GECE GÜNEŞİ | İLK SEVGİLİ

4.7K 271 76
                                    

Arabada giderken kısık sesle şarkı dinliyorduk. Nehir'in dediklerinden sonra hiçbir şey konuşmamış, arabaya binmiştik.

Heyecandan bayılacak gibiydim, net bir şey söylememişti ama sanırım gelecekti.

"Ee Evran, geliyor musun yarın?" Nehir konuştuğunda sanki ev sahibi değilmişim gibi başımı cama çevirdim.

"Bilemiyorum... Yarın akşama kadar antrenmanım var, eve gidip uyumayı düşünüyordum."

"Yarın cumartesi ama?" Evran hafifçe gülümseyip dikiz aynasından Nehir'e baktı.

"Benim için fark etmiyor."

"Çok sıkı çalışıyorsun yani?"

"Maalesef." dedi Evran fısıldayarak. Bakışlarını kaçırmıştı. Annesi ve babasına söyleyecekti, ona sormayı unutmuştum.

Nehir Yiğit'i arayarak nerede olduklarını sormuştu. Bar olduğunu sanmıştık ama yine Volkan'ın evine gidiyorduk. Sürekli fikir değiştiriyorlardı.

"Geldik sanırım." dedi Evran etrafına bakarak. Başımı salladığımda arabayı evin önüne park etti ve kemerini çıkardı. Ben de çantamı alıp kemerimi çıkardım ve arabadan indim. Yiğit bizi kapıda bekliyordu.

"Boşuna böyle giyindik, söylesenize evde buluşacağız diye! Eşofmanla gelirdim." Nehir söylenerek eve girdiğinde onu onayladım. Evranla beraber kapıya yaklaştık. Yiğit hemen bana sarılıp yanağıma öpücük kondurdu ve Evran'a dönüp elini uzattı.

"Hoş geldin, Yiğit ben." Evran hafifçe gülümseyerek Yiğit'in elini sıktı.

"Evran, memnun oldum." Hep beraber içeri girdik, Evran Volkanla da tanıştı ve koltuklara kurulduk. Kenan yoktu, bu ister istemez rahatlamamı sağlamıştı.

Evran bir kolunu benim koltuğuma attığında hafifçe gülümsedim. Yiğit ve Volkan dip dibe oturuyorlar, keyifle biralarını içiyorlardı.

Nehir ise bir başına oturuyordu. Volkanla Yiğit ayağa kalkıp içkileri getirmeye gittiklerinde Evran'a döndüm, elbiseme bakıyordu.

Yanaklarım kızarırken bakışları yüzüme çıktı ve hafifçe gülümsedi. Kolu koltuktan omuzlarıma kaydığında beni kendisine çekti. Yanağım sıcak göğüsündeyken huzurla gözlerimi kapattım. Evran burnunu saçlarımda gezdirdi.

"Özlemişim." diye mırıldandığını duydum. Biraz geri çekilip kolumu tuttu ve narince çevirip baktı.

"Yanıkların geçti, değil mi?"

"Geçti..." dedim sesimi bulabildiğimde. Şefkatle kolumu okşarken sesim uzaylılar tarafından kaçırılmıştı.

"Keşke... Keşke daha önce söyleseydin bana. Hala kötü hissediyorum. Aklımda geldikçe... Canım acıyor."

"Kendini kötü hissetme Evran, hepsi benim suçum."

"Benden bir şey saklama."

"Saklamayacağım."

"Söz ver." dedi çaprazca gülümseyerek.

"Küçük parmak sözü." dedim parmağımı ona uzatırken. Evran gülüp parmaklarımızı kenetledi.

"Serçe parmak o..." Biliyordum öyle olduğunu ama küçük parmak sözü daha hoştu.

"Söz veriyorum." dedim başımı yana eğerek. Volkanla Yiğit geldiğinde önüme döndüm, kalbim çok hızlı atıyordu ve çok heyecanlıydım.

Bu kadar alkol içmek hoşuma gitmiyordu ama ortama ayak uydurmak istiyordum. Yine tekila içecektik, viskiden daha güzeldi zaten. Volkan içkileri doldururken Evran tekrar kolunu arkama attı.

GECE GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin