8

3.6K 207 4
                                    


"Lanet ihtiyar!"diye homurdandı Salvatore kızın olduğu masaya doğru giderken. "Başıma iş çıkarıyor."

Ilgaz hala dün yaşadığı öpücüklerin, dokunuşların ve lanet utancının büyüsündeyken ne yapması gerektiğini düşünüyordu.
Bir çıkış yolu yoktu ancak adamın dediği mantıklı olabilirdi.
Bir yer dışında.

'ihtiyar'a torun vereceğiz.'

Ilgaz bunu yapabileceğini sanmıyordu.
Tüm gece boyunca yaşadığı kısa dokunuşlar yüzünden uyuyamamışken gerçeğini asla yapamazdı.

Ilgaz'ın yirmi yedi yıldır sap olmasının sebebi kendisiydi.
Bir kere bile, tamam abartıyor bir kere almıştı, çıkma teklifi ya da ufak bir iltifat almamıştı.
Erkekler ondan çekiniyordu.
Hoşlandığı tipler olmuştu ancak hiç kimseyi sevememişti.
Takıntılı biriydi. Yanında bir erkek ağladığında, annesini sürekli anlatıp durduğunda ya da ufak bir fareden, böcekten korktuğunda soğuyordu.
Her zaman sert bir erkek arıyordu ancak Salvatore kadar kaya istemiyordu.
Tip ve bakım takıntısı da vardı. Yakışıklı olmayan kimseye o gözle bakamazdı, baksa da kabul etmezdi. Koku, Ilgaz güzel kokulara hastaydı.
Salvatore çok güzel kokuyordu.
Allah dualarını kabul etmişti. Ederken ona bir ders vermek istiyor gibiydi. Salvatore'un karşısına çıkmasının başka sebebi olamazdı.
Korktu.
Yakışıklı erkek takıntısı vardı ancak biliyordu ki bir erkek yakışıklı olduğunun farkındaysa çok tehlikeliydi.
Salvatore bunun farkındaydı.
Gerçi olmasaydı da tehlikeli bir adamdı.
O kadar dalgındı ki adamın gelip msasının önündeki sandalyelere oturduğunu bile görmemişti.

Salvatore kız ona baksın diye birkaç dakika bekledi. Ancak Ilgaz sadece bilgisayar ekranına bakıyor, dönmüş gibiydi.

"Ilgaz,"dedi sinirle.

Ilgaz ufacık irkildi ve kafasını adama çevirip çatık kaşlarına baktı.

"Efendim?"
"Üzgünüm."dedi hızla Salvatore.
Bu kelime bile ona nasıl yabancıysa telaffuz edememişti.

Anlamadı Ilgaz. "Ne için?"

Göz devirdi genç adam. "Sana dokunduğum için. İstemiyordun, yapmamalıydım."

Ilgaz yutkundu. Onu öpen dudaklara kaydı bir anda gözü. Salvatore bunu fark ederek içten içe güldü ancak kıza çaktırmadı.
Unutamadığı öpücüklerin, dokunuşların sahibi karşısındaydı ve nefes alırken daha önce hiç bu kadar zorlandığını hatırlamadı, Ilgaz.
Boğazını temizleyerek dikleşti.
"Evet, yapmamalıydın."dedi ve iç çekti.

Salvatore dayanamadı ve gülümsedi.
"İllegal yerlerde illegal şeyler olur, Ilgaz Hanım."dedi. "Sadece sıradan bir öpüşme yaşasaydık göze batabilirdik. Etrafındaki insanları hatırla. Bir tanesi yarı çıplaktı."

Ilgaz o tipleri hatırlayınca yüzünü buruşturdu. Salvatore iyice keyiflendi.
"Sana dokunmayı bende istemedim aslında. Ortama ayak uydurdum."dedi Salvatore yalan olduğunu bilse de.
O istediği için dokunmuştu, kızın kokusunun ve teninin bu kadar güzel olabileceğini tahmin edememişti.
Dudaklarından bal akıyordu sanki. Öpüşürken o balı içmiş, bitirmişti.

"Senin gibi güçlü bir adam neden gizli kapaklı bir şekilde çaldı?"diye sordu Ilgaz anlamadan. "Gidip alsaydın da kimsenin sana karışabileceğini sanmıyorum."

Salvatore hak verdi. "Babam o lanet kolyeden nefret ediyor. Onun için olay çıkarttığımı duysaydı sinirlenirdi. Sinirlenmesi sorun değil ancak tansiyonu var. Bir gün aniden gidecek diye korkuyorum."

Mırıldandı Ilgaz. "Annene verdin mi kolyeyi bari?"

Kafasını salladı adam. "Verdim. Senin sayende aldığımı biliyor, teşekkür etmişti."

HiçWhere stories live. Discover now