Hiç

73

Yaren annesine,"Ilgaz o kadar fena bir kız ki, o daha çok hamile kalır."diye dalga geçtiğinde bunu duyan Cansın çok kızmıştı.
"Ne kadar terbiyesizsin."
Yaren ile büyük bir kavga etmişti.
Ilgaz'ın onu Amerika'ya çağırmasıyla kabul etmiş kardeşinin moralini yüksek tutmak için elinden geleni yapmıştı. Kardeşinin her zaman yanındaydı.

Ilgaz ise artık doğurdu doğuracaktı.
Elizabeth çoktan doğum yapmıştı, ne yazık ki bebek ölü doğmuştu. Salvatore ve Robert geçmiş olsun bile dememişlerdi.
Sadece babası oğlunu uyarmıştı, Salvatore onlara zarar vermeyecekti ancak onları tüm bu servetten ve lüksün mahrum etmişti.
Şirketle tüm bağlarını koparmıştı.

Genç adam eve yine ağzı yüzü başkasının kanıyla boyanmış gelmişti.
Ilgaz yatağında uyukluyorken aniden odaya giren adamla korkuyla sıçradı.
"Bu halin ne diye sormayacağım."dedi tek kaşını kaldırıp adamı baştan sona incelerken. "Cansın gördü mü onu soracağım."

Salvatore gülümseyerek kafasını iki yana salladı. "Görmedi sevgilim. Çocuklar yattı mı?"

"Uyudular sonunda." Derin bir nefes alarak koca karnına elini götürdü. "Senin bu halin ne gene Salvatore, bu işleri yapacak adamın yok mu? Midem bulanıyor her seferinde."

"Var. Ancak bunu benim yapmam gerekiyordu."

"Duş alıp gel başımı ovala biraz ne olur."

Salvatore,"Olur."dedi. "İstersen sen de gel duşa?"

"Ben bugün duş aldım." Genç adam ofladı. "Neden bensiz duş alıyorsun?"

Ilgaz göz devirdi. "Git çabuk duş al gel."

Salvatore gömleğini de çıkarıp kızın karnını işaret etti.
"Oğlum nasıl?"
Ilgaz şişkin göbeğini eliyle ovalayarak tebessüm etti.
"Oğlun iyi."
Genç adam kanlı kıyafetlerini çöpe atma emrini verdikten sonra duşa girdi ve uzun bir süre çıkmadı.
Tırnaklarının içinde kan kalıntısı kalsın istemiyordu.
Saçlarını eline aldığı havluyla kurularken yatakta uyuklayan güzeller güzeli karısına baktı.

"Hamile bir kadını arzulayacağım aklımın ucundan geçmezdi."diye mırıldandı kendi kendine.
Ilgaz güldü. Bunu gören genç adam kaşlarını çattı ve elindeki havluyu odalarındaki koltuğa atarak kızın yanına gitti. "O beni hiç arzulamıyor ama."diye söylendi.
Ilgaz dilini şaklattı. "Bu arzulamamak değil."dedi. "Sadece hamilelik."

Salvatore karısının karnına elini koyarak sinirle,"Robert,"dedi. "Anneni Leo ve Yaşam'dan daha çok yoruyorsun pezevenk."

Ilgaz kıkırdadı. Karnındaki oğlu sanki babasının küfrünü duymuş gibi elini koyduğu yere tekme attı. Salvatore şakayla kızdı. "Babaya el kalkar mı?"

Ilgaz kahkaha attı. Salvatore'un yanaklarını tutarak kendisine çekti ve dudaklarını aşkla öptü. Genç adam sanki tüm gün ilk defa nefes alıyor gibi hissetti ve kıza tüm benliğiyle karşılık verdi. Tam o sırada Ilgaz adamın dudaklarına doğru acıyla inledi.
Salvatore korkuyla çekildi."ne oldu?"

Ilgaz bir çığlık daha attı.

"Sancı mı?"diye sordu adam. Ilgaz kafasını bağırarak iki yana salladı. "Bebek, bebek geliyor!"

**

"Ay bu çok tatlı ya!" Linda ve anne babası küvezdeki bebeğe aşkla bakıyordu. Salvatore kafasını salladı. "Ilgaz bugün hastaneden çıkmak istiyor, doktora soracağım. Sen çocuğun başından sakın ayrılma."

Kafasını salladı Linda. Biraz sonra ağabeyi geri geldiğinde Robert,"Size yarın geliriz bugün kızım dinlensin."dedi ve küçük kızına döndü. "Sen ağabeylerine yardımcı olursun." karısının beline elini atarak hastanenin çıkışına yöneldi.