KIŞ GÜNEŞİ | MUTLUYDUK

3.3K 197 95
                                    

Herkes kapıya yöneldiğinde kapıdan ses duyduk, babam anahtarla kapıyı açıyordu. Bizimkiler bana döndüğünde rahatça gülümsedim. Neticede hep beraberdik, Evranla tek değildik.

Evran gerilirken rahatlatmak için sırtına dokunup hafifçe gülümsedim. Hastaneden sonra ilk kez karşılaşacaklardı.

"Sorun yok." Dediğimde yutkunup tekrar kapıya baktı. Babam kapıyı açıp içeri baktıktan sonra elinde anahtarla bakakaldı. Şirince gülümsediğimde dudaklarında gülümseme belirdi ve içeri girip kapıyı kapattı.

"Hoş geldiniz gençler, bölmüyorum ya?"

"Estağfurullah." Dedi Umut.

"Yok yok Ceyhun abi, biz de gidiyorduk şimdi." Dedi Yiğit gülümseyerek.

"Daha tati- Ah! Ne vuruyorsun Nil, acıdı!" Dedi Nehir kolunu ovuşturarak.

"Hoş geldin baba, ben de tek kalmayayım diye arkadaşlarımı çağırmıştım."

"İyi yaptın kızım, hadi geçin oturun." Dediğinde babamın sözünü ikiletmeyip koltuklara kurulduk. Babam da gelip oturduğunda hepimiz Nehir'e baktık, sözcü olarak onu seçmiştik. Nehir göz devirip babama baktı ve gülümsedi.

"Ceyhun abi biz bir şey düşündük." Babamın gözleri Evran'dan Nehir'e dönerken arkasına yaslandı.

"Ne düşündünüz bakalım?"

"Tatile gidelim diyoruz birkaç günlüğüne."

"Nehir, kızım. Nil'in durumunu biliyorsun."

"Evet, hepimiz farkındayız ama buraya yakın bir ev tutacağız. Güneş batana kadar dışarı çıkmayacağız." Babam üzgünce başını iki yana salladı.

"Nil çok zor zamanlar geçirdi, bir daha böyle bir risk alamam üzgünüm." Dediğinde Evran hafifçe öksürüp ellerini dizlerinin üstüne koydu ve durumu eline aldı.

"Bakın, en az sizin kadar korkuyorum bir şey olmasından. Ama her şeyi ayarlayacağım, Nil'in odasında koruyucu cam olarak, hepimizin telefonunda güneşin doğma ve batma saatlerinin alarmı kurulu olacak, sabah evde vakit geçireceğiz akşam dışarı çıkacağız ve en önemlisi Nil'i asla yalnız bırakmayacağız. Ben Nil'i sadece bir kez yalnız bıraktım ve cezasını çektim. İki sene ondan ayrı kaldım..." dedi sonlara doğru sesi kısılırken. Babamın dudaklarında ufak bir gülümseme belirirken dolu gözlerimi kaçırdım. Evran da kaldığı yerden devam etti;

"Bu hastalık onu çok kısıtlıyor ve hep böyle bir şey yapmak istemişti. Çok dikkatli olacağım, hepimiz olacağız. Size söz veriyorum." Babam bir süre sessiz kaldı, ardından ona bakan gözlere dayanamadı ve gülerek başını salladı. Nehirle ben çığlık atarken Umut, Volkan ve Yiğit 'işte bu!' Diye bağırmıştı. Gülerek babama sarıldım ve yanağına öpücük kondurdum.

"Dur dur, deli kız!" Dedi babam belime sarılırken.

"Çok mutluyum!"

"Annenden sonra ilk kez bu kadar mutlusun Nil... Lütfen dikkatli ol, benim canımı yakma." Dediğinde gülüşüm solmuş, gözlerim dolmuştu. Babam yüzümü ellerinin arasına aldıktan sonra burukça gülümsedi.

"Sana söz veriyorum baba. Çok dikkatli olacağım, seni üzmeyeceğim." Babam yanağımdaki yaşı silip hafifçe başını salladı ve Evran'a döndü.

Nehir Umut'un arkasına saklanmış ağlıyordu. Evran buruk bir gülümsemeyle bizi izlerken Volkan ve Yiğit sessizce oturuyorlardı.

"Sana güveniyorum, kızım sana emanet oğlum." Evran gülümseyerek başını salladı ve ayağa kalktı.

GECE GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin