155. Bölüm

326 38 0
                                    

Rashta beyaz bir masanın üzerinde beyaz bir defterle oturuyordu. Elindeki tüy kalem de beyazdı ve konsantrasyonla başını eğdiğinde saf gümüş rengi saçları yana doğru akıyordu. Elbisesi de beyazdı ve mükemmel bir melek görüntüsü veriyordu.

Ancak, melek Rashta'ya bakarken Sovieshu'nun ifadesi hayranlıktan uzaktı. Defterini incelerken tatminsiz görünüyordu. Rashta ellerini büktü ve ona gergin bir bakış attı ve gözleri buluştuğunda ona en üzgün, en ceylan gözleri benzeri ifadeyi verdi. Ancak Sovieshu'nun yüzü değişmedi.

"Yazmaya devam et."

Rashta'nın gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

"Majesteleri..."

Sovieshu ona kaşlarını çattı.

"Rashta, sayfanın üçte birini bile doldurmadın. Devam et."

Sesi alışılmadık derecede sert geliyordu. Rashta sonunda kalemini bıraktı ve burnunu çekerek ona baktı.

"Bilmiyorum. Henüz hepsini ezberlemedim. Çok fazla var Majesteleri."

"Rashta, bunlar sadece temel bilgiler. Ülkedeki memurların isimlerini, aile reislerini, unvanlarını, akrabalarını, özelliklerini, dairedeki kişi sayısını, devlete ait görevleri ezberlemelisin."

"Biliyorum biliyorum..."

Rashta gözyaşları içindeydi. Bütün bunları nasıl ezberleyebileceğini bilmiyordu...

"Ancak kitap yalnızca dört gündür elimde, Majesteleri."

Kitap bir elin yarısı kalınlığındaydı ve öğretmeninden ona verilmiş ve ezberlemesi emredilmişti. Bir dereceye kadar okuyup yazabiliyordu ama henüz bu konuda uzman değildi ve yine de tamamen sıkıcı bilgilerle dolu bir kitabı ezberlemesi bekleniyordu. Öğretmeni ona bunun üzerinde çalışması için yeterli zaman bile vermedi; son teslim tarihi yalnızca bir haftaydı.

Rashta kırılma noktasına ulaştığını hissetti. Sovieshu onu kontrol etmeye gelmişti, kendisi de onun dördüncü güne kadar kitabın tamamını ezberlediğini bekliyordu. Ona bazı sorular sorsa ve o da ona cevaplar verse daha iyi olmaz mıydı? Sovieshu bunu bile yapmadı. Ondan sadece boş bir not defteri açmasını ve ezberlediği her şeyi yazmasını istedi.

"Zaten dört gün oldu yani, değil mi?"

Daha da çılgın olan ise Sovieshu'nun beklentileriydi.

"Dört gün az değil mi?"

"..."

"Rashta, bunu ezberlemek bir, belki iki gün alır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Rashta, bunu ezberlemek bir, belki iki gün alır."

"Hayır! Bir günde ezberlemek mümkün mü?"

"Ben biir günde ezberledim."

"Siz sizsiniz, Majesteleri! Bunu başka kimse yapamaz!"

"İmparatoriçe de bir günde ezberledi."

Rashta dudağını ısırdı. Sovieshu onunla dalga geçmeye çalışmıyordu ama aşağılama imalarından dolayı daha da utanmış ve kızarmıştı.

Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin