2.sezon 4. Bölüm

1.4K 88 13
                                    

Salvatore sabah olduğunda ilk işi annesinin evine gitmek olmuştu.
Kapıyı açan hizmetçiyi iterek bağırdı. "Nerede o orospu çocuğu!?"

Zeynep kaşlarını çatarak ayağa kalktı. "Ne diyorsun oğlum sen?"

Salvatore annesinin burnunun dibine girip,"Yusuf nerede?"diye tısladı.

"Türkiye'ye döndü." Zeynep oğlunun derdini anlamaya çalıştı. "Neden böylesin?"

Salvatore öfkeyle güldü. "Sen yaptırdın değil mi anne?"dedi. "Sen yaptırdın!"

Zeynep merakla,"Neyi?"dedi.

"Ilgaz'a iftirayı sen artırdın!" Sinirle bağırdı ve koca salonda bir oraya bir buraya yürümeye başladı. "Sonra da Yusuf'u başka ülkeye postaladın! Yarın onu getirtmiş olacağım ve bravo sana anneciğim. Ailenden bir kişi daha ölecek. Hem de senin yüzünden."

Aslında bu biraz palavraydı. Planları arasında Yusuf'u eşek sudan gelinceye kadar dövmek vardı, parmaklarını koparmak vardı ama öldürmek yoktu.
Sırf annesi kötü hissetsin diye atmıştı bu lafı ortaya.

Zeynep korkuyla,"Yusuf'u öldürürsen canıma kıyarım!"diye bağırdı. "Dokunmayacaksın çocuğa!"

Salvatore İtalyanca bir küfür ederek,"Hadi daha!"diye bağırdı. "Bunu o masum kıza iftira atmadan önce düşünecektin!"

Annesine tiksinerek baktı. Sonra,"Ci vediamo dopo!"diye gürleyerek hızlı adımlarla evden çıktı, arabasına bindi ve gazı kökledi.

**

Eve vardığında Ilgaz çok hüzünlüydü. Genç adam kıza bir sürü çiçek almış kucağındaki buketlerle eve girmişti.
Yaşam, Leonardo, Robert ve Daisy koşarak kapıda çiçekten görünmeyen babalarına koştular. Beş yaşındaki Yaşam,"Baba ne aldın?"diye sordu.
Salvatore,"Annenize anneniz gibi güzel çiçekler aldım."dedi.

Ilgaz oturduğu koltukta arkasını dönerek kapıdaki adama baktı. "Sağ ol."diye mırıldandı.
Salvatore çiçekleri getirip kadının önündeki sehpaya bıraktı ve cebinden çıkardığı yüzük kutusuyla diz çökerek,"Özür dilerim,"dedi. "Yargısız infaz yaptığım için çok özür dilerim!"

Ilgaz önündeki tek taşa bakarak,"Beni paranla mı kandırıyorsun?"diye sordu duygusuzca.
Salvatore sinirle,"Saçmalama!"dedi. "Benim param senin paran."

Ilgaz hüzünle gülümsedi. "Onu üç gün önce beni evinden kovdururken gördük Salvatore." Kafasını iki yana sallayarak iç çekti. "Hadi kalk. Önümde diz falan çökme."

Salvatore kafasını kızın dizlerine gömerek,"Yalvarırım,"dedi. "Beni bağışla."

Ilgaz kederliydi. "Ben seni bağışlamaktan yoruldum."

Salvatore kafasını kaldırıp kıza baktı. "Ilgaz çok kötü zamanlar geçiriyordum. Kızın sana benzerliği ortada. Beni yargılama."

Ilgaz omuz silkti. "Kalk önümden."

Leonardo babasına,"Baba annemi üzme artık."dedi. Salvatore oğluna bakarak,"Siz girmeyin."dedi sertçe. Robert,"Ama annem hep üzülüyor."dedi korkarak. Ilgaz,"Çocuklar."diye uyardı. "Babanız haklı, girmeyin."

Yaşam,"Ama hep ağlıyorsun anne!"dedi. "Babam yüzünden."

Salvatore,"Jenni! Gel al bunları!"diye kükredi. Çocuklarına bağırıp çağırmak istemiyordu ancak biraz daha konuşurlarsa bunun sözünü veremezdi.

Ilgaz çocuklar gidince,"Bak gördün mü ne diyorlar."dedi. "Senin yüzünden."

Salvatore,"Ilgaz bana okkalı bir tokat atar mısın?"diye sordu. "Öyle bir tokat  at ki üç gün izi geçmesin yüzümden."

HiçWhere stories live. Discover now