KIŞ GÜNEŞİ | DİZİ

1.7K 141 38
                                    

Sınır bolca yorum :)) Bölüm gecikmesi için kusura bakmayın, anca yetişebildim. Aşırı aşırı aşırı yoğun bir dönemden geçiyorum çalıştığım için. Bayramdan sonra üniversiteye döneceğim ve eski düzenimize geri döneceğiz. Çokça öptüm!

Lütfen bolca yorum yapın.

Bu bölümü sadece Nil ve Evran'a ayırdım :')
Not: Bölüm fazla +18, küçükseniz lütfen geçin.

Nil Beylice:

Evran'ın ailesi birkaç günlüğüne tatile gitmişti ve sonuç olarak, evet. Evran'ın evindeydik. Ve tamamen,

Tamamen,

Yalnızdık.

İçim tabiri caizse kıpır kıpırdı, heyecandan ellerim terliyor ve göğüsümde kalbimin atışı yankılanıyordu. Öyle ki, bunu duyabiliyordum. Bunun sebebi ise bir süredir yalnız kalamıyorduk ve bu özel şeyler yaşayacağımız anlamına gelebilirdi. Açıkça konuşmak gerekirse bunu istiyordum. Hatta kendimden beklemediğim bir şekilde bunun için can atıyordum.

Koltuğa kurulmuştuk. Ayaklarımızı sehpaya uzatmış, Netflix'den dizi izliyorduk. Daha doğrusu Evran bacaklarını sehpaya uzatmıştı, benim 158'lik boyum buna pek müsade etmemişti.

Ben ona kaçamak bakışlar atarken o kitlenmiş bir vaziyette diziyi izliyordu. Sanırım dizi oldukça iyidi ama ben Evran'a bakmaktan pek odaklanamamıştım.

Heyecandan artan kalp atışım ve nefeslerim beni öldürecek seviyeye yaklaşmıştı. Aralık dudaklarımdan keskin nefesler çekerken elimi yavaşça ensesine uzattım ve parmak uçlarımı gezdirdim. Bakışlarım Evran'a kaydığında ise umudum kırıldı. Evran o sıra irice açtığı gözleriyle ekrana bakarken ağzına birkaç patlamış mısır sıkıştırmakla meşguldü.

"Ee, dizinin beşinci bölümüne geldik, bugünlük yetmez mi?" Diye mırıldandığımda bana bakmadan cevap verdi; "Dalga mı geçiyorsun! Sezonu bitirmezsem öleceğim."

Göz devirip elimi çektim ve dudağımı dişledim. Başka bir taktik denemem gerekiyordu ama ne yapacağımı pek bilmiyordum. O sırada buzdolabına bir bakış attım ve kocaman gülümseyerek koşar adımlarla dolaba gittim. "Bira?" Diye içeri seslenirken Evran cevap vermedi. Bıkkın bir nefes verip iki bira aldıktan sonra Evran'ın yanına döndüm ve birayı uzattım.

"Eyvallah güzellik!" Deyip birayı aldı ve açıp dikledi.

"Teşekkür öpücüğü?" Gözlerimi kırpıştırıp şirince ona bakarken gözlerini diziden ayırmadan büzüştürdüğü dudaklarını bana yaklaştırdı ve dudağımı bulamayıp alnıma bir öpücük kondurdu.

Sinirle nefes verip arkama yaslandım ve bacaklarımı kendime çekip biramı açtım. Biramdan büyükçe yudumlar alırken göz ucuyla tekrar Evran'a baktım ama sanki benim varlığımı unutmuş gibiydi. Dudaklarım hüzünle bükülürken başımı geriye attım. Bu ilk kez başıma geliyordu çünkü şu zamana kadar Evran'ın ilgisi hep benim üzerimde olmuştu. Hep çok ilgilenir ve dakikalarca, bazen saatlerce beni izlerdi. Oysa şimdi odağındaki tek şey diziydi. Cidden diziyi mi kıskanıyorsun Nil?

Biramı hızlıca bitirip boş şişeyi sehpaya bıraktım ve ayağa kalktım. Son kozun Nil.

"Ben duşa giriyorum." Dedim ve arkamı döndüm. Yan gözle ona bakarken bütün ilgisinin benim üzerimde olacağını düşünmüştüm fakat hayal kırıklığı dışında hiçbir şey alamamıştım. Beni duymamıştı bile!

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now