1 hafta sonra:
"Ya Nehir! Versene telefonumu!"
"Bana ne, vermeyeceğim!" Evde koşturuyorduk, Nehir telefonumu almış, bizimle beraber içmesi için Evran'a mesaj atmaya çalışıyordu.
Tamam, Evranla buluşmak bir sorun değildi. Sorun olan, onunla birlikte içmemdi! İçtiğimde tam bir salak oluyordum, bunu Evran da görmüştü ama istemiyordum işte...
"Ya ben onun yanında içemem."
"Kızım çok eğleneceğiz, sen yazmazsan ben yazarım."
"Yazamazsın." dedim kollarımı göğüsümde birleştirerek.
"Bak yazarım diyorum."
"Şifremi nereden bileceksin ki?" Nehir kısa bir süre düşündükten sonra birden üstüme atladı. Ne olduğunu anlayamadığım için yeri boylamıştım.
"Kalksana üstümden, nefes alamıyorum!" Bir yandan gülüyor, bir yandan Nehir'i üstümden atmaya çalışıyordum. Elimde bir ısırık hissettiğimde çığlık attım, elimi ısırmıştı resmen!
"Rahat dur, götünü de ısırırım." Kahkaha atıp sabit durmaya çalıştım. Nehir parmağımı telefona bastırana kadar kilidimi açtığını anlayamamıştım. Gözlerim irileşirken aniden gelen güçle ayağa kalktım, mesaj atıyordu!
Üstüne atlamaya hazırlanırken Nehir telefonu bana uzattı.
"Attım bile." Nefesim kesilirken telefonun kilidini açıp WhatsApp'a girdim.
"Bugün saat 9 da arkadaşlarla buluşacağız, gelmek ister misin?"
"Nehir ya!" Evran anında mesajı okumuştu, silmem bir şeyi değiştirmeyecekti.
"Ne ya? Sen demiyor muydun çok aşığım diye?"
"Konumuzla ne alakası var?"
"Ben de anlamadım, neyse saat sekiz olmuş hadi hazırlanalım." Olan olmuştu. Bıkkınlıkla nefes verip Nehir'in arkasından odama çıktım. Nehir kıyafetlerini alıp gelmişti.
Bugün Nehir, Yiğit, Volkan ve ben dışarı çıkacaktık. Hastaneden yeni çıkmıştım ve arkadaşlarım buluşmak istemişti. Ben hastanedeyken sürekli ziyaretime gelmişlerdi, Evran zaten bir gün olsun yanımdan ayrılmamıştı.
"Kenan gelecek mi?" Dedim huzursuzca. Onun Evran'la aynı ortamda olmasını istemiyordum, gerginlik oluşacaktı.
"Bilmiyorum, belki." Başımı sallayıp dolabıma yöneleceğim sırada mesaj sesi geldi, Evran mesaj atmıştı. Onu en son üç gün önce görmüştüm, üç gün olmasına rağmen çok özlemiştim.
"Tamam güzelim, bir saate seni almaya gelirim."
Kocaman gülümseyip mesajı Nehir'e gösterdim. Nehir gülerek dolabın kapaklarını açtı ve bir göz attı. Kısa bir sürede üstüme beyaz, üstünde küçük siyah benekleri olan bir elbise seçmiştik. Göğüs dekoltesi vardı ama oldukça günlük bir elbiseydi. Kısaydı fakat pileliydi.
"Topuklu ayakkabı giysene." dedi Nehir gözleri ışıldayarak. Başımı olumsuzca sallayıp dolabımdan beyaz sandaletlerimi çıkardım.
"Ben topukluyla yürüyemem, bir de sarhoş olacağım yere falan düşerim, olmaz."
"Kırma beni."
"Olmaz."
"Lütfen, çok güzel olacak."
"Yere yapışıp herkese rezil olmamı mı istiyorsun?"
"Hayır, ama getirdiğim topuklu oldukça rahat." dedi ve çantasından beyaz, ince bantlı bir topuklu ayakkabı çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE GÜNEŞİ
ChickLit'Bana, senin güneşe olan aşkın kadar gerçeğim demişti. Buradaydı işte, bana bakıyordu. Benim güneşe olan aşkım kadar gerçekti.' 'Hepimiz birer rengiz ve biz beraber gökkuşağına bile meydan okuyoruz.' Gece Güneşi & Kış Güneşi Yarı Texting. Başlama Ta...
