95

1.5K 95 12
                                    

Ilgaz yeni şirketinde ilk iş günündeydi.
Salvatore gidene kadar kızı vaz geçirmeye çalışsa da başarılı olamamıştı.

Ilgaz artık Salvatore'ların şirkette çalışmayacaktı.

David liseden tek sevdiği dostunun karısını şirketine seve seve kabul etmişti.
Her ne kadar Salvatore onu dost olarak görmese de o görüyordu. Ayrıca çok da seviyordu.
Ilgaz yeni masasına kişisel üç beş eşyasını yerleştirirken telefonu çaldı.
Uzanarak yan taraftan aldı. Arayan kocasıydı.

"Efendim?"

"İki güne gidiyoruz tatile. Alışverişe çıkmak isteyebilirsin."

Ilgaz gülümsedi. "Tamam teşekkür ederim."

Salvatore konuşmayı neden bu kadar kısa kestiğini bilmediğinden kendisine kızdı. Aklına gelen ilk şeyi uzasın diye söyledi. "Yeni şirket nasıl? Beğenmediysen aşağıdaki korumalara de getirsinler seni."

Ilgaz göz devirdi. "Ben iyiyim."

Salvatore iç çekti. "Ama ben değilim."

Ilgaz boğazını temizleyerek,"Hadi kapatıyorum."dedi. Salvatore,"Bir dakika!"diye çıkışıp engellemeye çalıştı.

Ilgaz durup kapatmadan adamın diyeceğini bekledi. "Durdum."dedi kapatmadığını göstermek adına.

"Ilgaz ben seni çok özledim."dedi adam acıyla.
Ilgaz derin bir nefes alarak,"Salvatore, tatilden sonra ne karar verdiğimi seninle konuşacağım. Şu anda bunu rahat konuşamıyorum, şirketteyim ancak annen, Elizabeth'in intikamını benden almak istediğini bana gayet uygun olmayan bir dilde iletti. Korkum azalmıyor, hiçbir şey yapmadan düşman kazanmaya devam ediyorum."

Salvatore duyduğu ile kaşlarını çatarak,"Annem sana ne dedi?"diye sordu.

"Şirketteyim." Ilgaz çevresine baktı. Gerçi Türkçe konuşuyordu ama yine de bu konuyu burada konuşmak istemiyordu.

Salvatore,"Pekâlâ, akşam konuşacağız."dedi ve telefonu kapattı.

Ayağını sinirle sallarken elini çenesine koyarak,"Hay sikeyim."diye tısladı.
Sonra çenesindeki elini birden, öfkeyle masaya vurarak sandalyesini hafif sağa döndürdü."BIKTIM ARTIK!"diye bağırdı.

Ayağa kalkıp odasının kapısına yöneldi.
Babasının odasına giderken sinirden o kadar feci bir haldeydi ki onu gören kaçmıştı.
Odaya aniden dalarak,"Bak ihtiyar!"diye bağırdı.
Robert kafasını dosyadan kaldırıp, yakın gözlüklerini çıkardı ve masaya koyarak kaşlarını çattı. "Ne oldu?"

"Karına söyle, karımdan uzak dursun!"diye öfke kustu Salvatore. "Beni evlatlıktan reddetti, sustum! Evine almıyor, yine sustum! Ama bir daha Ilgaz'a zarar gelmesine izin vermeyeceğim! Bu iş artık can sıkmaya başladı!"

Robert kaşlarını havaya kaldırarak,"Zeynep ne yaptı?"diye sordu.
Salvatore ayakta öylece dururken sinirden titriyordu.
"Karımı tehdit etmiş!"

Robert kafasını salladı. "Zeynep, sınırını aşıyor."diye fısıldadı. "Hemde çok!"diye kükredi Salvatore.
Babasına yaklaşarak,"Artık annemi tanımam ihtiyar,"diye tısladı. Elini babasına doğru öfkeyle sallıyordu. "O kız benim yüzümden bir sürü acı çekti. Vücudunda sayısız yara izi var. Sebebi benim! Ona olan sevgim, ona olan borcum gün geçtikçe daha da artıyor ve tekrar ediyorum. Karşıma çıkarsa annemi tanımam. Beni zorlamasın!"

Robert iç çekerek ayağa kalktı. Altından aslan olan ucunu kavradı ve,"Ben halledeceğim."dedi. "Sen rahat ol hiçbir şey yapamaz."

Salvatore,"Umarım."dedi. "Çünkü dönüşeceğim adam olmak istemiyorum. Hayali bile nefesimi kesiyor!"

HiçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin