KIŞ GÜNEŞİ | SEVGİLİ ROLÜ

3.1K 183 54
                                    

"Çağlar lütfen diyorum!"

"Of Nil! İstemiyorum."

"Lütfen lütfen, lütfen lütfen nolur! Lüt-"

"Tamam sus, başımın belası. Birazdan almaya gelirim seni."

"Ya bitanesin!"

"Hayır neden kedini kanıtlamaya çalışıyorsun ben anlamıyorum ki!"

"Sonra konuşuruz bunu hazırlanmam lazım, bıy!"

Şu yemek işi için birkaç saattir Çağlar'a yalvarıyordum. Kendimi kanıtlamamam gerektiğini düşünüyordu ama ben tam tersi, kendimi göstermek istiyordum. O oradan bir kız getirmişti, ben burada üzgün kız rolü çizemezdim!

Dolabımın karşısına geçip elbiselerime baktım. Ne giyeceğimi bilmiyordum ama çok güzel olmak istiyordum. Kıyafetleri karıştırırken elime gelen beyaz elbiseyle duraksadım.

Elbise gerçekten çok açıktı ama çok güzeldi. Fazla düşünmeyip giyindim ve aynanın karşısına geçtim. Derin göğüs dekoltesi vardı. Elbisenin üst kısmı direkt göğüsümün altında bittiğinden sırtım ve belim açıktı. Eteği ise oldukça miniydi.

"Ay... Heyecan yaptım." İlk defa böyle bir şey giyiyordum ve Evran'ı- aman! Çağlar'ın nasıl tepki vereceğini çok merak ediyordum.

Beyaz ince bant topuklu ayakkabılarımı giydikten sonra çantama gerekli malzemeleri atıp saçlarımı taradım. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra hazırdım. Açıkçası çok iyi görünüyordum.

Titrek bir nefes alıp bugünü düşündüm. Ben Evranla o kızı görmeye nasıl dayanacaktım?

Özgüvenli durmam gerekiyordu. Her ne kadar kızı gördüğümde kıskanıp delireceğimi bilsem de bunu onlara göstermeyecektim.

Aşağıdan korna sesi geldiğinde beklemeden çantamı alıp aşağı indim. Babamı öptükten ve geç kalmayacağıma söz verdikten sonra evden çıkıp arabaya bindim.

"Selam, Nil geldi!" Çağlar gözleri irileşmiş bir şekilde bana bakarken gülümsedim.

"Oha." Tepkisi karşısında sırıtıp ellerimi belime koydum.

"Nasıl olmuşum?" Çağlar hala transa geçmiş gibi bana bakıyordu.

"Çağlar?"

"Hı? Ne? Güzel... Çok güzel." Arkama yaslandığımda Çağlar kendine gelip arabayı çalıştırdı.

"Bu hazırlık Evran için mi?" Dedi düz bir şekilde. Kaşlarım çatılırken hızla ona döndüm.

"Ne? Hayır!" Çağlar bana inanmamıştı. Ben de fazla üstelememiştim.

"Nereye gidiyoruz?" Dediğinde dudaklarımı birbirine bastırıp telefonumu elime aldım, heyecandan mesajlara bakmayı unutmuştum.

"Saat dokuz buçukta Moon Light'da."

"Moon Light." Çağlar başını sallayıp biraz daha gaza bastı. Yaklaştıkça heyecanım kat be kat artıyordu. Nasıl davranacağımı, ne diyeceğimi bilmiyordum. En korktuğum şey ise Evran ve Violet'i sarmaş dolaş görmekti.

"Üstüne bir şey almadın mı?" Gözlerimi kısıp alnıma vurdum.

"Of hayır ya, unutmuşum."

"Ah be güzelim, üşüyeceksin şimdi. Arkada hırka olması lazımdı aslında ama,"

"Bir şey olmaz." Dedim ama üşüyeceğimi biliyordum. Eğer üşürsem hırkayı gelip alırdım.

Moon Light iki taraflı bir binaydı. Hem güzel bir restoranı, hem de güzel bir barı vardı. Oraya yaklaştıkça bayılacak gibi oluyordum.

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now