KIŞ GÜNEŞİ | PSİKOLOG

1.6K 145 70
                                    

Sınır geçilmemesine rağmen bölümü fazla bekletmek istemedim. Lütfen bu bölümde geçmeye çalışın, sizi seviyorum.

Sınır 160 oy, 250 yorum.

Yiğit Gündoğdu:

Bundan birkaç sene önce, neredeyse her gün geçtiğim yollardan bu ay tekrar geçmeye başlamıştım ve bundan nefret ediyordum. Çünkü bu yol bana iyi şeyler hatırlatmıyordu, geçmişte yaşadığım onca kalp kırıklığı buradan her geçtiğimde beni tekrar buluyordu.

Sıkıntılı bir nefes verip ayağımın ucundaki taşı biraz daha öteye yuvarladım. Lanet olsun ki gideceğim yere kadar bana eşlik etmek zorundaydı.

Uzunca bir yoldu ve enteresan bir şekilde, işlek bir mahalle olmasına rağmen yol bomboştu. Hava esiyordu ve ağaçların çıplak dalları rüzgardan sallanıyordu.

Yol güzeldi, güzel olmayan şey bana hatırlattıklarıydı.

İyileştiğimi sanıyordum oysaki ben hiç iyileşmemiştim. Bunu daha bir ay önce fark etmiş ve seneler önce her gün gidip, yaşadığım zorbalıkları anlattığım psikoloğuma tekrar gitmeye başlamıştım. Bu seferki konu zorbalık değildi ve bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi karar veremiyordum.

Telefonumdan bildirim sesleri yükseldiğinde taşı biraz daha ileriye attım ve telefonumu cebimden çıkarttım, Volkan, nam-ı değer Thorcuk mesaj atmıştı.

"Neredesin yakışıklı?"

Dudaklarım kıvrılırken başım hafifçe yana eğilmişti. Sadece bir mesajıyla bile beni ne kadar mutlu ettiğini, kırılmaktan parçalara ayrılan kalbime ne kadar iyi geldiğini bir bilseydi neler diyeceğini çok merak ediyordum.

Belki de eyvallah derdi, Volkandı bu sonuçta.

Ama ben onu böyle seviyordum. Her ne kadar oduna yakışır bir adam olsa da içinde beslediği sevgi çok büyüktü.

"Evdeyim, kardeşimin okul projesiyle uğraşıyorum Thorcuk, sen?"

Ona yalan söylemekten hoşlanmıyordum fakat seçeneklerim kısıtlıydı. Psikoloğa gittiğimi bilmesini istemiyordum, aslında hiçbir arkadaşımın bilmesini istemiyordum.

Onların gözünde neşeli, komik ve hayat doluydum. Böyle kalmak istiyordum.

Sorunlarımdan kimseye bahsetmek istemiyordum, onları kendi başıma aşmalıydım. Ben iyi olursam, onları da iyi edebilirdim.

Dışarıdan nasıl bir insan olarak göründüğümü tahmin edebiliyordum elbet ama o sadece buzdağının okyanus üstündeki ufak bir kısmıydı. Hırçın dalgaların altında yaşadıklarımın, hissettiklerimin büyüklüğü kimse tarafından bilinmiyordu.

Psikoloğa geldiğimde taşı çimenlere doğru ittim ve kapıyı açıp asansöre bastım. Gelmesini beklerken içimde inanılmaz bir sıkkınlık vardı. Dudaklarımdan kaçan bezgin homurtuyla birlikte gözüm asansör düğmesine takıldı. Daha fazla basınca hızlı geleceği düşüncesine bütün kalbimle inanarak tuşa art arda bastım.

"Otuz kere basınca hızlı gelmiyor aslında," dedi daha önce hiç duymadığım bir ses. Elim asansör düğmesinden kayarken yan tarafıma baktım.

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now