88

1.5K 94 10
                                    

"Al sana düşman al!" Salvatore Leonardo ile birlikte silahçılık oynuyorlardı.
Ilgaz keyifle genç adamı izliyordu. Bir oyuncak silah bu kadar çok ustaca tutulurdu.
Salvatore gömleğinin kollarını yukarıya doğru katlamış alnına düşen saçlarıyla son derece etkileyiciydi.
Kapı çaldığında Yaşam koşarak kapıya gitti.
Leonardo, Salvatore'u vurduğunda kapı açıldı ama genç adam umursamadan,"Ah vuruldum!"diye bağırarak kalbini tuttu. Dizlerinin önüne düştüğünde eve giren Henry keyifle,"Küçük çocuk, sen babanı vurabilen sayılı kişisin."diye gülerek içeri girdi.
Ilgaz kucağındaki Robert ile ayağa kalktı.
Salvatore da kaşlarını çattı.
Henry'nin arkasından Dawson geldiğinde genç adam birden kaşlarını kaldırarak,"Ne oluyor?"diye sordu.
Dawson omuz silkti. "Konuşması gereken şeyler varmış."dedi bıkkınlıkla Henry'i işaret etti. Salvatore'un yanına giderek kulağına fısıldadı. "Bela oldu orospu çocuğu."
Salvatore ofladı. Ağzının içine içine "Bana da."dedi.
Henry onlar fısır fısır konuşurlarken Ilgaz'ın yanına giderek Leonardo ve Yaşam ile oyun oynuyordu. Ilgaz'a da kafasını ara ara kaldırıp bir şeyler söylüyordu.
Genç kız kahkaha atınca Salvatore aniden girdiği kıskançlık kriziyle kaşlarını tekrar çatarak elinin tersiyle Dawson'un kaslı göğsüne vurup,"Gel."diye tısladı.

Henry,"Yenge sen ne tatlı kızsın ya."dedi keyifle. Bunu duyan Salvatore,"Çok tatlı."diye kinayeyle Ilgaz'ın yanına oturdu. Ilgaz utanarak teşekkür etti.
Kocasının aniden beline attığı eliyle irkilse de sustu. Robert gülerek yanındaki babasının kucağına atlamaya çalıştı. Salvatore,"Dur babacığım."dedi ve Henry'e bakarak,"Ne istiyorsun yine?"diye sordu.
Robert babasının göğsüne vurmaya başladı.
Ilgaz,"Al işte, ağlayacak."diye fısıldadı. Salvatore oflayarak oğlunu kucakladı. Henry gülümsedi. "Elizabeth'den evlilik teklifi aldım."dedi.

Dawson duyduklarıyla aniden kahkaha atmaya başladı. Ilgaz'da istemsizce gülünce Salvatore kıza öfkeli bir bakış attı.
"Pardon."diyerek boğazını temizledi Ilgaz.

Salvatore,"Kabul ettiysen eğer söyle de onun banka hesaplarını boşaltayım."dedi öfkeyle.
Henry,"Kabul ettim tabii ki." Dedi. Sonra güldü. "Çünkü devamında ne diyeceğini merak ettim ve duyduklarımla-"

"Anlat artık bu siktiğimin mevzusunu! Ne uzattın!"diye bağırarak sözünü kesti Salvatore.
Leonardo babasına bakarak,"Sik."diyince Ilgaz öfkeyle,"Bravo Salvatore!"diyerek kızdı. "Hayır anneciğim baba sık dedi. Sik değil, sık."
Salvatore karısının küfür etmesine bayılıyordu.
Henry güldü. "Yenge yanlış anlama ama küfür ağzında çok komik duruyor, hayatımda ilk defa bu kadar kibar sik diyen birini gördüm."
Ilgaz göz devirdi. "Küfrün kibarı mı olur?"

Salvatore karısına eğilerek kulağına fısıldadı. "Ben senin küfürlerine çok tahrik oluyorum."

Ilgaz utançla gözlerini sonuna kadar açtı ve yanaklarının yandığını hissetti.
Henry gülümseyerek devam etti anlatmaya. "Elizabeth senin ölmeni istiyor." Omuz silkti. "Bunu da bir benim yapabileceğimi söyledi."

Dawson,"Ah gülmekten karnıma ağrılar girdi."diyerek gözünden akan yaşları silmeye başladı. Henry,"Bende böyle tepki verdim."dedi keyifle.
Salvatore,"Jason'u boşuyor muymuş Elizabeth?"diye sordu merakla.
Henry şaşırdı."Boşamış bile, tanrım sen ablanla en son ne zaman konuştun?"

"En son Leonardo ve Yaşam altı aylık mıydı?" Ilgaz'a baktı. Ilgaz dudak büktü,"Bilmiyorum."

Robert babasının yüzüne baktı ve gülümsedi. Ilgaz bunu görünce,"Robert, annem."dedi ve eğilerek oğlunun alnına bir öpücük kondurdu.
Salvatore dişlerini sıkarak,"önümde eğilme."dedi arkadaşları anlamasın diye Türkçe.
Ilgaz kafasını kaldırıp merakla,"Sebep?"diye sordu.
"Tahrik oluyorum."

Genç kız şaşkınlıkla bakarak,"Yuh."dedi. Salvatore gülümsedi.
Henry,"Ne konuşuyorsunuz?"diye sordu merakla.
Leonardo ayağa kalkarak annesine koştu ve kucağına atlayarak,"Aşkım."dedi. Ilgaz'a kocaman sarıldı.
Salvatore bilerek oğlunu kızdırdı. "Leo anne benim."

Leonardo kaşlarını çatarak babasına,"Hayır!"dedi. Salvatore omuz silkti. "Benim."

Dawson,"Kardeşim aile saatini bozuyoruz ancak Henry bir an önce ne diyecekse dese ben de siktir olup gitsem?"diye sordu.
Leonardo yine,"Anne sik?"diyince Ilgaz yanındaki yastığı alarak hızla Dawson'un yüzüne attı.
Dawson dudaklarını ısırıp gülüşünü saklamaya çalışırken yüzüne gelen yastığı yakalayarak,"Özür dilerim."dedi.

Yaşam,"Dawson,"dedi hayranlıkla. Salvatore ağzının içine küfür etti. "Yaşam bu şerefsize aşık aşık bakma kızım."

Dawson eliyle saçlarını arkaya tarayarak,"Bu cazibeye kapılmayan kadın yok."dedi. Yaşam koşarak Dawson'un kucağına atladı.

Henry,"Salvatore seni öldürmek istemiyorum."dedi sonra sakince. Salvatore güldü. "İstesen yapabileceğini mi sanıyorsun gerçekten?"

Henry kafasını iki yana salladı. "Hayır ama-"

"Henry, sen gerçekten de ablamla evlen."dedi Salvatore. "Hatta düğününüzü ben yapacağım."

Ilgaz kocasına dönerek şaşkınlıkla bakınca Salvatore eğilerek kızın dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.

"Ben sadece buraya belki bir planın olur diye düşündüm. Çünkü ben yapmasam ablan yapar. Büyük ihtimalle."

Salvatore tek kaşını kaldırıp düşündü. "Evet yapar,"diye mırıldandı. O sıra Leonardo kocaman esneyerek annesine iyice sarıldı ve gözlerini yumdu.
Ilgaz da oğluna iyice sarıldı ve gülümseyerek kulağına eğildi, çok ama çok sessizce bir ninni söylemeye başladı.

"Tamam."dedi Salvatore bir süre sonra. Ilgaz'ın söylediği ninniyi bir o duymuştu ve kızın tatlı sesini duyunca kısa bir an dikkati dağılmıştı. "Bu teklifini kabul ediyorum."

Dawson,"Yenge bu kucağımda uyudu ne yapmalıyım?"diye sordu eliyle Yaşam'ı göstererek. Ilgaz kucağındaki oğlu ile ayağa kalktı. "Gel benimle."dedi.
Dawson kafasını sallayarak kızın ardından ilerlemeye başladı.
Çocukları yataklarına yatırıp koridora çıktıklarında Dawson çekinerek,"Ilgaz bir konuda seni uyarmak istiyorum."dedi sessizce.
Ilgaz kafasını salladı,"Ne oldu?"

"Kenan ve Ateş yine Salvatore'dan o öpüşme mevzusuna benzeyen bir istekte bulundular. Sen ağırlığını koymadığın müddetçe bu istekler bitmeyecek." Ellerini siyah kot pantolonunun ceplerine koyarak omuz silkti. "Onlar benim arkadaşım değiller, Salvatore benim arkadaşım. Ve ben o kaostan sonra hâlâ böyle bir istekte bulunmalarını doğru görmüyorum. Salvatore seni seviyorsa ben de seni seviyorum. Salvatore'a bir sürü can borcum var. O sensiz mutsuz. Yine öyle bir olay yaşamak istemiyorum."

Ilgaz sinirle ellerini yumruk yaptı. "Salvatore kabul etti mi?"diye sordu.
Dawson kafasını iki yana salladı. "Bu sefer etmedi."

Ilgaz rahat bir nefes vererek,"Teşekkür ederim Dawson."dedi. "Uyarını kulağıma küpe yapacağından emin olabilirsin."

"Rica ederim. Mutlu olmanızı herkesten çok istiyorum. Bakma sen en şerefsizleri ben gibi duruyor oabilirim ama aslında en adamları benimdir."

Ilgaz gülümsedi. "Gerçekten de iyi bir adamsın."

**

Salvatore yatakta sırt üstü uzanmış tavanı izlerken Ilgaz da onu izliyordu.
"Ne düşünüyorsun?"

Salvatore iç çekti. "Boş şeyleri."

"Henry'nin bugün bahsettiği şeyi düşünüyorsun değil mi? Henry'nin kendisini affettirme çabasını ben takdir ediyorum ve bence ona bir şans daha vermelisin."

Salvatore kafasını çevirip karısına baktı. "Ona bir şans daha vermeseydim şu anda nefes alamazdı."

"Henry kaç yaşında?"

"Otuz iki."

"Senden büyük."

"Aynı zamanda da Elizabeth'ten küçük." Kendisinin eski halleri aklına gelince yüzünü buruşturdu. En az üç yaş büyük kadınlarla olurdu eskiden. Şimdi ise kendisinden üç yaş küçük bir karısı vardı.
"Elizabeth bunu sorun etmiyor."

"Dawson, küçükken Elizabeth'ten nefret ederdi."

"Ne alaka şimdi?"

"Henry de aşıktı."

"Henry de sürekli aşık oluyor sanırım."

Salvatore keyifle gülerek kafasını iki yana salladı. "Evet."dedi. "Başıma Romeo kesildi."

HiçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin