1

13.1K 239 8
                                    


**

"Eşsiz!"diye çığlık attı Ilgaz bavulunu bırakıp koşarken. Eşsiz'de sevgilisinin elini bırakarak arkadaşına koştu.
"Canım arkadaşım!"

Kenan, Ilgaz'ı çatık kaşlarla inceledi.
Orta boylu biriydi. Çağla ve Eşsiz gibi.
Kahverengi saçları, kahve gözleriyle normal bir Türk kızıydı.
Gözlerinin şekli çok güzeldi. Daha önce rast gelmemiş bir büyüklüğe sahipti ve yukarı doğru az bir şey çekikti. Dudakları dolgun, yüzü ufaktı.
Yalan değildi güzel kızdı. Kilosu normaldi. Kıyafetlerine baktı. Renkli giyinmişti. Kızlar sarılmayı kestiğinde Ilgaz bakışları birden mesafeli oldu və onu inceleyen Kenan'a baktı.
Eşsiz'e doğru fısıldadı. "Enişte bu mu?"

Eşsiz gülerek kafasını salladı. "Bu."

"Yakından da yakışıklıymış. Neyse. Ben geldim Amerika."

Eşsiz kıkırdadı. Kenan elini kıza uzatarak,"Merhaba."dedi.
Ilgaz elini sıkıp,"Merhaba."diye iç çekti. Geri dönerek bavulunu aldı ve sürüklemeye başladı.
Kenan,"Taşıyabilirim?"diye sordu Ilgaz'a.
Ilgaz şaşırdı. "Centilmeniz."dedi ancak kafasını iki yana sallayarak,"Teşekkür ederim, gerek yok. Bavulumu ben taşırım."dedi.
Arabaya doğru giderlerken Ilgaz koluna girdiği Eşsiz'e bir sürü şey anlatmaya başladı. "Yaren delirdi kıskançlığından. Altı kardeşiz bir o sevinmedi Amerika'ya taşınmama. Geri zekalı."
Kenan sürücü koltuğuna geçerek,"Altı kardeş misiniz?"diye sordu. Ilgaz iç çekti. "Maalesef."
Güldü Eşsiz. "Hepsi de kız üstelik."dedi sevgilisine.
Kenan şaşkınlıkla,"Vay,"dedi. "Baban evde deliriyordur."

Ilgaz güldü. "Deliremiyor çünkü annem ile babam ayrı."

Kenan mahçup oldu. "üzgünüm,bilmiyordum."

Ilgaz alayla şaşırdı. "Bunun için neden üzgünsün ki? Onlar boşanırken benim için üzülmemişken üstelik."

Eşsiz iç çekti. "Keşke boşanmasaydılar."

Ilgaz omuz silkti. "Umrumda değil inan."dedi. Ah, ama kesinlikle umurundaydı.
Ilgaz'ın yaşadığı tüm psikolojik problemlerin, yıkıntı ve hüzünlerin sebebi onun için babasız büyümekti.
Ve tabii Yaren.
Yaren arkadaş çevresinde çok sevilen ancak ikili oynamayı çok seven bir kızdı. Ilgaz'ı hiç sevmezdi. Küçükken hep döver, psikolojik baskılar yapardı. Ilgaz da onu hiç sevmezdi. Diğer dört ablası için canını verirken Yaren için bunu düşünmezdi bile.
Çünkü küçüklüğünden beri Yaren onu hep aşağılayan, ezen, döven bir tip olmuştu.
Otuz iki yaşında olmasına rağmen bile kardeşine vurabilen, kişi saygısı az olan bir tipti. Ilgaz yirmi yedi yaşındaydı. Burnu üç kere, kolları her biri iki kere ablası tarafından kırılmıştı. Ayağı bisikletin tekerine dolanıp Yaren yüzünden parçalanmıştı ancak küçükken olduğu için ayağında neredeyse leke bile kalmamıştı.
Tüm bu acıları babasız olduğu için çektiğini düşünüyordu her zaman. Annesi Yaren'i durduramıyordu çünkü.
"Ayrıca yirmi birinci yüzyıldayız. Boşanmak artık o kadar da kötü bir şey değil."
Sesi acısını saklıyordu.
Kenan hak verdi. Havalimanından çıktıklarında,"Eşsiz senden çok bahsetti."dedi. "Gerçi sen bana geri zekalı diyene kadar haberim yoktu senden."

Ilgaz utandı ama bunu belli etmeden,"Terbiyesiz Eşsiz."dedi. Sonra dayanamayarak,"Özür dilerim."dedi. "Sana geri zekalı derken aslında geri zekalı demek istemedim. Aslında bunun Eşsiz ile aramızda kalması gerekiyordu ancak avelişko arkadaşım sana duyurdu."
Eşsiz kızardı. "Üzgünüm."dedi arka koltukta oturmuş arkadaşına.
Kenan gülümsedi. "Sorun değil."dedi. "Nereye gidiyoruz Eşsiz?"dedi yan dönerek. "Ateş evde mi, şirkette mi?"

Ilgaz meraklandı. "Ağabeyini mi göreceğim? Vay canına."

Eşsiz homurdanarak,"Evet ağabeyimi göreceksin."dedi.

Ilgaz güldü. "Şu isminin tezatı buzlar kralı kimmiş bir görelim."

Kenan hak verdi. "Gerçekten buz kralı." Ilgaz homurdandı. "Kenan Bey siz de çok sıcak sayılmazsınız aslında."

Omuz silkti Kenan. "Mesleki."dedi.

Ilgaz dalga geçti. "Patron olan insan sevgisini unutuyor."

Eşsiz arkadaşına susması için kaş göz yapıp önüne döndü. Ilgaz ofladı. "Özür dilerim Kenan. Ben biraz boş boğazım. Bugün kimseyle konuşmadım o kadar uzun yoldan gelince şu anda patlama yaşıyorum. İleriki zamanlarda nasıl suskun biri olduğumu göreceksiniz."

Kenan inanmadı. Eşsiz sevgilisinin inanmadığını anlayınca,"Gerçekten sustu mu tam susar."dedi.

**

Ateş, karşısındaki genç kızı sevmişti. Çağla güldü. "İyi kız."diye fısıldadı.

"Gerçekten de zeki."dedi Ateş kızı incelerken. Konuşması, cümleleri, kelimeleri kullanışı zekasını ön plana çıkarıyordu.
Telefonu çalınca ekranına baktı ve nefesini tuttu.
Tanıdığı en manyak herif onu arıyordu.

Hemen açtı.
"Efendim Salvatore?"

Kenan duyduğu isimle susup Ateş'i izledi.
Ilgaz iki erkeğin birden değişen ruh halini fark eden tek kişiydi ancak ne olduğunu sormadı.
Çünkü merak etmiyordu.
Salvatore,"Ateş bu ihalenin sonucunu hallettiniz mi?"diye sordu soğuk ve bıkkın ses tonuyla.

Ateş iç çekti. "Hayır maalesef.''

Salvatore sinirlendi ancak arkadaşına yansıtmadı. "Tamam ben halledeceğim."dedi.
Ateş tedirgin oldu. "Biliyorum Salvatore, biraz sabırsızsın ancak lütfen birilerine zarar vermeden halletmeye çalış."
Salvatore nefesini sertçe dışarı vererek homurdandı.
"Babam olacak ihtiyar ölmüyor ki yerine geçip kan dökmeden halledeyim."
Ateş gülümsedi. "Baban yaşarken de kan dökmeden halledebilirsin."

Salvatore göz devirdi. "Ateş sizin enişteyi öldürtürken böyle medeni değildin."

Ateş merak etti. "Kim öldürdü?"

"Hapishanedekilerden birine yaptırdım. Müebbet almış herif zaten kaybedecek bir şeyim yok diye düşünüyordu."

Kız kardeşine baktı Ateş ve gülümsedi. "Teşekkürler Salvatore."

"Bende sana teşekkür etmek istiyorum Ateş. O ihaleyi al. Bana yardımcı ol."

"Sen uğraşmayacak mısın? Az önce-"

Salvatore sözünü keserek,"Kan dökme diyorsun!"diye çıkıştı.

Ateş iç çekti. "Ne yaparsan yap Salvatore. Suçu günahı olmayanları öldürme yeter."

Ayağa kalkıp silahını beline yerleştiren Salvatore,"Sen basit bir iş adamısın. Ben ise iş adamı bir mafyayım. Kimi öldüreceğimi emin ol herkesten çok daha iyi biliyorum."dedi.

Ateş yutkundu. "Tamam kardeşim, ben işine karışmıyorum senin."

"Hadi kapattım."dedi Salvatore ve telefonu tak diye kapatarak korumasına verdi.

Ateş gülümseyerek Kenan'a baktı. "Enişte tahtalı köyde."

Kenan şaşkınlıkla gözlerini açarak,"Hadi canım!"dedi.

Hayatlarında belki de ilk defa birinin ölümüne seviniyorlardı. Ateş hafif hafif başını salladı.
Onları dinleyen Ilgaz,"Ne?"dedi istemsiz. "Adamı öldürttünüz mü!?"

Duyduklarına inanamıyordu.
Birini öldürtmek mi?!

Bu nasıl işti böyle!

Ateş sinirle kıza baktı. "Sen bizi mi dinliyorsun?"

Ilgaz kaşları çatık bir şekilde,"Siz duyabileceğim yerde konuşuyorsunuz!"diye savundu. "Bir insanı öldürtmek de ne demek!? Bu nasıl bir psikopatlık!"

Çağla ve Eşsiz ikiliyi izlerken nefeslerini tutmuşlardı. Eşsiz korkarak sordu. "kimi öldürttünüz??"
Kenan,"Enişteyi."dedi dişlerini sıka sıka.

**

Devam edin okumaya, bir şans verin.

HiçWhere stories live. Discover now