2.Sezon 18.Bölüm

1.2K 78 16
                                    

Salvatore oflayarak,"Dawson senin ben -"demişti ki Ilgaz merakla,"Ne diyor?"diye araya girdi.

Salvatore karısına baktı. "Cansın, hamilelik hormonları kafayı yemesini sağlamış, bana adam akıllı bir şarkı söylemezsen doğurmam diye ağlıyormuş. Dawson da benimle birlikte söylemek istiyor, başka türlü yapamazmış. Buna da geldiler."

"Nereden çıkmış şimdi bu?"diye güldü Ilgaz. Dawson Ilgaz 'ı duymuş,"Bizim Henry ben Salvatore 'un bir tane videosunu bulmuş evde. Üçümüz grup gibi şarkı söylüyorduk, onu izleyince tutturdu."

Salvatore oflayarak arkadaşının anlattığını aynen karısına tekrarladı.
Ilgaz heyecanla,"Öyle bir video kaydı mı var?!"diye bağırdı. "Bende istiyorum, lütfen şarkı söyleyin, ne olursunuz!"

Salvatore karısının bu mutluluğunu kırmak istemeden, ve tabii hamile bir kadın da söz konusuydu, "Pekâlâ!"diye homurdandı. "Al Cansın'ı gel. Henry'i de çağır bari tam olsun."

Dawson sevinerek,"Sağ ol amico, bu iyiliğini asla unutmayacağım!"diye bağırdı ve karısına seslendi. "Aşkım! Hazırlan!"

Onları gizli gizli dinleyen Sabrina istemsiz olarak heyecanlandı. Salvatore Campbell şarkı mı söyleyecekti?!

Sesi nasıldı acaba?
Çok güzel olduğuna emindi.

Jenni kızın kendi kendine sırıttığını görüp,"Yine ne düşünüyorsun?"diye sordu. Somurtkan ve sinirliydi.

Sabrina teyzesine dönerek,"Hiç."dedi. "Hiçbir şey."

Yaşlı kadın patatesleri soymaya devam edip,"Kesin öyledir."diye homurdandı. "Annen baban yaşasaydı senin gibi bir kızları olduğu için utanç duyarlardı."

Sabrina sinirlendi. "Ölü anne babamı katarak ne elde etmek istiyorsun?"

Jenni sustu. "Dikkat et, senin ölün de bu evden çıkmasın."diye kızı uyardı ve soyduğu patatesleri tencerede kaynayan suyun içine attı.

**

L'amore sí muove adlı şarkıyı ustaca dillendiren üç arkadaş çocukları ve kadınlarını hayran bırakmıştı.

Henry bariton bir sese sahipken Dawson ve Salvatore tenordu.

Sesini dilerse ince dilerse kalın her türlü şekle sokabilen Salvatore şarkıya ayrı bir lezzet katarken Dawson da sesinin gücüyle hoparlörü inletmişti.

Üçü de yarı İtalyandı ve herkesçe bilinen bir gerçek vardı ki tüm İtalyanlar güzel şarkı söyler, güzel yemek yaparlardı. Opera ve gastronomi o ülkenin yıldızıydı.

Onlar bu özelliklerle doğmuş özel insanlardı.

Sabrina kapıda bu muazzam gösteriyi izlerken bir kere daha aşık olduğunu hissetti. Ilgaz,"Muazzam."dedi kendi kendine. Cansın keyifle kafasını salladı. "Aşırı muazzam."

Sonunda şarkı bitince Salvatore elini saçlarından geçirdi ve düzelterek,"Beğendiniz mi Cansın Hanım, yapabildik mi?"diye sordu.

Dawson keyifle,"Yüz ifadesinden anladığım kadarıyla beğendi."dedi ve sahneden inerek karısının yanına gitti.
Bahçeye küçük bir sahne kurdurtmuş, önlerine de sandalyeler çekmişlerdi.
Küçük Robert,"En güzel ses Henry'nin."dedi burun bükerek. "Dawson kulağımı acıttı."

Dawson,"Salvatore, oğlunu benden uzak tut,"dedi. "Sağım solum belli olmaz benim biliyorsun, Liam pezevenginin oğluyum nasıl olsa."

Salvatore,"Günün sonunda nefes almaya devam edecekse istediğini yapabilirsin."dedi. Ilgaz şaşkınlıkla,"Salvatore!"diye kızdı.
Genç adam omuz silkti.

HiçWhere stories live. Discover now