Hiç

55

Ilgaz, arkadaşları ile hoş bir sohbet ederken Salvatore evde koşuşturan Uraz'i yakalayarak tek eliyle havada takla attırdı ve sonra oturarak kucağına aldı.
Ateş ve Kenan arkadaşlarının çocuğa karşı gösterdiği bu samimiyete şaşırdılar.
"Uraz?"dedi Salvatore keyifle. "Kaç yaşına girdin bakayım sen?"

Uraz eliyle ikiyi gösterip,"Yedi."dedi.
Salvatore atacağı kahkahayı öksürüğü ile bastırarak karşısında oturan arkadaşına,"Ateş oğlunda senin gibi zeka küpü."diye alay etti.

Ateş göz devirdi ve,"Uraz, gel bakayım sen yanıma."diye çıkıştı. "Salvatore ağabeyinden kötü espiri anlayışı bulaşacak."
Uraz Salvatore'un kucağından inerek babasına koştu.

Kenan bilerek Ateş'i sinir etmeye devam etti. "Burada en zeki kişi Ilgaz."

Ilgaz yüzünü buruşturdu. "Ben ne alaka ya şimdi?"

Çağla ve Eşsiz minik bebişleri severken güldüler.
Çağla kızı aydınlattı. "Ateş'in saçma sapan bir zeka takıntısı var."

Salvatore arkasına yaslanarak,"Ben ölçtürmedim ama zekamın Ateş'in zekasından yüksek olduğuna yemin edebilirim."diyince Ateş öfkeyle oğluna baktı. "Ulan Uraz bari birini tuttursaydın. Ne dediğin doğru ne elinle gösterdiğin. Evde öğretti anne sana. Beş yaşındasın." Eliyle beşi gösterdi. "Öğren artık. Bir elindeki tüm parmaklar beş demek. Sayı sayabiliyorsun değil mi?"

Uraz babasının baskısıyla ağlayacaktı. Annesine dönerek,"Anne babam beni mutsuz ediyor!"diye ciyaklayınca Kenan ve Salvatore keyiflendi.
Ateş ofladı. "Kalk git arabalarına oyna."

Çocuğu yere indirerek Salvatore'a döndü. "Kardeşim karın ile sen, benden uzak durun."

Salvatore iki elini havaya kaldırarak,"Sakin."dedi ve gülümseyerek kıza döndü. Aklına gelmişken kardeşinin de geleceğini söyledi."Linda da gelecekmiş birazdan. Haber vermeyi unuttum."

Ilgaz sevinçle kafasını salladı. "Ayyy, gelsin. Hem aşçı macaron da yapmış, Linda çok seviyor."dedi.
Salvatore kızın ailesi ile ilgili böyle küçük detayları bilmesini çok seviyordu.
Kenan,"Linda'nın sevgilisi falan var mı?"diye sorunca Eşsiz öfkeyle kucağındaki bebeğe bakmayı keserek adama döndü ve,"Ne yapacaksın?"diye sordu.

Kenan korktu. "Bizim çocuklar için sor-"

Salvatore öfkeyle sözünü kesti. "O cümleyi sakın tamamlama."

Kenan derin bir nefes alarak çenesini kapalı tuttu. Yaşam, huysuzlanıp birden ağlamaya başladı.
Ilgaz kalkarak Eşsiz'in kucağındaki bebeği aldı.
"Altını değiştirmem lazım."dedi burnuna gelen kötü kokuyla yüzünü buruşturarak.
Salvatore yanından giden karısının koluna elini sürttü ve iç çekti.

Giden kızın ardından Çağla merakla sordu. "Siz niye kavga ettiniz Ilgaz ile?"

Salvatore Çağla'nın sorusuyla kaşlarını çatınca Ateş korkarak aralarına girdi. "Ne yapacaksın hayatım şimdi sen?" Yutkunarak gülümsedi. "Hadi önünüzdeki pastayı yiyin. İyice eriyecek."

Salvatore dilini şaklattı. "Ben çok tatlı yiyen biri değilim."

Kenan ağzına koca bir lokma sokup,"Biliyoruz."dedi.
Salvatore,"Ağzındakini yutta konuş öküz herif."diye kızdı.

Ateş güldü. "Oğlum AA!" Birden heyecanla konuşmaya başladı. "Ben geçen David ile karşılaştım."dedi. "Aramızda bir seni seviyormuş. Beni bir dahaki karşılaşmada hasarsız bırakmazmış."

Salvatore göz devirdi. "Nasıl onur duydum anlatamam(!)"

Eşsiz,"Ne yaptınız ki adama bu kadar nefret ediyor sizden?"diye meraklandı. Çağla ayağa kalkıp kucağındaki oğlanı babasına verdi.
Leonardo babasının kucağına gittiği an gülücükler saçmaya başladı. Salvatore çok mesuttu. Oğlu ona her gülümsediğinde dünyalar onun oluyordu.