62

2.1K 110 10
                                    

Sonunda eve gelmişlerdi. Babasının evinde bir haftadan fazla kalmış olmak onun umurunda değildi ancak Elizabeth bazı şeylerden şüphe duyunca evlerine dönmüşlerdi.
Salvatore telefonunu kulağına koymuş öfkeyle,"Deli tarafıma denk gelmeyin."diye tehdit ediyordu. "Orada ben bile hükümsüzüm."
Ilgaz adamı duyunca şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırdı. Leonardo'yu emzirmeyi bitirip omzuna aldı ve gazını çıkarmaya çalıştı.
Salvatore sinirle nefesini dışarı verdi. "Eğer sen bu ateşin içine böyle cesurca giriyorsan yanacağını da göze alman gerekir."
Genç kız gün geçtikçe adamın nasıl karanlık olduğuna şahit oluyordu ve bu durum onu ürkütüyordu.

"Orospu çocuğu biçerek öldürüyor."diye homurdandı Salvatore.

Ilgaz yutkundu. Ölüm her zaman onu korkutuyordu.
"Ben yokum."dedi en son Salvatore. "Ben tek başıma geldim tek var olurum. Sen dilediğin boku yiyebilirsin. Ölümden falan korkmuyorum seni sersem, karşında seri katil var. Normal bir adam yok, keyfine öldürüyor pezevenk."

Salvatore ayağa kalkıp salonda volta atmaya başladı. "O herifi bir gün gelir yok ederiz, şimdi onun o zevk yuvasına girip kobay olma isteğini anlamıyorum."

"Deli tarafıma denk geliyorsunuz!"diye bağırdı en son. "Bu konuşma bitti. Yokum. Ne bok yiyorsan ye, ihtiyarı sakın ikna etmeye çalışma gelip gebertirim seni."
Telefonu kapatarak masaya attı.
Ona korkuyla bakan kızı fark edince gözlerini sinirle yumdu ve ellerini yumruk yaptı. "Artık asla yanında konuşmayacağım."dedi sinirle.

Ilgaz kafasını salladı. "İsabet olur."

Salvatore kızın yanına giderek,"Korkma."dedi. "Bir şey yok."

Ilgaz adamın gözlerine merakla baktı. "Adam biçerek mi öldürüyormuş?"

Sorduğu soru adamın sinirlenmesini sağladı. "Her boku dinleme böyle."diye kızdı.

Genç kız omuz silkti. "Yanımda konuşursan dinlerim. Kulaklarım çok iyi duyuyor. Adamın sana dediklerinin bazısını da duydum."

Salvatore sinirle kafasını iki yana salladı. "Fazla merak iyi değildir."

Ilgaz göz devirdi. Leonardo geğirince diğer memesine götürdü çocuğunu. "Salvatore, biliyorum sözümün senin için bir önemi yok ama böyle korkunç işlerde olmasan."
Sesi çok sakin ve yumuşaktı.
Salvatore kaşlarını çattı. "Laf mı sokuyorsun bana sen?"

Ilgaz alayla güldü. "Ne haddime paşam."

Salvatore zaten sinirliydi, Ilgaz'ın bu tavrını çekemiyordu.
"Ilgaz gerginim güzelim."diye uyardı sertçe. Ilgaz ofladı. "Bir şey demiyorum ki."

Meraklı bir öfkeyle sordu adam.
"Senin sözünün bende niye önemi olmasın?"

Ilgaz kaşlarını çattı. "Vurulduğun toplantıya gitme dedim gittin. Hatta yalvardım sana."

"Bilmediğin, haddin olmayan şeylere karışıyorsun da ondan Ilgaz!"
Birden bağırıp ayağa kalktı. "Gitmesen herifi sadece sinirlendirmiş olurdum ve o zaman bir düşman daha kazandırdık çünkü toplantı adam için hayat memat meselesiydi!"

Ilgaz ayakta durup ona bağıran adama baktı. "Neden bağırıyorsun?"diye sordu sakince.

"Bağırtıyorsun!"

"Kalk git odana Salvatore seninle uğraşamayacağım. Sanki kendi canımı önemsiyorum ya!"

"Bana annemmişsin gibi davranma!" Öyle bir bağırdı ki Leonardo'yu korkuttu. Ilgaz oğlunu memede sakinleştirip,"Bağırma!"diye uyardı adamı. "Çocuk korktu geri zekalı!"

Salvatore iç çekti ve derin nefesler almaya çalıştı.
"Neden bu işleri tamamen bırakmıyorsan Salvatore?"diye sordu Ilgaz biraz sonra. Genç adam karşısındaki tekli berjere oturmuş bir şekilde ona bakıyordu.
"Bırakamam da ondan."dedi Salvatore umursamazca.
"Neden?"
"Ilgaz bak güzelim, biz bu işe benle başlamadık. Büyük büyük dededen gelen bir geçmişimiz var ve babamla nirvanaya çıkan bir gücümüz. Ben o gücü korumaya çalışırken pis işlerden de kurtulmaya çalışıyorum. Ama yangından kaçamıyorum." Kollarını göğsünde kavuşturup kızı izledi.
"Ya yangına eşlik eder yanarsın ya da yangının yönünü sen belirler yakarsın. Bu kural asla değişmez."

HiçWhere stories live. Discover now