Hiç

2.Sezon 24.Bölüm

Yaşlı adam iç çekerek başladı anlatmaya.

"İgnazio,"dedi ilk önce. "Büyük oğlumun adı İgnazio. Zeynep'ten önceki karımdan olan ilk çocuğum. İkincisi ise,"

Ilgaz kaşlarını çattı.

"İkincisi ise üç yaşında."dedi adam.
Ilgaz şaşkınlıkla,"Ne!"diye bağırdı. "Baba kaybolduğun bu zaman diliminde gerçekten yaptın mı bunu!"

Robert iç çekti. "Evet yaptım."dedi. "Zeynep'i görene kadar bunun suçluluk duygusunu hissetmedim ama geri döndüm ve karımı görünce içim kederle doldu. Utanç içindeyim."

"İlk çocuğunu biliyor mu ailen?" Ilgaz duyduklarına inanamıyordu. Salvatore büyük, çok büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaktı.

"Bilmiyorlar."dedi. "Ama İgnazio onları biliyor ve tanışmak istiyor. Salvatore gibi şımarık bir çocuk, kocan kadar ukala."

Ilgaz öfke doldu. "Benim kocam ne şımarık ne de ukala baba. Rica ediyorum güzel ithamlarda bulun."

"İgnazio yakın zamanda İtalya'dan buraya gelecek, tüm mallarımın Salvatore 'a ait olmasını kaldıramadı, buraya gelecek ve hepsiyle tanışacak, nasıl açıklama yapacağımı bilmiyorum, senden yardım istediğim için bu olayı sana anlattım, nereden bilebilirdim ki tak düşüp bayılacaksın."

"Annem seni net bir şekilde boşayacak baba."dedi Ilgaz. "Yetmiş yaşındasın ve üç yaşında bir oğlun mu var? İnanılır gibi değil."

Robert yanaklarını şişirerek,"Biz İtalyanlar bilirsin, arzu ve ateşli insanlarız. Kocandan anlamış olman lazım, arzusu bitiyor mu?"

Ilgaz öfkeyle,"Savunman bu mu?!"diye bağırdı. "Salvatore taş üstünde taş bırakmayacak. Bir ağabeyi olduğunu asla kabul etmeyecek ve küçük oğlunu da kabullenmeyecek."

Robert sıkıntıyla elini yüzüne götürdü ve sıvazlayarak,"Farkındayım."dedi. "İgnazio, Salvatore gibi bir çocuk ve büyük olan o. Salvatore 'un lider gibi davranmasını kabul etmeyecektir."

"Bu da kocamın çok umurundaydı zaten değil mi baba, bak. Ben bunların hiçbirini bilmiyorum, dediklerini duymadım, görmedim. Anlıyor musun beni? Senin çarpık aşk hayatın yüzünden ben gerçek aşk hayatımdan olamam. Tek başınasın ihtiyar, gelinin yardımcı olmayacak."

Ayağa kalktı,"Ben hiçbir şey bilmiyorum, duyuyorsun değil mi?"

Robert ofladı. "Tamam Ilgaz, çık git odamdan. İyice Salvatore olmuşsun."

Salvatore babasının odasına girecekken aniden karşısına çıkan Ilgaz ile son anda çarpışmadan durdu. "Ne işin var senin burada?"dedi tek kaşını kaldırıp. O gün babasıyla konuştuktan sonra bayıldığı aklına geldi ve sinirlendi.

"Babam çağırdı,"diye yalan söyledi Ilgaz. "Çocuklara hediye almak istiyormuş, kim neyi sever diye sordu."

Salvatore gözlerini kısarak karısını inceledi. "Öyle mi?"dedi. Robert kafasını salladı. "Öyle oğlum."

"Söyle o zaman ihtiyar, Daisy ne seviyormuş."

Ilgaz gözlerini belerterek arkasını döndü ve yaşlı adama baktı. Dudaklarını oynatarak,"Barbie bebek."dedi.
Robert gözlerini kısarak kadının dudaklarını okumaya çalışsa da anlamadığı için yutkundu. Salvatore karısını kendisine çevirip,"Evet ihtiyar seni dinliyorum."dedi.
Ilgaz aniden kocasının dudaklarına yapıştı.
Salvatore kıza bir öpücük vermeyi ihmal etmeden itti.

Robert,"Oğlum yeter!"diye gürledi birden.  "Sana hesap mı vereceğim ben ya! Gelinim ve benim aramda olan bir şey. Girme."

Salvatore karısına baktı. "Aranızda?"dedi sinirle. "Bari hepimize yalan söylemeseydin Ilgaz, hatırlamıyorum diye."
Ilgaz hüzünle,"Yalan söylemedim ki Salvatore."diye kendisini savundu.
Sonra,"Hadi öp beni de işimin başına gideyim."dedi.