GECE GÜNEŞİ | BENDEN UTANMA

5K 269 41
                                    

"Nehir, seni öldüreceğim biliyorsun değil mi?" Tabakları masaya yerleştirip alnımdan akan teri sildim. Birazdan bizimkiler gelecekti ve biz yarım saattir koşturuyorduk.

Dedikoduya dalmıştık, onların geleceğini unutmuştuk. Nehir markete gidip bir şeyler alırken ben de evi toplamıştım. Şimdi ise aldıklarımızı yerleştiriyorduk.

"Ne yaptım ki ben?" Dediğinde göz devirdim.

"Eğer o kadar anlat anlat diye tutturmasaydın, geç kalmayacaktık!"

"Ne yapayım çok heyecanlıydı..." Dünki yakınlaşmamızdan bahsetmiştim ona. Yanaklarım kızarırken titrek bir nefes aldım.

Dün gece... Çok farklıydı. Düşündükçe vücudum titriyordu. Öpüşmüştük, ama bu normal bir öpüşme değildi.

Arzu doluydu.

Nehir'in yandan sırıtmasıyla kendime gelip önüme döndüm. Saat on bire geliyordu. Annem ve babam öğle saatlerinde tatile gitmişlerdi ve bir hafta olmayacaklardı.

Evranla pek fazla konuşmamıştık bugün. Açıkçası utanmıştım. Utanılacak bir şey olmadığını biliyordum ama elimde değildi. O öpüşme... Neyse.

Sevgiliydik artık, dün gece Evran bana aşık olduğunu ve sevgilim olduğunu söylemişti. Tabi bunlardan benim haberim yoktu ve o an kalp krizi bile geçirebilirdim.

Sevgili olmasak da pek bir şey değişmiyordu. Adı olunca ne oluyordu yani? Öpüşmek için ismimizin sevgili olması mı gerekiyordu?

O beni seviyordu, ben onu seviyordum. Başka bir şeye ihtiyacımız yoktu.

Bir saat kadar önce konuşmak istediğini söylemişti. Ne diyeceğini bilmiyordum.

Kapı çaldığında heyecanla üstümü düzelttim. Mor tişört-elbise giymiştim. Deseni yoktu ve dizlerimin üstünde bitiyordu. Hem evde rahat olmak istiyordum hem de çekineceğim biri yoktu.

Nehir kapıya yöneldiğinde elimdekileri masaya bırakarak kapıya ilerledim, Evran gelmişti. Hafifçe gülümseyerek içeri girdiğinde daha çok utanmaya başlamıştım. Utanma Nil! Gayet normal!

Gayet normal falan değildi, resmen açlıkla saldırmıştık birbirimize! Evran durmamız gerektiğini söylemişti, sarhoş olduğum için o an utanmamıştım ama ertesi gün kalktığımda kafamı duvarlara vurmuştum.

Evran ona sarılmamı bekliyordu ama ben yerimden bile kıpırdayamıyordum.

"Konuşabilir miyiz?" Yavaşça başımı salladığımda etrafa bakındı.

"Odama çıkalım." Merdivenlere yöneldiğimizde Nehir sırıtıyordu.

"Siz rahat rahat öpüş- aman! Konuşun, ben buradayım."

İçimden Nehir'e söverek odaya çıktım ve geçmesi için Evran'a yer verdim. Evran yavaş adımlarla odaya girdi ve ellerini gri eşofmanının cebine attı.

İlk geldiğinde heyecandan fark etmemiştim ama nefes kesici görünüyordu. Düşük bel gri eşofmanı uzun bacaklarına çok yakışmıştı. Üstüne giydiği bol, beyaz tişört onu daha iri gösteriyordu. Saçları dağınıktı ve bileğinde demir bir künye vardı. Üstüne atlama adamın, sakin ol...

Sakinim.

Hayır değildim. Bu ne yakışıklılık adam?

Evran odamı incelerken dudaklarında ufak bir gülümseme vardı. Daha önce de odama gelmişti ama dikkatli bir şekilde izlememişti. Çünkü o sırada ölüyordum.

Bakışlarım duvara kaydığında gözlerim irileşti, Evran'ın resmi hala duvarda asılıydı!

"Ay!" Evran irkilerek aniden bana döndüğünde dudağımı ısırdım, onu görmemesi gerekiyordu.

GECE GÜNEŞİWhere stories live. Discover now