2.sezon 8.Bölüm

1.3K 79 5
                                    


Salvatore sabah karısının yumuşak dudaklarıyla uyandığında iç çekti. Ilgaz adamın boğazına eğilerek emmeye başladı. Genç adam küfür etti. Ilgaz adamın neden küfür ettiğini biliyordu ve doğrulup T-shirtini çıkardı. Salvatore aç bakışlarla karısını inceledi.
Tam o sırada Daisy ve Robert ağlamaya başladı.
Ilgaz ve Salvatore onlara yardımcılar bakar diye önemsemeseler de susmayınca Ilgaz adamın kucağından kalkarak,"Hay sıçayım."diye homurdandı.
Salvatore yüzünü buruşturdu. "Asıl ben sıçayım, en güzel anda-" susup ofladı.
Karısı gitmeden dudaklarına bir öpücük verip,"Bekle geliyorum."diye konuştu.

Salvatore giden karısının arkasından,"Bekleyecek vakit yok maalesef güzelim."dedi. "Babamı bulmam lazım."

Ayağa kalkıp üstünü başını düzelterek hazırlanmaya başladı. Parfümünden birkaç fıs sıktığı sırada odaya giren Ilgaz,"Of Salvatore!"diye kızdı. "Giyinmişsin." Şaşırdı sonra ve adamı baştan aşağı inceledi. "Takım elbise giyinmemişsin." Kaşlarını çattı. "Senin kot pantolonun mu vardı?"

Salvatore kıza yaklaşarak dudaklarını emmeye başladı. Zor bela kızdan kopabildiğinde seslice yutkundu. "Gitmemiz lazım güzelim." Alnına da bir öpücük bıraktı ve geri çekildi. "Seviyorum seni."

Ilgaz oflayarak,"Bende seni."dedi ve,"bekle giyinip geliyorum."
**

Salvatore, Dawson ve Ilgaz girdikleri kasvetli, son derece gürültülü mekanda aldıkları leş kokuyla yüzlerini buruşturdular.

"Tobias!"diye gürledi Salvatore. Kafes dövüşü alanından çıkan elleri sargılarla sarmalanmış yarı çıplak ve her yeri yara bere içinde olan herif gülerek,"Vay vay vay!"diyerek yanlarına vardı.
"Salvatore Ve Dawson. Orospu çocuğu kardeşler!"
Yakıcı ve Ilgaz'a iğrenç gelen aç bakışlarını kızın vücut hatlarında gezdirdi. "Bu piliç de kim böyle?"

Salvatore hırlayarak karısını kendisine çekti. "Gözlerini oymamı istemiyorsan bakışlarını karımdan uzak tut."

Tobias gülerek kafasını salladı. "Pekâlâ, hazır mısınız?"

Kalabalıktan bir gürültü koptu. Hep bir ağızdan,"Dövüş! Dövüş! Dövüş!"diye bağırmaya başladılar.

Ilgaz yutkunarak kocasına yapıştı. Salvatore kafasını salladı. "Hazırım."

Dawson,"Ilgaz, gel yanıma kardeşim."dedi kızı kendisine çekerek. Onu kalabalıktan ve pis adamlardan korumak ister gibi arkasına sakladı.

Tobias,"Sen yenersen babanın yeri, ben yenersem,"durup dilini dişlerinde gezdirdi. "Ben yenersem bu akşam karını istiyorum adamım. Yatağımda."

Salvatore aniden adamın üstüne atlayacakken Dawson kızı bırakarak arkadaşını tuttu. "Seni adi orospu çocuğu!"diye bağırdı Salvatore.
Tobias omuz silkerek gülümsedi. "Senin gibi bir manyağı mutlu eden beni de eder."  Ilgaz dudaklarını dişleyerek telaşla,"Salvatore."diye mırıldandı. Genç adam karısının korkmuş sesiyle ona dönerek,"Sorun yok güzelim."dedi. Sesi yumuşacık çıkmıştı. "Sorun yok. Korkma."

Tobias arkasını dönüp tekrar kafes dövüşü ringine gitti. "Hadi o zaman!"diye bağırdı onları izleyen kalabalığa. "Dövüş başlasın!"

Kalabalıktan sevinç nidaları yükseldiğinde Salvatore arkadaşına döndü. "Onu koru."dedi Ilgaz'ı göstererek. "Ben kaybedersem bile, öleceğini ya da öleceğimi bilsen dahi onu Tobias'a verme."

Dawson hızla kafasını salladı. "Asla vermeyeceğim."

Ilgaz korkuyla,"Salvatore, ne oluyor!"diye çığlık attı. Gözleri dolmuştu. Salvatore hızla karısının yanına gitti ve dudaklarına hızlı, tutkulu bir öpücük bıraktı. "Dawson'un yanından ayrılma." Gözlerini yumdu ve karısını uyardı. "Sakın."

HiçWhere stories live. Discover now