Hiç

72

Salvatore ormanlık alanda arabayı sürerken ototop çeken tanıdık yüzle küfür ederek kaşlarını çattı.
Telefonundan Mark'ı arayarak,"Mark, orospu çocuğu Kanlı Bıçak yine ava çıkmış, arabanıza alın ormanda gebertin."dedi öfkeyle. "Amına koyduğumun katili."

Ilgaz şaşkınlıkla kocasına baktı. "Katil mi?"

Salvatore kafasını salladı. "Hadi kapattım."

"Salvatore!"diye ciyakladı Ilgaz korkuyla. "O ihtiyar bir seri katil mi?!!"

Salvatore kafasını sallayarak cevapladı karısını. "Sen düşünme bunları."

Ilgaz'ın tüyleri diken diken olmuştu. Arkasını dönerek araba koltuğundaki bebeklerine baktı ve sakinleşmeye çalıştı.
Bugün Elizabeth'in bebeğinin cinsiyeti belli olacaktı bu nedenle hep birlikte Robert malikanesine gidiyorlardı. Leonardo,"Memm..."diyerek gülümsedi.
Ilgaz tebessüm etti. "Meme mi istiyorsun?" Salvatore güldü. "Ilgaz memm..."oğlunu taklit etmişti.
Ilgaz kahkaha atarak,"Sen de mi?"dedi. "yok meme sana!"

Yaşam uyuyordu. Leonardo tükürüklerle tekrar etti. "Memm..."
Salvatore aynadan oğluna baktı. "Oğlum," dedi keyifle. "Baba aynasızlar gibi suçlu yakalıyor."

Ilgaz adamın yüzüne baktı. "Sen yakalamıyorsun, öldürtüyorsun."

Salvatore omuz silkti. "Kesin çözüm."

Malikanın içine girdiklerinde Elizabeth'in arabasına şaşkınlıkla baktı Salvatore. "Arabasını yine mi değiştirmiş?" Güldü. "Parayı ödeyen kocası değil Salvatore tabii, Elbise değiştirir gibi araba değişsin." " Burnundan nefesini sertçe vererek arabayı park etti. "Bir boka da yaramıyor şirkette."

Ilgaz şaşırdı. "Sen normalde paranın hesabını hiç yapmazsın, neden bu kadar sinirlendin?"

Salvatore kaşlarını çattı. "Kocasının rakip firmaya bilgilerimizi sattığını öğrendiğimden ve babamı öldürmeye çalıştıklarını anladığımdan beri her şeyleri batıyor gözüme. Doğru anı bekliyorum. İçinden geçeceğim onun da Beth'in de."

"Doğru an ne zaman?"

"Babam yap dediğinde."
Kemerini açarak arabadan indi ve arkadaki oğlunu alarak,"Leo heyecanlı mısın oğlum? Anne birazdan meme verecek!"sevinçle şakıdı.

Ilgaz da uyuyan kızını kucaklayarak güldü. Leonardo elini uzatarak babasının burnuna ve yanaklarına dokundu ve tükürüklerle yanıtladı adamı.
Salvatore yüzünü buruşturarak,"Ne tükürüyorsun oğlum ya!?"dedi.
Eve gittiklerinde Ilgaz Linda'nın odasında Leonardo'yu emzirirken Elizabeth'in yüzünden düşen bin parçaydı.
Salvatore keyifle babasına fısıldadı. "Bebek kız herhalde?"

Robert kafasını salladı. "Mutsuz."

Zeynep,"Hadi sofrayı hazırladılar gelin."dediğinde Robert oğluna,"Lanston ile konuştun mu?"diye sordu.
Salvatore kafasını salladı. "Şimdi desen çeker silahı vururum." İç çekti. "Annem olmasa yaparım da. Ne Elizabeth umurumda olur ne de karnındaki bebeği."

Robert sessizce iç çekti. "Elizabeth benim de umurumda değil ama bebek," sustu ve yemek masasına gitmek için koltuktan kalktı.
"Neyse, hadi kalk."

Herkes yemek masasına geçtiğinde Ilgaz Leonardo ile aşağı iniyordu.
Robert bağırdı. "Leonardo! Aslanım, gel dedeye!"

Ilgaz gülerek oğlunu dedesine verdi.
Leonardo,"Memm..."diyince Salvatore kahkaha attı. "Doymadın mı?"

Ilgaz ofladı. "Oynuyor, yemiyor ki!"

Kocasının yanına geçince Salvatore kulağına fısıldadı. "Babasına çekmiş."
Ilgaz gülerek adamın yanağına elini koydu ve kokusunu içine çekti.
"Eee, Beth."dedi Zeynep. "Hadi söyle artık bize bebeğin cinsiyetini."