KIŞ GÜNEŞİ | OFSAYT

2.9K 199 74
                                    

"Ya ne tabusu? Sonunda kavuşmuşum sevgilime bir rahat durun da doya doya sarılayım." Dedi Evran kollarını belime dolayarak. Kıkırdayarak ona baktığımda Nehir göz devirerek ellerini beline koydu.

"Sonra sevişirsiniz, hadi oyun oynayalım ben sıkıldım!" Daha sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki dudakları büzüldü.

"İyi de Yiğitle Volkan, sizde beraber takım olacaksınız. Ben yine tekim, bıktım artık!" Kollarını birbirine bağlayıp mutsuzca koltuğa yayıldı. Evran'a baktığımda göz kırptı, neden göz kırptığını anlayamamıştım.

"Ben hakem olurum, sen Evranla takım ol." Dediğimde Nehir bana bakıp hafifçe gülümsedi.

"Gerek yok..." dedi Evran. Sözünü bitirir bitirmez kapı çalmıştı.

"Tam zamanında." Diyerek ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Herkes şaşkınca kapıya bakarken içeri Umut girdi. Yani sanırım oydu, sadece tahmin yürütmüştüm.

"İyi akşamlar," diyerek hafifçe gülümsedi ve eve girdi. Herkes ayaklandığında bakışlarım Nehir'e kaydı, sanırım Nehir'in ilk kez utandığını görüyordum.

Umut, Yiğit ve Volkanla tanıştıktan sonra Evran'a baktı. Evran yanımda gelip belimden tuttu ve gülümseyerek Umut'a döndü.

"Nil, biliyorsun zaten." Umut kocaman gülümseyerek elimi sıktıktan sonra Evran'a baktı, ardından tekrar bana döndü.

"Meşhur Nille tanıştım sonunda, Evran'ın ağzı durmuyordu!" Gülerek Nehir'in gelmesi için yol açtım. Nehir yanımıza gelip gergince gülümsedi.

"Nehir ben," dedi elini uzatarak. Umut gözlerini Nehir'den alamazken uzattığı eli narince tuttu.

"Umut." Hala el eleydiler. Evranla sırıtarak ellerine bakarken Nehir yalandan öksürüp elini çekti ve beraber koltuklara kurulduk.

Umut kumral, yeşil gözlü bir çocuktu. Evran kadar olmasa da o da uzun boyluydu ve gülümsemesi çok sempatikti. Tam Nehir'in tipiydi ve çok yakışırlardı.

"Şimdi oynayabiliriz, değil mi Nehir?" Dedi Evran imayla.

"Ne oyunu?" Nehir şaşkınca konuştuğunda kahkaha attık. Umut'u görünce beyni uçuşa geçmiş olmalıydı!

"Tamam o zaman, şöyle yapalım. Siz tabuyu kurun, biz hemen geliyoruz." Dedim ve ayağa kalktım. Zaten o ortamdan bir an önce kaçmak isteyen Nehir hızla ayağa kalktı ve beraber merdivenlerden çıkıp odama geçtik. Kapıyı kapattığım anda Nehir odada volta atmaya başlamıştı.

"Evran'a inanamıyorum, bu bana yapılır mı? Çağırdığını bize neden söylemedi, şu halime bak!"

"Çok güzelsin." Dediğimde hızla aynanın karşısına geçip kendine baktı.

"Ne güzelliği Nil? Üstümde ay dedeli pijama var, bir de yemek dökmüşüm! Makyajım yok ve saçım kuş yuvası gibi. Ben gelmeyeceğim aşağıya, sorarlarsa öldü dersin!" Dedi ve kendini yüzüstü yatağa attı.

"Bir de çok yakışıklı! Of ağlayacağım şimdi, beş senedir sevgilim yok ve müstakbel kocamın karşısına böyle çıktım! Bu gidişle beş sene daha sap kalacağım ben!" Küçük bir kahkaha atıp Nehir'i zorlukla kaldırdım.

"Ya Nehir abartma, gayet güzelsin."

"Nil eğer Umutla bir daha görüşürsek düğüne gider gibi süsleneceğim. Aslında böyle çirkin olmadığımı görsün."

"Nehir döverim seni, kalk hadi bekliyorlar."

"Gelmeyeceğim."

"Kızım sen değil miydin sapım diye tutturan? Bak Evran çağırmış işte Umut'u, kalk hadi!"

GECE GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin