32

3.1K 153 22
                                    

Salvatore doktorun ultrason aletinin sevdiği kadının karnına bastırmasını çatık kaşlarla sessizce izledi.
Ilgaz merakla ekrana bakarken doktor birden gülümseyerek,"Aaa!"diye bir ses çıkardı.
Salvatore merakla,"Ne oldu? Bir sorun mu var?"diye sordu. Doktor adama dönerek,"Hayır yok."dedi. "Ancak mükemmel bir haberim var."

Ilgaz kadın doktorun sevinçli yüzüne baktı. "Ne haberi?"

"İki kese görüyorum."dedi doktor mutlulukla.
Ne Salvatore ne de Ilgaz bunun anlamını bilmiyordu. "Ve?"dedi Salvatore sertçe.
"İkizler."dedi doktor. "İkizlere hamilesiniz."

Ilgaz gözlerini sonuna kadar açarak taş kesti.
Salvatore şaşkındı. Genç adam boğazını temizleyerek,"Emin misiniz?"diye sordu. Emin olmadan tepki vermek istemedi.
Ah.
Bir bebek derdi birden ikiye çıkmıştı ve Salvatore buna acayip bir şekilde mutlu olmuştu.
Ilgaz gözleri dolarken,"Gerçekten ikizler mi?"diye sordu sesindeki sevinçle.

Doktor güleç yüzüyle kafasını salladı.
Genç kız adama baktı. Salvatore gülümsüyordu. Doktor, havlu kağıtları koparıp kızın karnındaki jeli temizleyerek,"Kalkabilirsiniz."dedi.
Salvatore başkaları yanında mutluluğunu belli eden bir karaktere sahip değildi ancak yüzündeki tebessümü silemiyordu.
Ilgaz üstünü düzelterek ayağa kalktı. Hasta yatağında oturur pozisyona gelerek göz yaşlarını sildi ve derin bir nefes aldı.
Salvatore doktora kollarını göğsünde kavuşturup sordu. "Kalp atışını ne zaman duyacağız? Ya da cinsiyeti ne zaman öğreniriz." Keyifle gülümsedi. "İkisinin de."

Doktor sevinçle,"Sizinle uzun bir maratona çıkıyoruz."diye başladı konuşmasına. "İkiz hamilelikleri çok seviyorum, birkaç hafta sonra net bir şekilde kalp atışlarını duyarız diye düşünüyorum. Cinsiyet için henüz çok erken. Altı buçuk haftalık hamilesiniz Ilgaz Hanım, hamileliğiniz zor geçiyor farkındayım. İkiz hamilelikler bir tık daha zorlayıcı olabiliyor. Mineral takviyesi yapmalıyız, dikkatli olmalısınız. Normalden daha yorgun hissediyorsanız korkmayın. Bunlar ikiz hamileliklerinde görülen şeyler. Cinsel hayatınızda bir tık daha narin davranmanız lazım."

Salvatore derin bir nefes aldı. Değişik bir huzur hissediyordu. Daha önce hiç tatmadığı bir huzur.

Ilgaz gülümsedi. "Teşekkürler."dedi.
Doktor sevecenlikle,"Bir sonraki ay kalp atışlarını duyarız."dedi tekrar. "Ayda bir kontrole geleceksiniz. Sizinle her detayı konuşacağız."
Salvatore sert sesiyle sordu.
"Biz uzun bir yolculuğa çıkmalıyız, sorun olur mu uçakla gidersek?"

Doktor düşündü. "Nereye gideceksiniz?"

"Türkiye."dedi Ilgaz hızla.
Doktor dudak büktü. "Sorun olacağını sanmıyorum."dedi. "Ancak dikkatli olun. Hareketlerinize daha da dikkat etmelisiniz. İkizlerde düşük olasılığı daha çok olur."

Salvatore ve Ilgaz teşekkür edip dışarı çıktıkları gibi Salvatore boş koridora baktı ve kimsenin olmadığını görünce Ilgaz'ın kolundan tutarak kendisine çevirdi.
Kadının beline sarılıp havaya kaldırarak etrafında döndü.
Ilgaz kahkaha attı. Genç adamın önemsiz olarak gördüğünü düşünmüştü ikiz olayını. Salvatore sonunda durup kızın ayaklarını yere bastırdığınde saçlarına öpücükler kondurdu.
Ilgaz,"İkizlermiş."dedi tekrardan dolan gözlerle. Salvatore kızdan ayrılarak kollarını tuttu. "Evet."diye gülümsedi. İçi içine sığmıyordu. "Bir an önce şu lanet olası düğünü yapmalıyız. Yapalım da koca karınlı bir gelin olmayayım."
Salvatore eğilip kızın hayran olduğu dudaklarını öpmeye başladı.
Biraz sonra geri çekildiğinde,"Yarın Türkiye'ye gidiyoruz."diye fısıldadı. "Hazırlan."

"Ama proje?"dedi Ilgaz merakla.

"Erteledim derim kimse bir şey diyemez. Bir an önce ailenle tanışalım ve şu lanet nikahı kıyalım."

**

Salvatore kızı kendi evine getirmişti. Koltukta karşılıklı otururlarken "Kimse ikiz olduğunu bilmeyecek."dedi ciddiyetle.
Ilgaz anlamadı. "Neden?"

Salvatore soğuk bir şekilde,"Boş ver nedenini."dedi. "Kimse bilmeyecek."
Ilgaz aklına gelmişken çekingen bir şekilde konuşmaya başladı. "Ailem de hamile olduğumu bilmemeli."dedi.
"Bebek için evleniyoruz sanarlar ve böyle bir bok yediğim için büyük ihtimalle annem beni red eder."

Salvatore kaşlarını çattı. "Sen yirmi yedi yaşındasın ailen bunun farkında, değil mi?"
Ilgaz iç çekti. "Boşver Salvatore. Anlaman için Türkiye de büyümen gerekir."

Salvatore genç kızı inceledi. İncelerken de derin bir nefes aldı. Ilgaz hayatı tamamen değiştirmişti. Hayatını, bakış açısını ve onu.
Gülümsedi sonra. Ilgaz telefonuna gelen mesajla ilgilenirken genç adam da onu izledi. Ilgaz kaşlarını çattı sonra. Yaren yine onu sinir etmişti. Aile grubunda,'Ilgaz Amerika'ya gidince kendini bir bok sanmaya başladın.'diye yazmıştı.
Sebebi de Ilgaz,'Anne bence duvar renklerini beyaz yapmaktan vaz geçmelisin. Bir mimar olarak sana yardımcı olmaya çalışıyorum ancak dinlemiyorsun.'yazdı diye.
Neymiş Yaren beyaz istiyormuş.

Salvatore kızın birden değişen ruh halinin sebebini merak etti. "Ne oldu?"diye sordu. Ilgaz kafasını kaldırıp adama baktı. "Mühim bir şey yok ya."dedi bıkkınlıkla. "Benden bir büyük olan ablam şansını zorluyor o kadar."

Salvatore hatırlıyordu o kızı. Gerçek bir asiydi. "Yaren mi?"dedi yüzünü istemsizce buruşturarak.

Ilgaz kafasını salladı. İstemez güldü. "Sana ne demişti? Sersem mi?"

"Dingil."diye düzeltti adam kızı. Sesi çok sert çıkmıştı.
Ilgaz utandı. "Onun adına ben özür dilerim."dedi. Salvatore ayağa kalkıp kızın yanına geçti. "Ilgaz,"dedi sevgiyle.
Ilgaz adamın siyah saçlarına ve lacivert gözlerine bakarak gülümsedi. "Salvatore?"
Salvator ufak bir tebessüm ederek,"Teşekkür ederim."dedi.
Ilgaz'ın sesi meraklıydı. "Sebep?"

Salvatore kafasını iki yana salladı. "Her şey için."dedi. Elini kızın saçlarına götürüp bir tutamı parmakları arasına alarak derin bir nefes aldı. "Varlığın için, nefes aldığın için, beni sevdiğin için."

Ilgaz'ın sürekli dolan gözleri bu sefer de onu yalnız bırakmadı.
Dolu dolu gözlerle gülümsedi. "Seni seviyorum."dedi sonra adam gözlerini birkaç saniye yumdu.
Ilgaz,"Ben de seni seviyorum."diye fısıldadı. Salvatore eğilip kızın dudaklarına minik ve yavaş bir öpücük kondurdu. Elini saçlarından çekerek karnına götürdü. Hafifçe sevdi karnını. "Burada hayatım yatıyor."diye mırıldandı.
Ilgaz ellerini gözlerine götürüp yaşları silerek,"Ya!"diye çıkıştı. "Yapma böyle ağlayıp duruyorum!"

Salvatore gülümsedi. Kızı bilerek sinirlendirmek istediğinden eskiden söyleyip durduğu o cümleyi söyledi. "Ağlayan kadınlardan nefret ede-"
Genç kız göz devirerek sözünü kesti.
"Ben de senden nefret ederim."dedi homurdanarak.
Salvatore kahkaha attı. "Az önce seviyordun."

Ilgaz adamın kaslı karnına vurdu. "Sus Salvatore."

Salvatore eğilerek kızın saçlarına öpücükler kondurmaya başladı. Onu göğsüne çekti. "Akşam babamların eve gitmeliyiz."dedi. "Ablam gelecek. Seninle tanışmak istiyormuş."

Ilgaz heyecanlandı. "Ablan nasıl biri? Sence beni sever mi?"

Salvatore yanaklarını şişirip boğazını temizledi. "O Linda gibi değil."dedi. "Büyük ihtimalle seni hiç sevmeyecek. Aramızda iki yaş var. Tüm arkadaşlarıyla kötü bir geçmişim var ve o hep onlardan biriyle ciddi bir ilişki yaşamamı isterdi."
Ilgaz kafasını kaldırıp adama baktı. "Ne pis adamsın ya!"diye kızdı. Salvatore göz devirdi. "Seninle kötü geçmişimi konuşmayacağım."dedi. "Ablam zor bir kadın. Benden daha sert hatta. Babam gibi İtalyan milliyetçisi. Ben daha çok Türkiye tarihini seviyorum ama o bu konuda çok sert."

Ilgaz adamı dinledikçe şaşırıyordu. "Sen çekiniyor musun ablandan?"diye sordu birden. Dilini şaklattı Salvatore. "Çekinmiyorum da triplerinden bıktım."dedi homurdanarak. "Beni azarlamaya çalışır sürekli ancak boynuz kulağı çoktan geçtiği için başarısız olur."

Ilgaz"hmmm"diye bir mırıltıyla dinledi adamı.
"Kocasını hiç sevmem."diye burun büktü Salvatore. "O da gelirse gerginlik olabilir sakın gerilme. Çocuklara bir şey olursa herifi orada öldürürüm."

HiçWhere stories live. Discover now