18

3.5K 187 18
                                    

Sabah olduğunda genç adam kızın dudaklarına minik bir öpücük kondurdu ve hızla odadan çıktı.

Ilgaz uyandığında adamı yanında göremediği için hüzünlendi. Kötü hissetmişti.
Özel, Ilgaz için çooook özel, bir an yaşamışlardı ve sabahı birlikte selamlamayı isterdi.

Oflayarak iç çamaşırlarını giyerken pantolonunun yanına konan tshirti gördü.

Dün adam onun tshirtini yırtınca kendi tshirtlerinden birini getirmişti anlaşılan.

Parfümünün kokusunu içine çekerken gülümsedi. Ulan bir günde hissiyatı nasıl değişmişti böyle ya?!

Telefonunu alarak saate baktı. Saat on bire yaklaşıyordu ve yine işe gidememişti.
Salvatore artık kesin kovacaktı onu.

Aşağı indiğinde herkesin uyanık olduğunu görünce utandı. Misafirliğe gittiği evlerde ev sahibinden sonra uyanmaktan her zaman utanırdı.

"Günaydın kızım."dedi Zeynep kahvaltı masasını göstererek. "Bizim erkekler sabah erken çıkıyor diye biz yaptık ama senin için kaldırtmadım."

Ilgaz gülümseyerek teşekkür etti. Linda annesine fısıldadı. "Dün ağabeyimle bunlar salonda işi pişiyordu."

Zeynep kahkaha attı. "Bizim Salvatore Robert'ın gençliğinin aynısı Linda. Baban kızla konuşup eve geldiğinde dedi ki beni etkiledi, onu net etkiler. Haklı çıktı."

Linda gülümseyerek yemek masasına oturan Ilgaz'a baktı. "Ilgaz abla utanma öyle minicik minicik yeme."dedi.

Ilgaz ofladı. "Tamam."dedi ancak tabağına daha fazla yemek almadı.

Linda kızın üstündeki tshirti tanıyordu. "Aynısından ağabeyimde de var."dedi kaşları ile üstündeki tshirti gösterip.
Ilgaz ağzındaki peyniri yutup,"Onun."dedi.
Linda gülümsedi. "Görüyor musun anne, küçükken giydiğimde dayak yediğim, eve gelen erkek misafirlere bile kesinlikle vermediği kıyafetlerini karısına nasıl gönül rahatlığıyla veriyor."

Ilgaz utanarak nefes aldı. Zeynep kahkaha attı. "Yakışmış ama."

Ilgaz gülümseyerek elini çabuk tuttu ve yemeğini yedi.

Salona oturmadan önce bahçeye çıkarak Salvatore'u aradı.

"Efendim?"dedi Salvatore soğukça.

Ilgaz arkadan gelen kız kıkırdamalarını duyduğunda kan beynine sıçradı. "Neredesin sen?"

Salvatore olduğu yeri kıza nasıl izah edeceğini bilemediğinden soruyu geçiştirdi. "Bir yerlerdeyim işte. Ne oldu?"
Kaşlarını çattı Ilgaz. Sinirden delirecekti.
"Yine başka kadınların koynuna mı gittin? Artık beni seviyorsun sanıyordum!"

"Ilgaz ben sana hiç seni seviyorum demedim."

"Dedin!"

"Demedim!"

"Dedin Salvatore! Beni öperken, dokunurken, göğsünde uyuturken dedin!"

Ofladı genç adam. "Şu anda Dawson'un mekanındayım. Kızlar benim değil onun kucağında-"

Devamını getiremedi çünkü Ilgaz telefonu suratına kapattı.

Tekrar arayan adamı meşgule atarak içeri girdi ve öfkeli olduğunu anlamasınlar diye kaşlarını çatmayı kesti. İçeri girdiğinde Linda kulağında tuttuğu telefonu ayağa kalkarak ona uzattı. "Ağabeyim arıyor, seni istedi."

Ilgaz bir an almak istemese de uzanıp aldı. "Efendim?"dedi soğukça.

"Sen telefonu suratıma nasıl kapatırsın?"diye sordu Salvatore dehşete düşerek.

HiçWhere stories live. Discover now