2.Sezon 63.Bölüm

1.1K 90 5
                                    

Hayatımda hiçbir şey doğru gitmezken hikaye gidiyor. Buna da şükür.

**

Mark bahçede Andreas ile oynayan Ilgaz 'ın yanına giderek tekli koltuğu gösterdi. "İzin var mı yenge?"
Ilgaz kafasını kaldırıp izbandut gibi olan adama baktı. "Var tabii Mark, geç otur."

Mark tebessüm ederek götürdü. "Nasılsın yenge?"

Ilgaz gülümseyerek,"İyiyim hamdolsun."dedi ve Andreas 'ı çimlere bırakarak,"Sen nasılsın?"diye sordu.
"Bende iyiyim yenge, sorduğun için teşekkür ederim." Genç adam gergince yutkunarak oturduğu yerde kendisini düzeltti. Ilgaz gözlerini kısarak adamı inceledi. "Bir şey mi konuşmak istiyorsun?"
Mark boğazını temizledi ve kafasını salladı."Ama haddim midir bilmiyorum."

Ilgaz güven verircesine gülümsedi,"Çekinme lütfen."dedi.

Mark ellerini birbirine sürttü ve yere eğdi başını. "Yenge geçen sefer kovulduğumda sayende geri döndüğümü biliyorum,"dedi Mark.

Ilgaz sordu. "Salvatore mu söyledi?"

Mark tebessüm ederek kafasını iki yana salladı. "Ruj izleri vardı patronun boynunda, yüzünde. Ve geçen gün de ağabeyim biraz fazla sinirliydi."

Ilgaz o lanet günü hatırlayınca birden somurttu. "evet sinirliydi."

"Yenge biz sizi gördük."dedi Mark direkt tek nefeste. Çekinmeyi başka türlü halledemeyecekti.

Ilgaz,"Nasıl yani?"diye sorunca kızla göz göze geldi. "Koridordaki camdan görünüyordunuz. Patron saçına yapışmıştı."

Ilgaz kaşlarını kaldırdı ve hayretle Mark'in ne demek istediğini çözmeye çalıştı. "Ve?"

"Patron seni ilk itti, sonra saçını çekip kendine yaklaştırınca vurur diye bekledik, korktuk ama o çok değişik bir şey yaparak seni öptü. Sonra gırtlağına sarıldı. Boğazlayacak dedik ama bu sefer de birden kucakladı. Rahatladık, dedik ki tamam sorun yok sanırım ama sonra senin imdat çığlığını duyduk."
Ilgaz sessizce dinledi adamı.
"Gelemedik yenge affet bizi, o an seni duyan hepimiz gelmek istedik ama yapamadık. Diğerlerinin aksine ben bunun vicdan azabıyla yaşayamıyorum. Affet beni ne olursun."

Ilgaz dudaklarını ısırdı. "Affediyorum sorun değil."diye mırıldandı ve gülümsemeye çalıştı. "Gerçekten Mark, sorun değil. Sakin ol."

"Yenge patron seni dövdü mü?" Genç adam hüzünle sordu. "Bunu yaptı mı gerçekten?"

Ilgaz bu konu hakkında konuşmak istemedi. "Oldu bir şeyler."diye mırıldandı. "Ama merak etme sonrasında benden güzel iki tokat yedi."

Mark şaşkınlıkla,"Sen patrona vurdun mu yenge?"diye sordu. "İzin verdi mi buna? Silah sesi de geldi, sana sıktı sandık. Çok korktuk."

Ilgaz göz devirdi. "Kendisine sıkıyordu bana değil."

Salvatore kaşlarını çattı ve önünde konuşan baş koruması ile karısına baktı. "Hayırdır?"dedi yanındaki Damon'a. Damon,"Patron Mark hepimiz adına sözcü olarak konuşuyor yengeyle."dedi. "Hangi konuda olduğunu dilersen onlara sor."
Salvatore kafasını sallayarak eliyle git işareti yaptı ve yanlarına yaklaşarak,"Sohbetiniz bol olsun."dedi. Mark telaşla ayağa kalkıp selam verdi. "Merhaba patron."

Salvatore keyifle karısına baktı. "Ne konuşuyorsunuz?"

Ilgaz Mark'ın telaşını görünce,"Havadan sudan."diyerek tebessüm etti. "Sen neden erken geldin?"

Salvatore,"Canım sıkkın biliyorsun."dedi. Sonra Mark 'a yaklaşarak ondan uzun olmasına rağmen yanında iki büklüm duran adamın ensesine vurdu. Mark iki metre on santim boyunda gerçekten de izbandut gibi olan bir adamdı.

HiçWhere stories live. Discover now