52

2.4K 129 19
                                    


"Ne oldu?"diye sordu Salvatore merakla arkadaşlarına. Hepsinin yüzünden düşen bin parçaydı.
"Ne dedi, inandı mı?"

Ateş kafasını yavaşça iki yana salladı. "İnanmadı Salvatore."

O an Salvatore'un kan beynine sıçradı. Ateş'in yakasına yapışarak yüzüne kükredi. "Ne demek inanmadı?! Doğruyu anlatmadınız mı?"

Kenan ikilinin arasına girip ayırmaya çalışırken Salvatore onu dirseği ile iterek Ateş'e bağırdı. "Cevap versene!"

Dawson iç çekti. "İnanmadı. Hepimiz doğruyu anlattık ancak Ilgaz Nuh diyor peygamber demiyor. Giderken seni de götürmemizi istedi hatta."

Salvatore alev alev yanan gözlerini adamın yüzüne çevirerek,"Ne diyorsun sen Dawson?!"diye bağırdı.
Ateş'in yakasını iterek bırakıp,"Nasıl inanmaz?!"dedi acıyla.

Sonra bağırarak Kenan'a yumruk attı. "Hepsi senin yüzünden!"dedi. "Sen zorladın öp diye!"

Kenan yarılan kaşının acısıyla,"Oğlum,"dedi zar zor. "Nereden bilebilirdim böyle bir şey yaşayacaksın?"

Ateş Salvatore'u tutup geriye doğru çekti. "Sakin ol."dedi. Salvatore onu tutan adamı itti. "Bırak beni!"

Ateş de bağırdı. "Sakin ol Salvatore!"

Salvatore kızarmış gözleriyle,"Nasıl sakin olabilirim?"diye sordu. Olduğu yerde durup,"Ilgaz beni terk ediyor farkında değil misin?"dedi acıyla.
Ağlamak istiyordu.
Kenan,"Kardeşim bir sakin ol."dedi papağan gibi. "Ilgaz şu anda çok sinirli. O da sakinleştiğinde olanları düşünüp mantık-"

Salvatore onun üstüne yürüyünce susup Ateş'in yanına kaçtı.
Dawson,"Yenge düşünemiyor."dedi. "Sinirden gözü dönmüş durumda."

Salvatore Kenan'a,"Senin yüzünden oldu bunlar!"diye bağırdı.
Kenan öfkeyle,"Öpmeseydin lan o zaman!"diyince Salvatore daha fazla dayanamadı ve adamın üstüne atlayarak ağzını yüzünü dağıtmaya başladı.
Ateş,"Çocuklar, durun!"diyerek birbirlerinin üstünden kurtarmaya çalıştı ancak başaramadı.
Salvatore'da deli gücü vardı.
Dawson da koşarak yanlarına vardı ve ikiliyi ayırdı.
Salvatore'u uzaklaştırıp,"Dur artık!'diye bağırdı yüzüne doğru.
O an Salvatore'un gözünden bir damla yaş aktı.
"Dawson,"dedi acıyla. "Ilgaz beni bırakırsa ben ölürüm."
Onlar bahçede birbirlerini yerken Ilgaz da oğlunu emziriyor, aynı zamanda da ağlıyordu.

Yaşadığı şeyin ağırlığını kaldıramadı.
Adamların anlattıklarına inanmadı.
İnanmak istedi ancak ne kadar istese de yapamadı.

Salvatore onu arabaya çekiştiren arkadaşlarını iterek,"Bırakın beni!"diye bağırdı.

"Oğlum yapma böyle."dedi Ateş. "Bugün bize gel istersen."

Salvatore öfkeyle,"Ben hiçbir yere gitmiyorum!"diye tısladı.

Dawson,"Salvatore şu anda inat etmen sana bir şey kazandırmayacak."dedi. "Hem gel gidelim, fotoğrafı kimin yolladığını ararız."

Salvatore,"Onu atanı bulduğumda hızlı bir ölüm için bana yalvaracak."dedi korkunç bir şekilde. O kadar tehlikeli söylemişti ki üç arkadaşı da aynı anda yutkundu.
Salvatore gözünden akan yaşı sinirle sildi.
Dawson bunca yıllık arkadaşını ilk defa göz yaşı dökerken görüyordu.
Şaşkındı. Ve genç adama üzülmüştü.
Ilgaz'a olan aşkını bir kere daha gördüğü için ona yardım etmek istedi.
Kenan tekrar Salvatore'u arabaya çekistirince,"Bırak beni!"diye kükredi adam.
"Oğlum inat etme!"diye bağırdı Kenan da.
"Gitmeden çocukları göreceğim!"diye tısladı Salvatore.

Ateş homurdandı. "Ilgaz kapıyı açarsa görürsün."

Salvatore öfkeyle,"Ateş,"dedi. "Beni zorlamak istemezsin! Mark! Arabayı hazırla!"
Korumasına bağırdıktan sonra eve doğru dönerek hızlı ve öfkeli adımlarla içeri girdi.

HiçWhere stories live. Discover now