2.Sezon 65.Bölüm

1.1K 82 17
                                    


Ilgaz odasına girip uyuklayan kocasına baktı. "Daisy haline çok üzüldü, okula giderken ağlıyordu."

Salvatore gözlerini açmadan tebessüm etti. "Neden soktun ki onları odaya?"
Ilgaz omuz silkti ve yanına giderek,"Ağrın var mı?"diye sordu.
Salvatore iç çekti. "Feci."

Ilgaz dudak büktü."ilaç işe yaramadı mı?"

"Yarıyor da, acıyı yok etmiyor. Katlanabilir seviyeye getiriyor. Güzelim, şu sohbeti değiştirsek olmaz mı? Ben ve acılarım gereksiz bir konu."

Ilgaz göz devirip adamın yanına gitti. "Salvatore normal bir dayak yemedin, farkında mısın?"dedi. "Üstelik bunu benim için yedin ama boşuna. Ben uzun bir süre seninle sevişebileceğimi hiç sanmıyorum."

Salvatore aniden gözlerini açarak ona bakan kıza kaşlarını çattı. "Bu da ne demek?"

Ilgaz omuz silkti. "Ne anladıysan o demek."

Salvatore küfür etti. "Şu an tekrardan sinirlerim bozuldu."

Ilgaz kafasını yana yatırdı."Kendi düşen ağlamaz."

Salvatore sinirle,"Ilgaz sen ne dediğinin farkında bile değilsin."dedi. "Ben senin kokunla, teninle soluklanıyordum."

"Kendi nefesini kendin kestin."dedi Ilgaz.

**
"Duydun mu beni Polina?"dedi yaşlı adam kaşları çatık bir şekilde. "Onu ayartacaksın."

Polina yeni eniştesinin dediğini seve seve kabul etti. Düğünde görmüştü o adamı. Acayip derecede yakışıklı, heybetli ve seksi biriydi.

"Sadece meraktan soruyorum enişte,"dedi. "Neden?"

Robert elini sakallarına götürüp gergince kaşıdı. Nefretle, sinirle mırıldandı.
"Görecek dünya kaç bucak."

**

Ilgaz adamın yanına uzandığında,"Bu yatakta ilk defa bu kadar uzun süre yatıyorsun."diyerek tebessüm etti. Salvatore güldü. "Senin gibi günün her saati burada değilim, evet."

Ilgaz kaşlarını çattı. "Ne kadar da kin güden birisin. Gözümü boyamak için kendini dövdürdün, boyayamadığını anlayınca saldırıya geçtin. Beni mi seviyorsun, benimle sevişmeyi mi seviyorsun belli oldu, yazık."

Salvatore kaşlarını çattı. "Sana olan sevdam herkesin dilinde, bir sen inanmıyorsun ve ben artık seni inandırmak için çabalamayacağım."

Ilgaz alayla sordu. "Daha öncekilerde çabalıyor muydun? Üzgünüm, bu işte berbatsın."

Salvatore ofladı. "Kafamda kaç tilki var bir bilsen." Derin bir nefes aldı. Alınca göğsü ağrıdı ve yüzünü buruşturdu. "Bir hafta kadar şirkete gidemeyeceğim, beyinsiz Dawson net batırır orayı." Küfür etti. "Tekrar yükseltmem uzun sürmez ama sürekli yıkılan şeyleri düşünmekten kafayı yiyeceğim."

Ilgaz gözlerini adamın gözlerinden çekmedi ama konuşmadı.
"Sorun ne biliyor musun?"dedi birden Salvatore. "Sorun ben." Güldü. "Hislerimle davranışlarım hiçbir zaman aynı olmadı. Hislerim her zaman daha fazla oldu, karşı taraftan bir şey yaşadığımda hislerimin çokluğu yüzünden hep en çok acı çeken ben oldum." Kafasını hafifçe iki yana salladı. "Neyse, televizyondan bana güzel bir film açar mısın? İzlemek istiyorum."

Ilgaz susup cam televizyona yöneldi,"Bilgin olsun diye söylüyorum," mırıldandı. "Benim sana olan hislerimi anlatacak herhangi bir kelime yok." Sonra TV yi açarak,"Sen şimdi sıkıcı şeyler istemezsin, artı on sekiz de olsun istersin, vurdulu kırdılı da olmalı senin için, heh buldum! Hatta tam sana göre. 365 Gün filmini açacağım, adam mafya."

HiçWhere stories live. Discover now