69

1.8K 97 13
                                    

Bir gün sonra uçuşları olan genç çift bebeklerinin aşılarını yapmış Ilgaz bu duruma çığlık atmak istiyordu.
"Leonardo, ipim sikildi oğlum."dedi hüzünle bir oraya bir buraya gidip çocuğu omzunda pışpışlarken. Leonardo ağlamayı kesmiyordu.
Tüm gece ayakta kalmıştı Ilgaz. Salvatore kapıda karısının küfrünü duyunca,"Neyin sikildi?"diye gülerek içeri girdi.
Ilgaz göz altı torbalarıyla adama baktı. "Sen sabahlamaya alışık olabilirsin ben değilim."
Salvatore Yaşam'ı sakinleştirmiş beşiğine koymuştu. "Dilersen Leo'yu biraz bana ver."

Ilgaz adama hüzünle baktı. "Biliyorum sende yoruldun ama alırsan hayır demem."

Salvatore keyifle ağlayan oğlunu kızdan alıp poposuna hafif hafif vurmaya başladı. Ilgaz arkasındaki koltuğa kendisini bırakıp,"Çok yoruldum."dedi. "Her aşı olduğunda huyu değişiyor."

Salvatore oğlunu biraz oynadıktan sonra sakinleştirince Ilgaz şaşkınlıkla,"Nasıl yapabiliyorsun bunu?!"diye bağırdı.
Salvatore kıza çapkınca bakarak,"Bana dayanabileniniz yok."dedi ve oğluyla birlikte tekli koltuğa oturdu.
"Gün aydı. Dilersen yavaş yavaş eşyaları yerleştirsinler."

Ilgaz gözlerini yumdu. "Birkaç saat uyuyabilir miyim? Mama içtiler, tok tutar."
Salvatore gülümsedi. "Yatağa git. Ben Leonardo'yu koyup gelirim."

Ilgaz kafasını salladı ve ayağa kalkarak yorgun adımlarla odasına ilerledi.

Salvatore kafasını eğip Leonardo'ya baktı.
"Uyudun mu lan?"diye fısıldadı. "Uyumadıysan bozuşuruz."
Ayağa kalkıp beşiğe ilerledi ve minik yastığı düzelterek oğlunu yavaşça yatağına bıraktı.
Sessiz bir oh çekti. "Leo bazen gerçekten çekilecek dert değilsin, Yaşam'ı örnek al biraz. Uslu ve tatlı. Sen sadece tatlısın."

Hızlı ancak sessiz adımlarla karısının ardından gitti.
"Çok sıcak."diye homurdandı ve T-shirtini çıkardı. Onun aksine soğuk ayazda kalmış gibi yorganın altına girmiş Ilgaz uykuya çoktan dalmıştı. Salvatore sırıttı. "Çok yoruldun."diye fısıldadı. "İki çocuk biraz fazla sanırım."

Kızın yanına giderek onun gibi yan döndü ve elini beline atıp kendisine doğru çekti. "Çok güzelsin, çok güzel kokuyorsun."diye mırıldandı ve kafasını kızın boynuna gömerek gözlerini yumdu.

**

Salvatore çocuklarını bebek arabasına koymuş havalimanında giden karısının ardından hayranlıkla baktı.

Ne güzel bir manzaraydı bu böyle?
Gülümsedi ve yanlarına birkaç büyük adımda varıp Ilgaz'ın saçlarına eğilip bir öpücük kondurdu.

Ilgaz,"Uçak ne zaman kalkacak?"diye sordu. "Yaşam meme istiyor."

Salvatore kol saatine bakarak,"Yarım saate kalkar."dedi.

Ilgaz kafasını salladı. "Dayan kızım."

Salvatore uçağa giderlerken,"Ilgaz emzik verelim diyorum hayır diyorsun. Seni rahat bırakırlar."

Ilgaz kaşlarını çattı. "Ben emzikli bebeklerden nefret ederim, ayrıca ağız yapısını bozuyor. Ben diş teli tedavisi olmuş biri olarak çocuklarıma bu kazığı atamam."

Salvatore kafasını salladı. "Sen nasıl istersen."

Uçağa girip pilotla ve ekiple konuşan Salvatore çocukları getirdikleri tekerlekli beşiklere koyup "umarım kulakları rahatsız olmaz."diye mırıldandı. Ilgaz,"Olacağını sanmıyorum."dedi.

**

Tonlarca saat yolculuktan sonra uyuyakalan Ilgaz'ı kucaklayarak uçaktan indiren Salvatore,"Mark Leo'yu düzgün tut."diye uyardı. Mark kafasını salladı ve çocuğu düzelterek arabadaki bebek koltuğuna koydu.
Salvatore şoför koltuğuna geçmeden uyuyan karısını yan taraftaki koltuğa yavaşça bıraktı ve doğrulup Yaşam'ı getiren adama baktı.
Herkes yerleştiğinde o da yerine geçti ve arabayı çalıştırıp gazı kökledi.
İstanbul'da aldığı yalıya evi sürdü.
Denize sıfır konumda, muazzam büyük ve en önemlisi merkezi bir yerde yalıydı.
Ilgaz uyandığında buraya bayılacaktı.
Bebekleri odasına götürdü ve karısını da yatak odasına koyarak üstünü giyindi.
Ilgaz'ın yanına kıvrılınca genç kız adama dönerek göğsüne sokuldu.
Çok yorulmuştu. İki bebek o kadar zordu ki Ilgaz bunca yardımcıya rağmen ölüyordu.

HiçWhere stories live. Discover now