2.Sezon 42.Bölüm

1.1K 80 8
                                    


Salvatore iş yerinde çalışmaya devam ederken çalan telefonu ile birlikte masasına baktı ve arayan ismi görünce şaşırdı.

"Bayram değil seyran değil kaynanam beni neden öptü?"diye mırıldanarak uzandı telefonuna.

Açtığında kadına anne demek istemedi.

Anneliğin a'sı yoktu bu lanette.

"Buyrun?"

"Salvatore, oğlum."diye sevecen bir şekilde konuştu yaşlı kadın. "Nasılsın evladım?"

Salvatore kaşlarını çattı.

"İyiyim sağ olun siz nasılsınız?"

Yaşlı kadın gülümseyerek,"Sağ ol oğlum."dedi. "Bir hâlini hatrını sormak istedim."

Salvatore sıkıldığını hissederek ayağa kalktı. Sesi ondan izinsiz çok sert çıkmıştı.
"Sebep?"

"Öyle -" genç adam dayanamayarak sözünü kesti. "Kızınız bir kaza sonucunda üç evladını aynı anda kaybetti ve siz onun hâlini değil de benim halimi mi soruyorsunuz?"

"Biz konuştuk onunla, iyi olduğunu söyledi."

Salvatore,"Evet, bana da bahsetti. Halini ne kadar umursamadığınızdan. Benim toplantım var, kapatmam lazım. İyi günler size."diyip kadını bozdu ve beklemeden telefonu kapattı.

"Yüzsüz kadın."diye tısladı. Sonra odasından çıkarak,"Diana!"diye bağırdı.

Şirketleri değiştirmişti ancak yardımcısı Diana, Salvatore'u bırakmamıştı.

Diana elindeki dosyalarla koşarak,"Buyrun,"dedi.

"Ben çıkıyorum, Dawson'a söyle gelsin, gerekli dosyaları imzalasın."

Diana kafasını sallayarak,"Efendim bugün size gelebilir miyim acaba? Ilgaz Hanım'ın durumunu merak ediyorum da."diye sordu.

Salvatore şaşırdı. "Olur gel."dedi kısa bir an düşündükten sonra. Güzel karısı aklına gelince gerginliği azalmıştı.
"Akşam sekiz dokuz gibi gelirsin."

Diana tebessüm ederek kafasını salladı. "Teşekkürler efendim."

**

Genç adam eve girdiğinde çocukların gürültüleriyle gülümsedi.
Koltukta uzanmış dinlenen kızın yanında Andreas mışıl mışıl uyuyordu. Küçük çocuk bir yaşına girmiş, gittikçe uslu olmuştu.

Eskisi kadar sinirli değildi. Annesinin hamileliği küçük çocuğu sakinleştirmişti.

Genç adam şaşkın bir halde,"Saçlarını neden boyattın?"diye sordu.
Ilgaz koltuğun üstünden içeri giren kocasına baktı. "Kötü mü olmuş?"

Salvatore bu sefer gerçekten beğenmemişti. Ama sebebi kötü olması değildi. Salvatore karısının kahverengi saçlarını çok seviyordu, evet kızıl da karısına çok yakışmıştı ama genç adam kızın doğal saçlarının kölesiydi.

Kaşlarını çattı. "Güzel olmuş."diye homurdandı.

Lanet kızıl rengi!

Ilgaz şaşırdı."Andreas'ı alır mısın, kalkacağım."

Salvatore ceketini koltuğun kenarına atıp oğluna yaklaştı ve eğilerek kucakladı.

Salondaki beşiğe giderken sessizce söyleniyordu. "İnsan bir sorar saçımı boyayabilir miyim diye!"

Ilgaz karnındaki acıyla yüzünü buruşturarak doğruldu ve,"Ne diyorsun anlamadım?"dedi.

Salvatore karısına dönüp koltuğa otururken,"Niye boyattın saçlarını diyorum."dedi. "Ne gereği vardı?"

HiçOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz