Özel Bölüm.

1K 58 51
                                    

"Ilgaz niye ağlıyor yine bunlar?"diye bıkkınlıkla sordu Salvatore.

Ilgaz kucağındaki Salvatore'u emzirirken,"Yaşam'ın dişi sallanıyor."diye iç çekti. "Leonardo da bırak ben çekeyim diye kızı darlıyor."

Salvatore güldü. "Leonardo benim gibi manyak."

Ilgaz yorgunlukla gülümsedi. Salvatore karısının bu halini görünce,"İyi misin?"diye sorma ihtiyacı hissetti.
Karşı koltukta bebek emziriyordu Ilgaz.
Biraz yorgun düşmüş, biraz aç, biraz susamıştı.
Ve tabi,
Çok uykusu vardı.

Ilgaz kafasını salladı. "İyiyim."

Salvatore kaşlarını kaldırdı ve karısını inceledi. "Yoruldun,"diye fısıldadı. "Değil mi?"

Ilgaz omuz silkti. "Salvatore uyudu zaten, birazdan gider dinlenirim."

Genç adam kafasını salladı. "Alabilirim kucağından?"

Ilgaz güldü,"Gerek yok." Çocuğu yavaşça memeden çekerek aralık dudişlerine baktı ve tebessüm etti,"Oğlum,"diye fısıldadı. "Annem..." Elini bebeğin tontik yanağına hafifçe sürttü. "Annesi kurban olsun,"dedi sevgiyle. "Annesi köle olsun."

Salvatore bu manzaraya aşkla baktı.
Ilgaz eğilip çocuğun yanağına bir öpücük kondurdu. "Sanki Leonardo 'yu tekrar doğurdum."dedi. "Ne kadar çok benziyorsun sen ağabeye oğluşum."

Salvatore güldü. "Seni henüz konuşamayan bir bebekten kıskanmam normal mi?"

Ilgaz kafasını kaldırıp adama baktı,"Sanırım biraz normal."dedi gülümseyerek,"Zira bende annemi iki yaşındaki Yelda'dan kıskanırdım. Yelda o kadar çekilmez, şımarık, gıcık ama aynı zamanda bir o kadar sevimli tipli, tatlı bir çocuktu ki anlatamam. Annem de bana her zaman kızardı, saygısız derdi ne bileyim işte bir sürü laf. Ama Yelda'nın tüm derdini çekerdi. Bazen gelip en sevdiğim torunum Yelda derdi. Bazen o aptal kızı benden çok seviyor diye düşünürdüm. Takıntılarım da vardı, birini öldürmekle ilgili. Bende Yelda'ya yaptığımı düşünür kendimden nefret ederdim, bir kere gıcık oluyorum dersem içimden on kere olmuyorum diye kendimi ikna etmeye çalışırdım. Öldürmeyeceğim diye kendimi telkin ederdim, ablamı da, Yelda'yı da."

"Yelda çok güzel bir çocuk değil."

"Küçükken çok güzeldi."
Ilgaz yine kederlenmişti. "Salvatore annem beni neden sevmedi bilmiyorum ama Sevda da ağlardı bunu sorgulayarak."dedi. Gözleri doldu ve burnunu çekerek çocuğunu omzuna koydu. "Şule ablam bana her gün beddua ediyordu, çocuklarına büyük konuştuğumu başıma geleceğini, bana hakkının haram zehir zıkkım olması gerektiğini." Sessizce hıçkırdı.
Lohusa dönemi onu ağır duygusal yapmıştı.

Salvatore sonra kızın telefonunu başka bir sebepten aldığında üniversite yıllarındaki mesajlaşmalarını okuduğu anı hatırladı.

Ilgaz: Anne bunu anlamak zorundasın. Şule abla normal değil, ben kendime zaten hiçbir zaman normal demedim. Ama bir kavgada!
Bir kişi susmuyor diye karşı taraf celallendiğinde susmayan kişi SUÇLANMAZ! Sevda abla ile de aynı muhabbeti yaşadın

Anne: Bir lafı fazla olsun.

Ilgaz: Ama sen! İlle Şule! İlle Şule! Herkesi kaybedebilirim Şule'yi asla!
Şule beni her gün ağlatsa da senin için sorun yok. Tez zamanda yaz gelsin de yaz okuluna gideyim. Kurtulayım sizden. Bıktım ya. Ağlayınca Fatma Varol'a benziyorsun diyorsunuz! Biri demiyor Ilgaz kırılmış. Diyemiyor. Zor geliyor demek

Anne: Öyle birşey yok. Onun şu anda bizim desteğimize ihtiyacı var

Ilgaz: Yav anne Allah aşkına böyle destek arayan insan mı olur hiç mi görmedik zora düşen insan. Benim ağzıma sıçtı!

HiçTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang