35

2.7K 147 9
                                    

Evin kapısına geldiklerinde Ilgaz'ın heyecanlı hali Salvatore'u gülümsetmişti. Genç kızın içi kıpır kıpırdı.
Salvatore şu anda olduğu yerin ,eskiden olsa, düşüncesi bile içine sıkıntı girdirirdi. Ancak ilginç bir şekilde mutsuz değildi. Sadece bir an önce otele gitmek istiyordu. Tanışma faslı hızlı bitmeliydi.
Kapıyı büyük bir coşkuyla açtılar.
Ilgaz sevinçle annesine ve tüm ablalarına sarılmıştı.
Salvatore ve Robert daha resmi davranırken Zeynep Hanım da dünürüne sarılmıştı.

Salvatore kimsenin elini sıkmadı bile. Gösterdikleri yere geçip oturdular.
"Aç mısınız?"diye sordu annesi sevinçle.
Şule, Şevval'e,"Adam çok fena yakışıklı."diye fısıldadı. "Kocam gözüme çirkin geldi."

"Benim ki zaten çirkin, Allah'ın belası."diye homurdandı Şevval.
Şevval'in ailevi problemleri vardı ve boşanmayı istiyordu. Birkaç aydır annesinin evinde çocukları ile kalıyordu ancak adam manyaktı.
Kızı bırakmıyordu.
Robert evin babasının da evde olmasını istiyordu ancak evde sadece kadınlar vardı.
Oğlu ile ilk defa bu kadar çok kadın ve çocukla aynı yerdeydiler. İkisi için de durum çok garipti.

Salvatore derin nefesler alarak gelen ikramları reddetti. Ilgaz ise her şeyden yedi.
İlk defa midesi bulanmamıştı diye düşündü ancak birden gelen kıpırdanmayla ailesine çaktırmadan ayağa kalktı.
Salvatore kızın midesinin bulandığını fark ederek peşinden gitti.

Yaren adamın kendisini görmezden gelmesine sinirliydi ancak hak etmişti.

Ilgaz midesinde ne var ne yok hepsini çıkarttıktan sonra ağlayacaktı.
Hiç yemek yiyemeyecek miydi ya!
Yüzünü yıkamaya giderken lavaboya giren adama baktı. Adam kızın gözlerinin dolduğunu gördüğü için kaşlarını çattı. "Ilgaz,"diye uyardı. "Bunun için ağlıyor olamazsın değil mi?"

Ilgaz omuz silkti ve yüzünü, ağzının içini yıkadı.
Genç adam kıza havluyu uzatarak saçlarına öpücükler kondurdu. "Üzülme, yakında geçecek."dedi.
Ilgaz ıslak yüzüyle adama sarıldı.
Genç adam elindeki havluyla şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırdı ve onu havlu gibi kullanan kızla kahkaha attı. Siyah gömleği hep su izi olmuştu.
Ilgaz ona gülen adama bakarak,"Ne oldu be?"diye sordu.
Salvatore,"Hiç."dedi ve elindeki havluyu tezgaha bırakarak kızı sarmaladı. "Hiçbir şey olmadı."

İkili sonra salona gittiklerinde Zeynep oğlunun ıslak olduğunu görünce,"Ne oldu sana?"diye sordu.
"Ilgaz beni havlu gibi kullandı."dedi Salvatore tebessüm ederek.
Ilgaz utandı çünkü tüm ablaları ve annesi ona ayıplar gibi bakmışlardı. Annesi bu durumu hiç ama hiç normal karşılamadı.
Kızını mutfağa çağırıp hızla gitti.
Ilgaz oflayarak adama baktı. Adam anlamadı.
Genç kız annesinin yanına giderek,"Efendim?"diye sordu.
Annesi kızının karnına çimdik atarak,"Ne yapıyorsun sen?!"diye kızdı.
Ilgaz karnına aldığı o çimdikle normalden fazla tepki vererek,"Ne yapıyorsun anne!"diye sesini yükseltti.
Annesi,"Kız ne bağırıyorsun, adamlar duyacak!"dedi fısıltıyla.

"Karnımdan uzak dur, canım acıyor!"

"Canın acısın diye yaptım zaten! Sen bu adamla ne bu samimiyet, anladık evlenmek istiyorsun ama-"

"Anne bir haftaya evlenmek istiyorum hatta. Bir şey de yapmadım ki, yüzümü yıkadıktan sonra sarıldım."

Annesi kaşlarını çattı ve işaret parmağını sallamaya başladı. "Ilgaz arkandan atlı mı kovalıyor! Ne bir haftası!"

Salvatore sürekli kapıya bakarken yanaklarını şişirdi. Ne konuşuyorlardı böyle çok merak etmişti, giderken Ilgaz ona hüzünle bakmıştı.
Birden odada koşan çocuk onun kucağına atladığında Salvatore nəyə uğradığını şaşırdı ve çocuğu hafifçe yana itti. Şevval oğlunun itilmesini yanlış anlayarak koşarak yanlarına gitti ve Çınar'ı kucağına aldı.
Robert güldü. "Kusura bakma kızım bizim oğlan çocuklardan korkuyor. Ilgaz kızımın hamileliğ-"
Salvatore korkuyla bağırdı. "Baba!"
Robert gözlerini belerterek kırdığı potla dudağını ısırdı.
Zeynep yutkundu. Robert boğazını temizledi. "Yani hamile kal-"
Yaren ayağa kalkıp hızla annesiyle kardeşinin yanına gitti. "Sen hamile misin?!"diye bağırdı. "Ondan mı evleneceğim diye ortalığa düştün!"
Annesi Ilgaz'a öfkeyle bağırdı. "NE?!"

Ilgaz buz kesti. Salvatore duyduğu cümleyle ayağa kalkarak kızın yanına koştu.

Cansın, Şevval, Şule ve Sevda dona kalmıştı.

Ilgaz hamile miydi?

Annesi kızına bir tokat yapıştırıp yüzüne tükürdü.
Salvatore kızın yediği tokatı görmüş hızla içeri girerek,"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?!"diye sesini yükseltti.

"Sen karışma!"dedi Yaren öfkeyle. Annesi,"Doğru mu Ilgaz!"diye bağırdı.
Şule ve Şevval de yanlarına geldiğinde Yaren'in aksine annesini sakinleştirmeye çalıştılar.
Ilgaz,"Değilim."dedi. "Hamile falan değilim anne."

Annesi çok sinirliydi ve burnundan soluyordu.
Robert ise kıza karşı çok mahcup olmuştu. Zeynep kocasına kızdı. "Allah seni kahretmesin emi!"

"Nerden bileyim Zeynep böyle tepki verecekler!?"diye İtalyanca karşılık verdi yaşlı adam.

Salvatore kafasını salladı."Hamile falan değil, babamın Türkçesi zayıf ve yanlış kelime kullandığı için kızınıza bu kadar yüklenmenizi istemem."diye sertçe kızdı. Yaren adamın sert mizacından çekinmişti ancak duyduğu cümleyle kan beynine sıçradığından,"Yalancı."diye adama çıkıştı.
Genç adam öfkeyle kıza baktı. "Eğer bir daha bana hakaret ederseniz sonuçlarına katlanırsınız!"

Yaren birden küçük dilini yutmuş geri çekilmişti. Herifin gözleri sanki alev atıyordu.
Annesi kızına öfkeyle baktı. "Hamile misin değil misin?!"dedi bağırarak.
Ilgaz "Değilim,"derken aynı anda Salvatore,"Değil!"dedi.

Yaşlı kadın adama baktı. "Neden yangından mal kaçırır gibi evleniyorsunuz?!"

"Seviyoruz."dedi Salvatore omuz silkerek.
Ilgaz'ın gözleri dolmuştu. Yediği tokatın sızısı hala yanağındaydı.
Genç adamın içi burkulmuştu. Uzanıp kızın yanağını sevmemek için kendisiyle büyük bir savaş halindeydi.

Ilgaz öfkeyle mutfaktaki insanları yarıp salona geçti.
Büyük ablalarının ayıplayarak bakmalarına daha fazla dayanamadı ve göz yaşları yanaklarından aktı. "Ne bakıyorsunuz öyle?!"diye bağırdı.
Şule,"Hamile misin?"diye sordu.
Robert,"Değil kızım. Benim Türkçe'den dolayı yanlış anlaşıldık."dedi oğlunu duyduğu için.
Salvatore ardından salona girip,"Annenize bakmak isteyebilirsiniz. Aptal kardeşiniz ortalığı karıştırdığı için iyi değil."dedi.

Genç kızla koltuğa oturup babasına baktı. "Artık kalkalım."dedi.
Babası kafasını salladı. Ilgaz genç adama bakarak,"Bende sizinle geleceğim."dedi.
Salvatore gülümsedi. "Zaten geleceksin."
Annesi babası ayaklanırken Salvatore kızın saçlarına öpücük kondurup elini tuttu.
Cansın gülümsedi onlara. Kardeşine sarılıp,"Hamile olsan da umurumda olmazdı. Sənin bedenin, senin hayatın, senin kararların. Üzülme."dedi. Sevda da kardeşine sarılıp,"Cansın'a katılıyorum."dedi ve yanaklarını öptü.

Ilgaz dolu gözlerle gülümsedi. Salvatore ise onlara bakarak,"Teşekkür ederiz."dedi.
Annesi kızının uğurlamaya gelmedi. Ya da Yaren.
Şevval ve Şule de yalandan baygınlık geçiren annesiyle ilgilendiğinden kızın yanına gidemediler.

Ilgaz dudak büzmüş asansöre girerken Robert özür diledi. "mühim değil."dedi genç kız hüzünle.
Zeynep,"Ah be kızım, aniden kaçtı ağzından."dedi.
Salvatore kızın yanağına elini koyarak ovaladı. Sonra da eğilip öptü. Ilgaz gözlerini yumarak adamın yumuşak öpüşünü hissetti. Robert üzülmüştü.
Otele gittiklerinde de kızdan özür diledi.
Salvatore,"Benimle aynı odada kalmak sorun olur mu?"diye sordu genç kıza.
Kız kafasını aşağı yukarı salladı.
Hiç modunda değildi.
Salvatore laf olsun diye sorduğu soruya aldığı cevapla şaşkınlıkla gözlerini belertti.
"Pekâlâ,"diye mırıldandı ve kıza başka bir oda aldı.

Ilgaz hüzünle odasına gidip kartı okuttu. Salvatore kızın suskunluğundan korktu, hüzünlendi ancak sesini çıkartmadı.

HiçDonde viven las historias. Descúbrelo ahora