Hiç

Özel Bölüm

"Sen hiç dokuz yaşındaki bir çocuğu boğazlamak istedin mi Ilgaz?"

Ilgaz şaşırdı. Sinirle yatak odasında volta atan kocasına bakarak,"Ne oldu yine ya?"diye sordu.

"Ben Robert'ı,''diyerek karısına baktı Salvatore. "Boğazlamak istedim, üstelik tüm benliğimle, gerçekten istedim!"

Ilgaz koltuktan kalkarak kocasına ilerledi ve yakasından tutup kendisine çekti. "Ne oldu anlat."
Salvatore kaşları çatık, öfkeyle burnundan nefes alıp veriyordu. "Her halta ağlıyor,"diye fısıldadı. "Her halta. Oyun oynatıyorum yanıyor ağlıyor, başka oyun oynatıyorum başaramıyor ağlıyor, birinci o olmuyor ağlıyor. Bu yaşta annemden onun yüzünden elli kere azar işittim! Otuz altı yaşında yemediğim azarı yedim! Koluna vurdum susmadı sanki kafasını koparmışım gibi ağladı! Bağırdım aynı! Asla susmuyor Ilgaz! Yeter Ilgaz! Robert benim çocuğum olamaz! Bu ne kadar mızıkcı, ağlak, ezik, aptal bir çocuk! Yeter!"

Ilgaz şaşırdı. "Tüm bunlar iki saat odamda kaldığımda mı oldu? Oyun odasında mı? Ayrıca sen neden sürekli bu çocuğa vurup duruyorsun?" Yakasındaki elini karnına götürüp cimcikledi. "Vurma!"

Salvatore sinirle nefesini dışarı verdi ve karın kaslarını büken karısının elini tutup kendisinden uzaklaştırdı. "Ilgaz yeri gelince dayak cennetten çıkmadır, kusura bakma!"

Ilgaz arkasını aniden dönen ve yatağa öfkeyle oturan kocasına ayıplar gibi baktı. "Valla Salvatore ben de Robert 'a gıcık oluyorum ama çocuğum benim. Atsan atılmaz, satsan satılmaz."

Salvatore dişlerini birbirine sürttü. "Yatılı okula vereceğim Robert 'ı."dedi. "Bizim ailenin Elizabeth'i olmayacak!"
Ilgaz şaşırdı."Saçmalama. Pedagoga gidiyor sürekli. Elbet düzelir."

Salvatore sinirle karısına baktı. "Soyu bozuk bunun anlamıyor musun sen! Ben düzeldim mi o düzelsin!"

Ilgaz gözlerini yumarak nefesini dışarı verdi. "Senin soyun bozuk değil, hasta da değilsin."

Salvatore kafasını iki yana salladı. "Ilgaz, Robert düzelmez!"

Ilgaz gözlerini açarak kocasının yanına gitti ve önünde diz çökerek ellerini tuttu. "Robert'ın neresine vurdun tam olarak?"

Salvatore kaşlarını çatmaya devam etti. Kafasını eğerek kıza baktı.
"Dizine, koluna,"
Ilgaz yutkunarak kafasını salladı. "Daha önce başka bir çocuğuna vurdun mu?"

Salvatore kafasını iki yana salladı. "Çünkü diğerleri uslu."

Ilgaz dudaklarını birbirine bastırdı. "Robert belki de bu durumu kıskanıyor olabilir mi?"

Salvatore göz devirdi. "Her gün vuruyorum gibi konuşma. Yılda bir kere olan bir şey,"

Ilgaz adamın dizlerine bir öpücük kondurdu. "Robert'ı bir kere alıp karşına konuşsan Salvatore?" Kafasını kaldırıp adamın dudaklarına da ufak bir buse bıraktı. "Sadece konuş. Azarlamadan, sakince."

Salvatore kızın dudaklarına uzanarak öpmeye devam etti.
Ilgaz dudaklarını ondan çekmeden kalkıp adamın kucağına oturdu.

Genç adam derin derin nefesler soluyarak kızın tüm kokusunu içine çeke çeke, aşkla, arzuyla, tutkuyla öptü ve gerçek bir manada sakinleşti.
Kız nefessiz kalınca geri çekildi ve adamın yanağına uzanarak sertçe öptü. "Hadi git konuş sevgilim,"

Salvatore gülümsedi. "Deneyeceğim, dokuz yaşındaki bir çocuk ne kadar anlar orası aşikar."

Ilgaz adamın kucağından kalkarak elini tuttu ve tüm gücüyle kaldırmaya çalıştı.

Salvatore değil kalkmak kıpırdamadı bile.
Kıza dalga geçer gibi bakarak,"Ne yapıyorsun sen?"diye sordu.

Ilgaz göz devirdi ve adama yaklaşarak göğsünden itecekti ki adam beline yapışıp kendisi ile birlikte yatağa düşürdü.