Hiç

79

Henry, Salvatore'un kapısına dayanmış yüzündeki pansuman bantlarıyla zile basmıştı.
Ilgaz Robert'ın gazını çıkarmaya çalışırken Salvatore yerde oturmuş Leonardo ve Yaşam ile oyuncaklar ile oyun oynuyordu.
Kapı açıldığında arkasına bile bakmadı kim geldi diye.

Ta ki şu cümleyi duyana kadar.
"Vay, vay, vay... Vicdansız prens nə güzel aile babası olmuş böyle!"

Salvatore öfkeyle elindeki oyuncağı sıkarak çıngırağı kırarken ayağa kalkıp,"Ne işin var lan evimde!"diye bağırdı.
Henry omuz silkti ve koltukta oturup arkasını dönmüş Ilgaz'a,"Merhabalar isimsiz prenses."diye el salladı.
Salvatore kırık çıngırağı yere fırlatarak,"Siktir git evimden."dedi.
Henry alayla yanına giderek Ilgaz'ın yanına oturdu ve Robert'ın yanağına parmağını sürdü.
"Dış kapıdaki korumaların bizi hala arkadaş sanarken girmem çok da zor olmadı."

Salvatore ayağına emekleyerek paçasına tutunan Leonardo'ya,"Dur babacığım!"diye tısladı ve Henry'nin yanına giderek,"Kırdığım burnunu yine kırmamı mi istiyorsun?!"diye bağırdı.
Çocukların korktuğunu fark eden Ilgaz,"Salvatore,"diye mırıldandı. "Yaşam ve Leo korkuyor."

Salvatore sinirle nefesini dışarı verdi ve gözlerini yumdu.
Henry,"Ben sadece paramı istiyorum Salvatore."dedi.

Salvatore,"Nereden bileceğim yalan söylemediğini orospu çocuğu!?"diye homurdandı. "Ayrıca benim borcum bile değil."

Henry kafasını iki yana salladı. "Öldürmeseydin o zaman."

"Karımı kaçırmıştı!"

Ilgaz boğazını temizleyerek,"Ben gideyi-"diyecekti ki Salvatore kıza bakarak,"Hiçbir yere gitme."dedi. "Henry sana bir şey yapacak insan değil."

Henry gülümsedi. "Ben kadınlara dokunmuyorum isimsiz prenses."

Salvatore sinirle,"Karıma bir daha prenses dersen o dilini eline veririm."dedi.

Henry Ilgaz'a baktı. "Adın ne kardeş?"

"Ilgaz,"

Henry ofladı. Salvatore'a bakarak "Oğlum kızın ismini söylemek çok zor!" Diye yakındı.

Salvatore oturup keyifle
"Umrumda değil. Ilgaz diyeceksin." Dedi.

Henry birkaç kere kızın ismini söylemeye çalışıp sinirle kafasını iki yana salladı. "Neyse, ben benim olanı istiyorum."

Leonardo emekleyerek babasının yanına gitti ve,"Baba."dedi. "Babb..."

Salvatore eğilip koltuğun altındaki çocuğu aldı ve kucağına oturttu. "Ciddi ol Leo. İş konuşuyoruz."
Leonardo babasını anlamış gibi kaşlarını çatarak Henry'e baktı.

Henry kahkaha attı. "Bu nasıl çocuk?"dedi. "Kaç yaşında?"

Ilgaz keyifle,"On dört aylık."dedi. "Ancak şişko diye yürümüyor."

Leonardo annesine bakarak öpücük göndermeye çalıştı.
Salvatore gülümsedi. Biraz eğilip oğlunun kulağına fısıldadı. "Leonardo o benim, sana başkasını buluruz oğlum."

Henry bir an Salvatore ve onun bu sevgi dolu haline bakarak,"Babalık sana çok yakışmış."dedi. Salvatore kaşlarını çatarak,"Fikrini sormadım "diye homurdandı.

Ilgaz çatık kaşlarla ikili arasındaki olayı anlamaya çalışıyordu.
"Neden buradasınız?"diye sordu adama dönerek.
Henry, "Paramı istiyorum." Dedi kısaca.
Salvatore,"Borç alanı ben öldürdüm diye benden istiyor orospu çocuğu."diye homurdandı.

Ilgaz ölüm lafıyla yine buz kesmişti. Salvatore kucağında kaşlarını çatmış ciddiyetle Henry'e bakan oğlunun bacaklarını okşayarak,"Henry siktiğimin parası neden senin için bu kadar önemli?"diye sordu merakla. "Senin ilk defa bir para derdine bu kadar çok düştüğünü gördüm."