Rashta'nın gözleri daha da genişledi.
"Köşke mi götüreceksin?"
"İmparatoriçe'nin doğum günü."
Sovieshu'nun cevabından sonra Rashta şaşırmış göründü ve onu tekrar sorguladı.
"Oraya kim gidiyor?"
"İmparatoriçe, ben, hizmetkarlar ve şövalyeler olacak. Nedimesi dışında başka misafir yok. Neden?"
Rashta elleriyle ağzını kapattı. O kadar paniğe kapılmış görünüyordu ki Sovieshu ona kaşlarını çattı.
"İyi misin?"
"Rashta İmparatoriçe'nin doğum günü olduğunu bilmiyordu."
"Ah, öyle mi?"
"Kimse bir şey söylemedi..."
"Mümkün olduğunca rahat olmak istiyoruz. Bu açık bir parti değil, bu yüzden sadece yakın arkadaşlar veya akrabalar biliyor."
"Vikontes Verdi bundan bahsedebilirdi. "
Rashta dudaklarını somurttuğunda Sovieshu gülümsedi.
"Onun doğum gününü şimdi öğrendiğin için mutsuz olmalısın."
"Biz bir aileyiz. Rashta hediye olarak bir şeyler verebilirdi..."
Sovieshu kıkırdadı.
"Çok naziksin."
Rashta parmaklarını büktü.
"Şey... "
Sovieshu'nun ayrılma zamanı gelmişti, arabacı ikisine baktı.
"Yakında görüşürüz Rashta. Eğer çok geç çıkarsam arabacının arabayı sürmesi zorlaşır."
Rashta hızla onun kolunu yakaladığında Sovieshu arabaya bir adım attı.
"Rashta?"
Merakla arkasına döndü.
"Rashta'yı da yanında alabilir misin?"
"Sen mi?"
Sovieshu şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı ve aceleyle başını salladı.
"Rashta İmparatoriçe için bir hediye alamadı ve eğer Rashta doğum gününü kutlamazsa hayal kırıklığına uğrayacaktır."
Sovieshu yüzündeki şüpheci ifadeyi geri alamadı ve Navier'in hayal kırıklığı gibi bir duyguya sahip olmadığını düşündüğü için hayal kırıklığına uğrayacağına ikna olmamıştı. Ancak Rashta'nın gelmesi durumunda İmparatoriçe'nin bu durumdan hoşlanacağını söyleyemezdi.
"Rashta'yı da yanınızda götürün Majesteleri. Ortamı canlandırabilirim."
"Ruh hali mi?"
Alkol alıyormuş gibi yaptı ve Sovieshu hafif bir gülümsemeyle cevap verdi.
"Bu kadar çok şey yapmana gerek yok."
"Yine de bırak Rashta da gelsin. Bu bir aile partisi ve ben de ailedenim."
"Üzgünüm. Sadece ben ve İmparatoriçe olacağız."
Rashta yanaklarını şişirdi ve kollarını kavuşturdu.
"Ah sevgilim, yüzünü asma."
Sovieshu güldü ve parlak kırmızı yanağını çimdikledi.
"Gerçekten gelmek istiyor musun?"
"Başka bir kadınla yalnız kalmandan hoşlanmıyorum."
"Geçen gün köşk konusunu açtığımda itiraz etmedin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİ
Historical Fiction''Boşanmayı kabul ediyorum.'' Sovieshu yarı rahatlamış, yarı pişman bir ifadeyle bana baktı. Maskaralık mı yapıyordu, yoksa samimi miydi? Şu ana kadar iyi bir meslektaş ve mükemmel bir imparatoriçeydim. Hiç kavga etmemiştik; ta ki o onu getirene kad...
