2.Sezon 19.Bölüm

1.2K 75 7
                                    

Salvatore silah ayarlamasını Mark ile halletmek için eve geri döndüğünde Sabrina hâlâ evdeydi. Bu durumu görünce sinirle,"Sabrina!"diye bağırdı.

Sabrina koşarak adamın yanına gitti. "Emredin efendim."

"Senin hâlâ bu evde ne işin var?"

Sabrina yutkundu. "Efendim affedin, gidecek bir yerim yok." Burnunu çekti. "Affedin ne olur, bir daha böyle bir-"

Salvatore kızın sözünü kesti. "Eşyalarını topla ve evimi terk et."
Sabrina ağlamaya başladı. "Efendim, gidecek hiçbir yerim yok."

"Umurumda olduğunu düşünüyor musun gerçekten?" Göz devirdi. "Mark, gel al şu kızı karşımdan!"

Mark koşarak Sabrina'nın koluna yapıştı. Sabrina çığlıklarla evden atılırken Ilgaz şirketten Andreas'ı emzirmek için dönmüştü.
Yanından geçen ağlayarak atılan kıza merakla bakıp ayaktaki kocasına döndü. "Ne oldu?"

"Önemsiz."dedi Salvatore. Sonra masaya yatırılmış silah dolu çantalara yöneldi. "Joseph! Kaç tane silah var saydınız mı?"

Joseph koşarak,"Yetmiş iki efendim,"dedi. Salvatore kaşlarını çattı. "Yetmiş beş olacak demişlerdi."

Joseph,"Bilgimiz yok efendim, Mark ile beraber sayım yaptık. Yetmiş iki."diyerek kendisini savundu.

"Aç çantayı, ben de sayacağım."dedi Salvatore.

Ilgaz kucağındaki Andreas ile aşağı indiğinde,"Salvatore lütfen Sabrina ne yaptı anlatır mısın?"dedi.

Salvatore elini kaldırıp,"Bir saniye."dedi.

Silahları tek tek sayarken,"Altmış beş, altmış altı..."demişti ki Mark,"Attım efendim."diyerek içeri girdi.

"Niye attınız Mark?"diye sordu Ilgaz.

Salvatore,"Ilgaz sus!"diye bağırdı. "Kafam karışıyor!"

Ilgaz şaşkınlıkla kendisine kükreyen kocasına baktı. "Sustum tamam."diye mırıldanarak koltuğa ilerledi.
Salvatore,"Dosyaları getirin!"diye kükredi.
Joseph elindeki hazır dosyayı adama uzatarak,"Buyrun efendim."dedi.

Ilgaz, Andreas ile birlikte koltuğa oturup,"Baba gergin."diye fısıldadı.

Andreas,"Babb, baba"derken Salvatore,"Ilgaz al onu bahçeye çıkın."dedi. "Kafam karışıyor."

Ilgaz oflayarak,"Hay senin kafana."diye fısıldadı ve çocuğunu kucaklayarak bahçe kapısına yöneldi.

Salvatore aniden Joseph'e tokat attı. "Sen sorumlu değil miydin lan silahlardan?! Nerede bu üç tane tabanca!"

Joseph yutkunarak,"Efendim yemin ederim limandan alırken de saydım yetmiş iki taneydi."dedi.

Salvatore kaşlarını çatarak Mark'a baktı. "Git malları getiren dingilleri bul bana."

Mark kafasını sallayarak hızla dışarı çıktı.

Ilgaz hava güzel olunca şöyle bir gökyüzüne baktı ve güneşin ışıklarıyla gözlerini kırpıştırdı. Andreas'ın ve kendisinin parçalarını yukarı sıyırıp ayaklarını havuza yavaşça soktu. Andreas suyun soğukluğu ile irkildi. "Meme."dedi sonra. Ilgaz göz devirdi. "Yeni yedin meme."

Andreas suya eğilmeye çalıştığında Ilgaz,"Dur oğlum."diyerek kıkırdadı. Oğlu kucağında olduğundan suya düşmesi çok şükür ki imkansızdı.

Sonra Salvatore bahçeye çıkıp şezlonga uzandı. "Suya mı girmek istedin?"diye sordu karısına.

Ilgaz kafasını iki yana salladı. "Öylesine çocuğun ayaklarını sokmak istedim."
Salvatore iç çekti. "Çocuklar kurslarda. Robert dedesine gitmek istemiş. Daisy uyuyor."

HiçWhere stories live. Discover now