Hiç

67

"Amca?" Salvatore amcası ve yanındaki tanımadığı genç kıza merakla baktı.
"Sana bir hediye getirdim."dedi amcası. "Hadi size kolay gelsin." Sonra açtığı kapıdan hızla çıktı.

Ilgaz adamın kapısını çatık kaşlarla izlerken amcanın tek çıktığını görünce şaşkınlıkla masadan ayağa kalktı. Kadın neredeydi?
Oda da mı kalmıştı?
Neden?
O kadın kimdi?
Yaşlı adam yavaşça Robert'ın odasına girdiğinde koşar adım Salvatore'a gitti ve baskın basanındır diyerek kapıyı hızla açtı.
Salvatore o sıra soyunan kadına,"Giyinsene!"diye sinirle kükrüyordu.
Ilgaz göğüsleri açık kıza şaşkınlıkla bakarak eliyle ağzını kapattı. "Allah seni kahretsin."dedi adama öfkeyle. Ardından tükürdü. "Şerefsiz adi pislik!" Açtığı kapıyı ardından sertçe kapatarak çıktı.

Salvatore karısına,"Ilgaz dur."dedi ve peşinden koştu. "Dur güzel karım benim." Kızı yakalayarak arkadan sarıldı. "Amcam getirdi, kadın direkt soyunmaya başladı. Giyin diye kızıyordum, duymamış olamazsın. Lütfen dur." Kafasını kızın boynuna gömdü.
Ilgaz öfkeyle adamı itti. Topuklarını yere vura vura Robert'ın odasına girdi ve ilk defa kapıyı çalmadan içeri daldı.
"Siz kimsiniz?!"diye bağırdı Rudolph'a. Robert şaşkınlıkla,"Kızım ne oldu?"diye sordu.
Ilgaz babasına bakmadı. Ardından giren Salvatore kızın cümlesiyle iyice korktu. Onlarda manyaklık genetikti. Amcası da manyaktı. Karısına yapabileceği herhangi bir hamleyi engellemek için kızın yanına gitti.
"Siz kimsiniz de benim kocama kadın getiriyorsunuz?!"

Rudolph gülümsedi. "Sen kimsin asıl da benimle böyle konuşuyorsun?"

Ilgaz işaret parmağını tehdit edercesine salladı. "Ben Ilgaz Campbell'ım! Salvatore'un karısı ve iki çocuğunun annesi. Sizin yaptığınız rezilliği asla ama asla sineye çekecek biri değilim! Bu nasıl bir ahlaksızlık böyle!?"

Rudolph göz devirerek Salvatore'a baktı. "Karını susturacak mısın ben mi susturayım?"
Ilgaz öfkeli bakışlarını yaşlı adamdan çekmedi.
Salvatore kaşlarını çattı. "O ne zaman isterse o zaman susar."

Ilgaz bu cümleyle biraz rahatlamıştı. Yaşlı adam bu sefer Robert'a döndü. Kardeşinden de ses çıkmayınca ayağa kalkıp kızın karşısına geçti. "Benimle saygılı konuş."diye uyardı.
Ilgaz,"O saygıyı önce kazanacaksınız."dedi. "Kocama pezevenklik yaparak saygıyı değil ağır hakaretleri hak ediyorsunuz."

"Bak güzel kızım-"

"Ben senin kızın değilim, terbiyesiz ihtiyar seni!"

Rudolph şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırarak,"Haddini aşıyorsun."dedi.
"Sen ise çoktan aştın ihtiyar! Eğer bir daha,"adama doğru tehdit edercesine adım attı. "Benim sabrımı taşırırsan bunu sana ödetirim. Karakter yoksunu!"
Rudolph dayanamadı ve belindeki silahı hızla çekerek kıza doğrulttu.
O silahını çekince Salvatore da silahını çekti ve amcasına,"Elindekini indir."dedi.
Ilgaz korkmamıştı. Öfkeli bakışları hala yaşlı adama karşıydı.
Robert masasından kalkarak,"Ağabey!"diye konuştu sertçe.
Rudolph şaşkınlıkla yeğenine baktı. "Sen amcana silah mı çekiyorsun?"
Salvatore sinirle amcasının silahlı elini gösterdi.
"O da benim karıma silah çekiyor."

Rudolph kızın alnına yasladığı silahı indirmeden öfkeyle,"Elin orospuları yüzünden amcana silah mı çekiyorsun?"diye bağırdı.
Ilgaz sinirle yaşlı adamın gövdesinden ittirdi. "Sensin orospu!"
Yaşlı adam geriye doğru sendeleyince Salvatore kızı belinden tutarak kendisine çekti ve arkasına alarak silahını amcasının alnına yasladı. "Bak amca,"dedi. "Seni severim ama benim karıma silah çekemezsin. Kimse çekemez."

Rudolph şaşkınlıkla alnındaki silaha baktı."Ben senin amcanım!"diye bağırdı.
Ilgaz adamın arkasından öne atılacaktı ki Salvatore onu engelledi.
Genç kız çırpınıp,"Amca gibi davran o zaman!"diye bağırdı.
Robert,"Ilgaz tamam, yeter artık."diyerek gelinini uyardı. Rudolph silahını tekrar beline koyduğunda Salvatore yavaşça silahını indirdi.
"Akşam konuşuruz."dedi ve arkasını dönerek Ilgaz'ı dışarı iteledi.