KIŞ GÜNEŞİ | HEMEN ŞİMDİ

3K 178 62
                                    

Salonda çıt çıkmazken Nehir gözlerini ayırmadan Umut'a bakıyordu. Yanakları bile kızarmıştı ve ben Nehir'i böyle göreceğimi hiç tahmin etmezdim.

"Süre bitti." Dedi Evran Nehir'in daha fazla utanmaması için.

"Tamam o zaman... Evranla Nil kazandı." Dedi Yiğit sesini yükselterek. Umut gergince ensesini kaşıyıp kolasından büyük bir yudum aldı. Nehir kendine gelerek ellerini ters bir şekilde yanaklarına bastırdı ve koltuğuna kuruldu. Umut'a bakmamaya çalışıyordu.

"Ne yapalım başka?" Dedi Volkan. Aklıma gelen şeyle gülümserken hızla odama girip gitarımı aldım ve tekrar aşağı indim.

"Biraz şarkı söyleyelim!" Dedim hevesle. Evran bu halime gülümseyerek gitarı aldı. Aklıma Youtube videosu geldiğinde Evran'a döndüm.

"Video ne oldu? O kadar tıklanma almıştı?"

"Devam etmedim." Dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Artık edebilirsin." Gözlerinin içi gülmüştü, şarkı söylemeyi gerçekten çok seviyordu.

"Evet... Edebilirim." Ardından gitarı kucağına aldı ve çalmaya başladı. Başımı koltuğa yaslayıp onu izlerken herkes susmuş, Evran'ı dinlemeyi başlamıştı.

'Dünyanın en güzel kızı
Hem kalpsiz hem kalp hırsızı
Göremezsem o güzel yüzünü ölüce'm,

Evran bana bakıp göz kırptığında kıkırdadım ve kucağımdaki yastığı yüzüme bastırdım. O kadar tatlıydı ki bazen bu tatlığından ölecekmişim gibi hissediyordum. Onu sevmeye, bakmaya doyamıyordum.

'Gerçeklere bu kadar çok takılırsan
Bu hayatın tadını çıkaramazsın
Ben hayallerimle mutlu mesut yaşarken
Sen kaybettiklerinden kurtulamazsın

Ya da geri dönme, düşünme aşkımdan ölürken
Bile bile kandık dünyaya bu kadar kötüyken
Evinin içinde kedinle yapayalnız uyurken
Bi' odada sen ve ben, neler neler, aşkımdan ölürsem

Dünyanın en güzel kızı
Hem kalpsiz hem kalp hırsızı
Göremezsem o güzel yüzünü ölüce'm,

Eteğinde kırmızı çiçekler
Göğsünde açan kelebekler
Sen beni öptüğünde hayata dönüce'm...'

Sesini bu kadar özlemem normal miydi? O şarkı söylediğinde kalbim kıpır kıpır oluyordu. Evran ise kendini tamamen kaptırmıştı. Huzurlu ve mutlu olduğunda gözlerini kapatıyordu ve şu an dünyanın en huzurlu adamı olabilirdi.

Onun mutluluğu beni mutlu ediyordu.

Derin bir iç çektiğimde Evran'ın dudakları yukarı kıvrıldı. Büyük elleri gitarda rahatça hareket ederken bakışlarım Nehirle Umut'a kaydı, bakışıyorlardı. Şarkı bittiğinde kendi kendimize alkışlarken Evran bana dönüp güldü ve burnuma dokundu.

"Ben bir lavaboya gidip geleceğim." Dedi ve ayağa kalkıp merdivenlere yöneldi. Yiğit ve Volkan ayrılıklarının acısını çıkartmak istercesine sürekli dip dibeydiler ve oynaşıp duruyorlardı. Bu hallerine gülerken Umut'un sesiyle ona döndüm.

"Ee Nil, sen neler yapıyorsun?"

"Çok bir şey yapmıyorum aslında." Dediğimde Umut gülerek başını salladı.

"Sen neler yapıyorsun?"

"Benim de pek bir şey yaptığım söylenemez aslında." Telefonuma bildirim geldiğinde WhatsApp'a girdim, Evran bir fotoğraf, bir de mesaj atmıştı.

GECE GÜNEŞİDonde viven las historias. Descúbrelo ahora