83

1.5K 95 26
                                    

Hikâyenin devamını mı istiyorsunuz bilmiyorum ama bitsin demediğinize göre biraz daha devam edeceğim.
Bölümler kısa olduğu için çok bölüm var, kesinlikle tadı kaçtığını sanmıyorum.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar.
Sevgiyle kalın...

**
Ertesi gün öğleden sonra Salvatore kızı arayarak,"Geldim, yukarı çıkıp seni ve çocukları alacağım."demişti.
Ilgaz hiçbir şey demeyince genç adam daha fazla sinirlenmiş ve onunla birlikte Türkiye'ye gelen Dawson'a,"Yardıma gel."diyerek apartmana girmişti.
Kapıyı çalmadan açılmış Leonardo babasının kucağına ağlamıştı.
Evdeki Şevval'e sordu Salvatore,"Ilgaz nerede?!" Sesi biraz fazla çıkmıştı.
Ilgaz odadan,"Robert küstü onu temizliyorum bir saniye!"diye seslendi.
Dawson içeri girerken,"Türk evi."diye kendi kendine mırıldanıyordu. "Çok değişik."
"Şevval ne oldu? Ilgaz niye birden-"

Leonardo babasının kucağında,"Baba Şule anneye,"diyip kendisini tokatladı.
Salvatore şaşkınlıkla,"Şule anneye mi vurdu?!"diye sordu oğluna. Leonardo kafasını salladı.
Öfkeden yanan bakışlarını Şevval'e dikti. "Şule nerede?"

"Gitti."dedi Şevval yutkunarak. Leonardo sonra İtalyanca,"Yelda da bana vurdu."dedi.
Salvatore şok üstüne şok geçiriyordu!

Şevval bir buçuk yaşına girmiş çocuğun ne dediğini anlamamış olmaktan rahatsızdı. Çünkü Salvatore daha fazlası mümkün olabilirmiş gibi çok öfkelenmişti.
Yaşam koşarak odadan çıkıp,"Dawson!"diye bağırdı ve Dawson'un kucağına atladı.
Dawson keyifle yakaladı Yaşam'ı. "Güzellik nasılsın bakalım?"

Yaşam gülümsedi ve adamın yanağına bir öpücük kondurdu. Şevval,"Bir şey içer misiniz?"diye sordu birden ayağa kalkarak.
"İstemez."diye tersledi Salvatore. Dawson Türkçe bilmediğinden üstüne bile alınmadı.
Ama anlasaydı varsa bir viski derdi.
Biraz sonra salona gelen Ilgaz,"Hoşgeldin."diye mırıldandı.

"Hadi gidiyoruz."diyerek ayaklandı Salvatore.
Şevval kaşlarını çattı. "Nereye Ilgaz?"

"Evine."dedi Salvatore öfkeyle.

Ilgaz adamın gözlerine bakarak,"Bir gelir misin?"diye sordu.
Robert'ı getirmemişti bilerek. Salvatore Leonardo'yu koltuğa oturup kızın yanına gitti.
"Gelirim."dedi.
Robert'ın olduğu odaya girerek,"Ilgaz ne oluyor?!"diye bağırdı.
Ilgaz,"Gelirsem annem beni red eder."diye mırıldandı.
Salvatore öfkeyle kızın koluna yapıştı ve sıktı. "Ilgaz beni deli mi etmek istiyorsun!"

Ilgaz kolunun acısıyla gözlerini yumdu, bunu fark eden Salvatore hızla kızı bıraktı.
Bu kadar çok sıktığının farkında değildi.
Ilgaz kolunu ovuşturup,"Annem mafya olduğunu öğrenmiş."diye mırıldandı. "Beni bırakmak istemiyor."

Salvatore sinirle ellerini saçlarından geçirdi ve odada volta atmaya başladı. "Seç artık Ilgaz!"dedi. "Benimle kurduğun aile mi bu ailen mi!"

Ilgaz şaşkınlıkla gözlerini sonuna kadar açtı. "Bu da nereden çıktı?!"

"Sen sürekli aileni kafaya takarak bizi-"

"Salvatore ben iki ailemden de vaz geçmiyorum!"diye sözünü kesti Ilgaz. "Nasıl geçebilirim! Sen çocuklarımın babasısın!"

Salvatore duyduğu cümleyle durup,"Sadece çocuklarının babası mıyım?"diye tısladı. "Benim konumum bu mu senin için?"

"Hayır tabii ki de değil! Sen aşık olduğum adamsın!"

Salvatore derin bir nefes alarak,"Sen de benim aşık olduğum tek kadınsın."dedi. "Senden vaz geçeceğime ölürüm daha iyi!"

"Annem salvatore, bir sürü-"

Salvatore,"Annenin gönlünü tek hamlemde kazanabilirim farkında mısın sen bunun?"diyerek sözünü kesti.
Ilgaz anlamadı. "Nasıl?"

Salvatore bunu ona söylemek yerine telefonunu çıkararak baş korumasını aradı,"Mark!"diye bağırdı. "Bana İstanbul'da  lüks malikane bul, satın al ve içine de eşyaları diz. Evi Ilgaz'ın annesinin üzerine yapacaksın! Ve hizmetçileri de unutma!"
Ilgaz şaşkınlıkla ağzını açıp,"Saçmalama!"diye kızdı. "Mal için bunları yapmıyorum ben!"
Düştüğü durum canını çok sıktı.
Salvatore telefonu kapatarak,"Artık annenin en sevdiği damadıyım."dedi. "Hadi lütfen evimize gidelim." Yalvarıyordu.

Ilgaz adamın mavinin en sevdiği tonunda olan gözlerine sinirle baktı. "Ara Mark'ı, ve bu yaptığına bir son ver!"

Salvatore kafasını iki yana salladı. ,"Ilgaz" dedi. "yapma böyle ne olursun, bak gerçekten artık bende dayanamıyorum!"

Ilgaz'ın gözleri dolmuştu. "Ben bunu sen bize ev al diye yapmadım." Burnunu çekip,"Beni düşürdüğün konum hiç hoşuma gitmedi." Dedi.
Salvatore uzanıp kıza sarıldı. "Sen benim gözümde tahtta oturan tek kişisin, düştüğün bir durum yok."
Ilgaz kafasını adamın göğsüne saklayarak,"Seni üzdüğüm için özür dilerim."diye fısıldadı.
Salvatore kızın saçlarına bir öpücük kondurdu. "Hadi gidelim ne olur."

Ilgaz adamdan ayrılıp yatakta onlara bakan Robert'a gitti. "Baba geldi aşkım." Dedi.
Salvatore rahat bir nefes aldı. "Babacığım,"diyerek yatağa yürüdü o da.
Robert heyecanla elindeki çıngırağı sallayarak babasına baktı.
Salvatore eğilip oğlunu kucakladı ve,"Leonardo'yu Dawson kucaklasın."dedi.
Ilgaz şaşkınlıkla,"Dawson niye geldi?"diye sordu.
"Sen boşanalım diyince benim şehri yıkacağımı sandı!" Salvatore bağırmıştı.
Ilgaz utandı.
"Üzgünüm, bir anlık-"

Salvatore kızın sözünü kesti. "Bir anlık lafın yüzünden New York'tan İstanbul'a kalktım geldim, binlerce işi arkamda bıraktım. Farkında mısın?!"

Ilgaz sustu.
Ne diyebilirdi ki? Adam haklıydı.

İçeri geçerek Yaşam'ı kucakladı.
Leonardo annesine,"Anne kucak?"dedi.
Ilgaz gülümsedi. "Seni Dawson ağabey alacak annem."

Leonardo kafasını kaldırıp arkasındaki Dawson'a baktı. "Dawson,"dedi. Dawson eğilip Leonardo'yu kucakladı. Leo gülerek adama tokat attı. "Elin çok ağır şerefsiz!"dedi Dawson acıyla.
Salvatore,"Oğluma bir daha sakın şerefsiz deme, gebertirim seni."diye uyardı.
Dawson keyifle,"Leonardo'yu yere atarım bak."dedi.
Ilgaz gözlerini belerterek,"Saçmalama!"dedi.
Salvatore,"Bilerek diyor. Öyle bir şey yapmaz, yapamaz."diye karısını rahatlattı.

Hep beraber kapıya yürüdüklerinde Şevval,"Ilgaz emin misin?"diye sordu.
Ilgaz ablasına bakmadı.
Ablalarına çok kırgındı.
Salvatore zamanında Şevval'in silah çeken kocasının önüne atlamışken ablası dün hiç savunmamıştı adamı.
Şule'den yediği tokatı da asla unutmayacaktı.

Ilgaz çok mutsuzdu.
Arabaya bindikleri de Salvatore,"Dawson sen sür."dedi ve Ilgaz ile arkaya oturdu.
Leonardo'yu öne oturtmuş kemerini takmışlardı.

Biraz sonra uyuyan Yaşam'ı gören Salvatore, Ilgaz ona döndüğü an aniden karısının dudaklarına yapıştı.
Ilgaz şaşkınlık nidası çıkarırken Dawson sırıttı.

Arkadaşı kaç gündür bu anın hayalini kuruyordu.
Salvatore kucağındaki Robert ile öpücüklerini iyice derinleştirdiğinde Ilgaz dudaklarına doğru,"Dur."dedi.
Salvatore durmadı.
Dilini kızın dudaklarına sürerek öpmeye devam etti.
Sonunda nefesi kesildiğinde ayrılınca,"Oh be,"dedi arkasına yaslanarak.
Dawson kahkaha attı. "Ulan Salvatore, seni görünce aşk iyi mi kötü mü kafam karışıyor."
Salvatore kızın beline elini atarak çaktırmadan göğüslerine çıkardı ve Yaşam'dan dolayı görülmediği için çok rahattı.
Kızın göğsünü yavaşça sıkarken,"Aşk gerçekten de çok güzel bir şey."dedi Dawson'a.
Ilgaz dudaklarını ısırdı. Salvatore onu utandırmak için çabalıyordu anlaşılan.
Elini kızın v yakasından sokup meme ucunu usulca aradı ve bulup aniden sıktı. Ilgaz öfkeyle adamın dizine vurdu.
Salvatore gülümsedi. "Ne oldu Ilgaz?"dedi.
Ilgaz ağzını açıp bir şey diyecekti ki meme ucu tekrar sıkılınca susup yutkundu. "Bir şey yok."diye mırıldandı.
Eve girdiklerinde Dawson partilemeye gitmiş, hizmetçiler çocuklarla ilgilenirken Salvatore karısını kucakladı ve onu odasına çıkardı.

Ilgaz,"Salvatore!"Diye kızsa da adam umursamadı. Kızın T-shirtini direkt başından çıkardı ve Ilgaz'ı yatağa fırlattı.
Ilgaz şaşkınlıkla,"Delirdin."dedi.
Salvatore gülerek kafasını salladı. "Delirdim."

HiçWhere stories live. Discover now