46

2.3K 135 11
                                    

Salvatore düğün sonunda dışarı çıkarlarken havanın soğuk olduğunu fark ettiğinde ceketini çıkarıp genç kızın omuzlarından aşağı bıraktı.
Ilgaz adama bakarak tebessüm etti ve,"Teşekkür ederim."diye mırıldandı.
Ailesi ile vedalaşma vakti gelmişti. Çok hüzünlüydü.
"Hemen gitmeyin."dedi annesine sarılıp. Annesi kafasını salladı. "Bir hafta buradayız."dedi.
Ablaları, babası ve arkadaşlarına da sarılmayı sonlandırdığında Salvatore kızı belinden kavrayarak arkadan kulağına fısıldadı. "Artık eve gidelim."

Gece saat iki olmuştu. Ilgaz çok yorulmuştu ve kafasını salladı. "Gidelim."

Onlar için hazırlanmış limuzine ilerlediklerinde Salvatore'un içi içine sığmıyordu.
Evlenmişti.
İmkansızdı, gerçek olmuştu.
Arabaya oturdular yan yana.
Salvatore daha fazla dayanamadı ve limuzinin şoför ile olan kısımdaki bölmeyi kapatarak kızın dudaklarına yapıştı.

Genç kadını kucağına aldı ve gelinliğine zarar vermeden kıza dokundu. Vücuduna, her yerine.
Genç kız nefes nefese adamdan uzaklaştı. "Dur Salvatore!"diyerek kıkırdadı ve dudaklarını yaladı. Salvatore gülümsedi. "Duramam."dedi kafasını iki yana sallayarak. "Yanıyorum aşkından Ilgaz."

Ilgaz adama sarıldı. "Kocam oldun."dedi gülerek.
Salvatore kızın saçlarını öptü. "Karım oldun."dedi.

Sonra birden bir şey oldu.

Büyük bir çarpışma yaşandı.

Ilgaz için hayat adama sarıldıktan sonra karardı.

Salvatore'u hissedemedi.

Gözleri kapandı.

**

Birkaç ay sonra...

Ilgaz onu hatırlamayan adama her baktığında ağlamak istiyordu.
Bu hayatta tutunduğu tek şey karnındaki bebekleriydi.
Düğün günü yaşadıkları o kazadan sonra onlara bir şey olacak diye çok korkmuştu.
Bebeklerini kaybetmemişti evet ama onu kaybetmişti.
Salvatore.
Salvatore onu unutmuştu.
Hafızasını kaybetmiş, aşkı yok olmuştu.
Üstelik karnında o adamdan iki çocuk taşıyordu.
Ağladı.
Salvatore onu her itip kaktığında yalnız kaldığı an ağladı.

Önündeki meyve tabağını kenara iterek derin bir nefes aldı. Karnı belirginleşmeye başlamıştı.
Salvatore dün eve gelmemişti. Bugün de geleceğini sanmıyordu. İş yerine gitmeyi bırakmıştı Ilgaz.
Trafik kazasından sonra düşük tehlikesi daha da arttığından sadece evde oturuyordu.
Ofladı. Keşke bir an önce akşam olsa da uyusaydı.
Ayağa kalkarak mutfağa ilerledi.
Tezgahtaki sürahiden kendisine su doldururken kapı çaldı.
Suyu kafaya dike dike yürüdü kapıya doğru.
Açtığında karşısında Salvatore'u beklemiyordu.
"Ne var?"dedi duygusuz olmaya çalışarak.
Salvatore kıza kaşlarını çatarak baktı. "Hadi hastaneye gideceğiz."dedi.
Ilgaz tek kaşını kaldırdı. "Sebep?"

"Bugün beş aylık oldu bebekler. Cinsiyetlerini öğreneceğiz."

Ilgaz alayla güldü. Karnını göstererek,"Sen bunları önemsiyor muydun ya?"diye sordu.
Salvatore ofladı. "Geleceksen gel gelmiyorsan gidiyorum."dedi.
Ilgaz yutkundu. Kısa bir an adamın duygusuz bakışlarına karşılık verip,"Git."diye mırıldandı. "Gelmeyeceğim."

Arkasını dönerek elindeki bardağı bırakmak için mutfağa ilerledi.

Kapanan kapı sesiyle göz yaşları usul usul aktı yanaklarından. Adamın gittiğini düşündü ancak arkasında hissettiği bedenle taş kesti.
İrkilerek burnunun dibine girmiş adama döndü.
Salvatore çok sinirliydi. "Amacın ne senin?"diye homurdandı.
Ilgaz omuz silkti. "Bir amacım yok."

HiçWhere stories live. Discover now