2.Sezon 35.Bölüm

1.2K 78 13
                                    


Salvatore üstünü giyinirken kocaman gülümsüyordu. Ilgaz üstüne adamın siyah Tshirtini çekerken Salvatore dayanamayarak kızı aniden belinden yakalayarak kucağına aldı ve kendi etrafında dönmeye başladı.

Ilgaz kahkaha atarak,"Ayh başım dönüyor."diye dalga geçti.
Salvatore kızı sarmalayarak durdu ve kokusunu içine çekti. "Kırk yedi milyon kere teşekkür ederim."

Ilgaz adamın yüzünü avuçlarının arasına alarak,"Rica ederim."diye fısıldadı.
Salvatore kızın dudaklarına yapıştı tekrar, tekrar ve tekrar.

Ne kadar öperse öpsün bir türlü doyamadı.

Ilgaz nefes nefese kafasını geri çekip,"Dur biraz."diye soluklandı.

Salvatore ,"Durmayayım ne olur."diye yalvardı.

Ilgaz dilini şaklattı. "Eve gidelim, çocukları özledim."

"Bir çocuk daha yapıp gidelim."dedi genç adam.
Ilgaz göz devirdi. "Az önce yaptık ya bir tane."

Salvatore karısının dediğiyle gözlerini şaşkınlıkla açtı.
"Kabul ettin mi yani?!"

Ilgaz,"Tabii ki de hayır!"diye ciyakladı. Adamın kucağından inerek,"Gel."diyerek göğsüne vurup kapıya ilerledi.

Salvatore hayranlıkla ondan uzaklaşan karısını izledi. Az önce vurduğu göğsüne elini çıkarıp mutlulukla okşadı. Ardından giderken,"Şirkete gideceğim."dedi. "Sayende işim çok çabuk bitti. Sende gel, daha çıkış saatine üç saat var. Ne bok yiyorlar bakalım."

Ilgaz ceketini giyerken,"Üstüm hiç şirkete uygun değil ama geleceğim."dedi.

Salvatore elini saçlarından geçirdi. Beraber evden çıkarlarken Salvatore ara sıra kızı kolundan tutup kendisine yapıştırıyor dudaklarından bir bir öpücük çalıyordu.

Ilgaz gülmekten karnına ağrı girmişti.

Evet, Salvatore karısına aşıktı ancak bugün,

Bugün Salvatore karısına gerçekten de hayran olmuştu.

Güzelliğinden değil.
Seksiliğinden değil.
Şirin yüzünden, sempatik davranışlarından değil.

Genç adam kızın zekâsına, aklına, tatlı dilinin yılanı delikten çıkarmasına hayran kalmıştı.

Genç adam aşkının sonsuz olduğunu sanarken bugün fark etmişti ki Ilgaz'a olan hisleri uzay gibi sınırsız bir şekilde büyüyebiliyordu.

Şirkete geldiklerinde kış bahçesine geçip kahvelerini içerlerken Robert bastonuyla yavaş yavaş yanlarına gitti.

"Oğlum."dedi sertçe.

Salvatore gülümseyerek,"Buyrun Bay Campbell?"babasına döndü.

"Sen niye böyle mutlusun?"diye kaşlarını çattı Robert.

Salvatore karısının saçlarına öpücük kondurdu. "Karım batırdığınız işimi kurtardı."

Robert şaşırdı. Ilgaz'a dönerek tek kaşını kaldırdı. "Ne yaptın?"

Salvatore karısının konuşmasına izin vermeyerek belindeki elini yavaşça çekti. "Ne istiyorsun?"

"Şu işi konuşalım diyecektim ama halletmişsiniz."

"Evet halletti." Karısına mutlulukla baktı. Robert burnundan soludu. "Haber veremedin mi hallettiğinizi, geceden beri düşünüyorum."

Salvatore bıkkınlıkla,"Git başımdan."dedi. "Sana hiçbir şeyin haberini vermek zorunda değilim."

HiçWhere stories live. Discover now