28

2.9K 160 28
                                    


Robert genç kız ile düşünüyordu.
"Bizim serserinin de inadı çok pistir."
Sürekli düşünüyordu. "Ne yapıp edip ikna etmeliyiz ancak nasıl?"

Ilgaz kafasını salladı. "İkna olmuyor."dedi. "Çaktırmadan denedim ancak nafile."

Robert kafasını salladı. "Çocukları da sevmiyor ki,"mırıldandı. "Kendisi en büyük çocuk haberi yok."

Ilgaz gülümsedi. Tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki duydukları silah patlama sesleriyle kanı çekildi.

Robert alışık bir sıkıntıyla ofladı. "Ah Salvatore başımıza iş açtın!"

Şaşkın, korku dolu gözlerle yaşlı adama baktı. "Ne oluyor efendim? Ne bu-"
Cümlesini bitiremeden odanın kapısı aniden açıldı. "Efendim çıkmamız lazım!"diye bağırdı bir koruma.
Robert durumun ciddiyetini o an fark etti.
Hızla ayağa kalktı ve Ilgaz'a,"Kalk.''dedi.
Kıza bir şey olmasına izin veremezdi. O hem gelini hem de torununun annesiydi.
Ilgaz titreyerek ayağa kalktı. "Ne oluyor?"diye sordu onu itiştiren korumalara.
"Saldırı."dedi kısaca. Robert şirketin arka kapısına giderlerken arkalarından patlayan silahla,"Ilgaz kafanı eğ!"diye bağırdı.
Ilgaz kısa bir çığlıkla kafasını eğdi.
Tam dışarı çıkacaklarken arkasındaki koruma vuruldu genç kızın.
Ilgaz ona dönüp bakınca aniden ona atlayan adamla çığlık attı.
Robert telaşla kaçırılan kıza baktı. "Ilgaz'ı getirin bana!"diye bağırdı korumalara.
Korumalar,"Efendim gitmemiz lazım adamlarımızın neredeyse hepsi öldürüldü!"diye bağırıp yaşlı adamı zorla arabaya bindirdi.
Robert kükredi. "Ilgaz'ı getirin!"
Korumalar birbirlerini arayarak dedikleriyle,"Getireceğiz efendim."dediler hızla.

**

Salvatore babasına bağırdı. "SANA EVE ERKEN GİTMENİ SÖYLEMİŞTİM!" Odada bir oraya bir buraya sinirle yürüyerek bağırdı ve yumruğunu duvara geçirdi. "SANA BENİM SÖZÜMÜ DİNLE DEDİM BABA!"

Robert ağrıyan şakaklarına elini götürüp sıktı ve bastonunu koltuğun kenarına bıraktı. "Oğlum Ilgaz'ı getir."dedi zar zor.
Sol kolu uyuşuyordu sıkıntıdan. Kalbi daralıyordu.
Salvatore ise delirecekti. Ilgaz, sevgilisi, aşkı kaçırılmıştı.

Ellerini öfkeyle saçlarından geçirdi, tuttu ve çekti. "Delireceğim."dedi tıslayarak. "Senin yüzünden baba."dedi adama dönerek. "SENİN YÜZÜNDEN!"

Robert gömleğinin yakasını açtı. Hava alması lazımdı.
"Oğlum, Ilgaz'ı getir."dedi tekrar papağan gibi. "Ona bir şey yapmalarına izin verme."

Salvatore kaşlarını daha çok çattı. "ONU BIRAKACAĞIMI MI SANIYORSUN?!"öyle bir bağırdı ki Robert yumduğu gözlerini açtı.
"Yerini buldukları gibi gidip alacağım onu."

Robert bildiği gerçeğin yükünü daha fazla taşıyamadı. Oğlunun sözünü dinleseydi Ilgaz'a bir şey olmazdı.

"Hamile."dedi zorla
Salvatore duyduğu kelimeyle dehşete düştü ve nefes almayı kesti.
Başından aşağı kaynar sular döküldü sanki o an.
"Ne?"diye fısıldadı. Yüzündeki ifadeyi Robert ilk defa görmüştü. İlk defa oğlunu mağlup görmüştü.

Yutkundu yaşlı adam. "Hamile."dedi sesini sertleştirerek. "Bugün söyledi."
Salvatore tüm damarlarında kanının akışını hissediyordu. Gözlerini yumdu ve derin bir nefes almaya çalıştı.
Sonra da arkasını dönerek evden hızla çıktı.

**

Ilgaz'ın gözleri, ağzı ve tüm bedeni sandalyeye bağlıydı. Korkuyordu ancak sakin olmaya çalıştı.
Salvatore'un geleceğini düşünüyordu, adama çok güveniyordu.
Ağlayası geldi ama ağlamadı. Salvatore gibi güçlü olmaya çalıştı.
Ofladı.
Birden patlayan silah sesleriyle irkildi ancak ağzı da bağlı olduğu için çığlık atamadı.

HiçWhere stories live. Discover now