GERÇEK SON!

868 47 15
                                    

Şimdiden uyarayım,
Son son bir sevişsinler istedim o yüzden+18 var.

Midesi kalkanlar olabilir ben okuyorum bazen diyorum 'Pppeyyy bu ne yazmışım ben!'

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar.

**

Salvatore oğluyla ders çalışırken,"Ilgaz bu ne saçmalık ya?"diye homurdandı. "Çocuklara neden Türkçe soru çözdürüyoruz ki? Amerika'da yaşıyoruz!"

Ilgaz yanaklarını şişirip,"Babam gönderdi!"diye yükseltti sesini. "MATEMATİK ÖĞRETMENİ OLDUĞUNU BİLİYORSUN?"

Leo ve Yaşam bir annesine bir babasına bakarak iç çektiler. Salvatore masanın karşısında kızıyla birlikte oturmuş karısına,"Siktiğimin matematik soruları Türkçe paragraf sorusuna dönmüş Ilgaz,"dedi.
Ilgaz kafasını salladı,"Türkiye en son Atatürk zamanında eğitimde bir şeyleri başarabiliyordu. Yapacak bir şey yok Salvo, "

Salvatore,"Mustafa Kemal Atatürk,"diye iç çekti. "Adamın kemikleri sızlıyor belli ki, amına koydular her şeyin, ben çok gerildim Ilgaz!"

Leonardo babasına,"Neden?"diye sordu.

Salvatore kafasını yanında oturan oğluna eğdi. Maviş gözleri çakıştığı gibi Ilgaz gülümsedi. Salvatore ve küçüklük versiyonu gibiydiler.

Salvatore,"Çünkü güzel oğlum,"dedi ciddiyetle. "Matematik gibi kusursuz bir dersi, matematiğin ruhunu matematikten alarak mahvetmişler. Annen de bende matematik olmasa buralara gelemedik,"evi gösterdi,"Bu eve sahip olamaz, işimizi yapamazdık ancak bizim zamanımızda matematik matematikti. Türkçe değil, problem eğer çocukların anlamasıysa, matematik zaten hiçbir zaman anlamadan çözülebilen bir ders olmadı, matematik özünü kaybediyor Türkiye'de. Sayıların oluşturduğu problemi anlamaya çalışan çocuk bulmak yerine paragraf paragraf soru sorup dillerini anlayan çocuk bulmaya çalışıyorlar. Bu da eğitim sistemlerinin kendi dillerini bile anlamayan çocuklar yetiştirdiğini,BENCE, gösteriyor."

Ilgaz şaşırdı,"Hele hele."dedi. "Neyse hadi Yaşam, tekrar soruyorum. Şimdi Ayşe evinden çıkmış, okuluna doğru gitmiş. Yürüyerek," Salvatore karısını gülümseyerek izledi. Leonardo o sıra diğer soruyu çözerken Yaşam annesini dinliyordu.

"Okul yolunda cüzdanını düşürmüş ancak bunu derse girdiğinde fark etmiş. Okul ev arası elli metre. Cüzdanı düşürdüğü yer ile ev arası yirmi metre ise, x kaçtır?"

Yaşam bilmiyordu. Düşünmeye daldı. "Ben,"diye mırıldandı. Çok kelime vardı ve hepsi aynı şeyi tekrar ediyor gibiydi. Yaşam'ın kafası iyice karıştı. Çünkü Türkçeyi sadece evde konuşuyorlardı. Bu dile yatkınlığı günlük kelimelerle sınırlıydı.

Ilgaz oflayarak kocasına baktı,"İngilizce mi anlatsam acaba, ya da İtalyanca?"

Salvatore kafasını salladı,"Sen dur ben anlatırım. Yaşam hangi dilde anlamak istiyorsun güzelim?"

Yaşam normalde İngilizce isterdi ama babası anlatacaksa tabii ki İtalyanca'ydı!

"Parla in italiano padre!"

Salvatore gülerek,"Ok tesoro, ha lasciato cadere il portafoglio mentre andava a scuola, ma se ne è accorta quando è entrata in classe. Cinquanta metri da scuola a casa. Se la distanza tra il luogo in cui ha lasciato cadere il portafogli e la casa è di venti metri, qual è x?"dedi.

Ilgaz güldü,"Tekerleme gibi oldu."

Yaşam dudak bükerek düşündü,"Bilmiyorum." Silgi ve kalemi eline alarak bir şeyler yazmaya başladı.

HiçWhere stories live. Discover now