar gibi birkaç saniye durduktan sonra şirince gülümseyip "şarkının devamını da bilmiyorsun. Sadece bu kısmı söylüyorsun." dediğinde Yiğit bir süre durdu ve irileşmiş gözleriyle Volkan'a baktı.

"Haklısın, neden devamını da öğrenmiyorum ki!" Yiğit telefonunu eline alıp YouTube aramasına konuştu;

"Cingıl belz cingıl belz, cingıl ol dı vey şarkısı." Evet, tam anlamıyla böyle söyledi.

Yiğit bu sefer şarkının devamını da söylemeye başlayınca Nehir ve Volkan ellerini alınlarına vurup mutfağa kaçtılar.

Gülerek önüme döndüm ve her birini özenle seçtiğim hediye paketlerini yılbaşı ağacımızın altına dizdim. Evet, bugün senenin son günüydü ve ben herkesi eve toplamıştım. Birlikte yılbaşı hazırlıkları yapıyorduk.

Nil yukarıya hazırlanacağını söyleyip çıkmıştı, saat dokuza geliyordu ve hazırlıklar hala bitmemişti. Her şeyin mükemmel olmasını istiyordum.

"Volkan, daha çok süs getirmemiz gerek. Depoya iner misin?" Dediğimde Volkan başını sallayıp alt kata yöneldi.

Arkasından "Yılbaşı süsleri yazılı bir kutuda olmaları gerek!" Diye bağırıp telefonumu alıp Pınar'ı aradım. Onun da bugün burada olmasını istiyordum, yeteri kadar vakit geçirememiştik ve onu en son Volkan'ın evinde görmüştüm.

Birkaç çalışın ardından açtı.

"Pınar?"

"Evran! Aramana çok sevindim, neler yapıyorsun?"

"Bizim evdeyiz, yılbaşı hazırlıkları yapıyoruz. Düşündüm de... Belki sende gelmek istersin?"

"Ah, çok üzgünüm. Keşke daha önce haber verseydin, arkadaşlarımla plan yaptım."

"Anladım, sorun değil." Dedim sessizce. Onu çok sonra yakalamışken bir daha kaybetmek istemiyordum. Mümkün olduğu kadar çok vakit geçirmek ve kendimi Evren'e biraz daha yakın hissetmek istiyordum.

"Eğer yanlarından erken ayrılabilirsem gelirim, olur mu?"

"Tabi, tabi hiç sorun değil. Eğlenmene bak ve dikkatli ol."

"Olurum, sen merak etme."

"Edeceğimi biliyorsun Pınar, etraf serseri dolu. Dikkatli ol."

"Olacağım, söz veriyorum abi." Ben daha bana abi demesinin şokunu atlatamadan Pınar telefonu kapatmıştı. Pınar'ın bana ilk kez abi deyişiydi ve muhtemelen o da benim kadar şaşkındı. Ağzından kaçırmış olmalıydı.

GECE GÜNEŞİWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu