KIŞ GÜNEŞİ | KAVGA

3.5K 199 66
                                    

Nehir'i arayıp hemen bize gel dememden on beş dakika sonra Nehir nefes nefese kalmış bir şekilde kapıdaydı. Kolundan tuttuğum gibi içeri sokarken Nehir nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

"Ne oldu? Kötü bir şey yok değil mi?" Dedi dehşetle. Başımı olumsuzca salladığımda Nehir rahatlamışçasına bir nefes verdi. Beraber odaya çıktıktan sonra dolabımın kapaklarını açtım.

"Nil ne oldu? Meraktan çatlatma beni." Nehir'e dönüp dayanamayarak çığlık attım. Afallamışçasına bana bakarken sırıttım.

"Evran bu gece bana evlenme teklifi edecek!"

"Ne!" Nehir çığlık attığında kulaklarımı kapatıp güldüm.

"Ay, inanamıyorum! Çok güzel bir haber bu, hadi seni hazırlayalım!"

"Evet, bu yüzden seni çağırdım!" Nehir beni kenara iterek büyük bir ciddiyetle dolabımın önüne geçtiğinde yatağa oturup onu izledim. Tam çıkardığı kıyafetlerini deneyecektim ki kapı çalınca durdum.

"Bekle geliyorum." Hızla aşağı indim. Babam işte olmalıydı. Kapıyı açtığımda karşımda Volkan'ı gördüm.

"Nil, merhaba." Dedi çekingence.

"Ne oldu?" Kötü davranmak istemiyordum ama Yiğit'i üzdüğü düşüncesi beni sinirlendiriyordu.

"Konuşabilir miyiz?" Gerçekten üzgün görünüyordu. Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı salladım ve geçmesi için yol verdim. Beraber odaya çıktıktan sonra yatağa oturdum.

"Hoş geldin Volkan." Dedi Nehir soğuk bir sesle. O da aynı şekilde Yiğit'i üzdüğü için Volkan'a sinirliydi.

"Kızlar biliyorum bana sinirlisiniz," dediğinde Nehirle beraber kollarımızı göğüsümüzde birleştirmiş, başımızı sallamıştık. Volkan derin bir nefes alıp devam etti;

"Ama durum asla göründüğü gibi değil." Dediğinde Nehirle bakışlarımız birleşti. Volkan kötü biri değildi, bunu çok iyi biliyorduk. Ve onu dinlememiz gerekiyordu.

"Nasıldı o zaman?" Dedi Nehir. Volkan derin bir nefes alıp sandalyeye oturdu.

"O benim kuzenimdi."

"Ay ciddi misin?" Dedim şaşkınca. Volkan başını sallayıp İnstagram hesabını gösterdi. Volkanla bir sürü fotoğrafı vardı ve soyadları aynıydı. Aynı şekilde aile fotoğrafı da göstermişti.

"Yiğitle bir türlü konuşamadım, dinlemiyor beni. Telefonlarımı da açmıyor. Ne yapacağımı bilemedim." Dedi mutsuzca.

"Biz hallederiz. Saat dokuzda buluşacağız, Yiğitle seni de barıştırırız?" Dedi Nehir bana bakıp onay istercesine. Gülümseyerek başımı salladım ve kolumu Volkan'ın omzuna attım.

"Süpersiniz. Ben gideyim de hazırlanayım, yarım saat kalmış." Dediğinde Nehirle çığlık attık. Volkan anlamamış bir şekilde bize bakarken onu ayağa kaldırdım.

"Hadi bizim hazırlanmamız gerek, Yiğit'i ben halledeceğim." Dediğimde umutla bana baktı.

"Halledeceksin, değil mi?"

"Söz." Deyip gülümsediğimde Volkan yanağıma öpücük kondurup odadan çıktı. Telefonumu alıp Yiğit'e mesaj attım.

"Saat dokuzda hazır ol yakışıklı."

"Ben depresyondayım, gelemem."

"Yiğit."

"Of bir salın beni!"

"Yiğit!"

"Tamam geliyorum lanet olsun, adresi mesaj atarsın."

"Evet, kendimi senin marifetli kollarına bırakıyorum." Deyip kendimi Nehir'e doğru bıraktığımda kahkaha atıp düşmemem için kollarımdan tuttu.

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now