114. Bölüm

301 32 1
                                    

Rivetti aşırı neşeli bir şekilde beyaz koridorda sallandı.

Daha önce İmparatoriçe'yi yalnızca bir portrede görmüştü ama şimdi Majestelerinin önünde oturup çay içti ve onu yakından gördü. Hatta İmparatoriçe ona gülümsedi ve birkaç gün sonraki başka bir çay partisine davet etti. Ribetti'ye göre bu, muhteşem yeni bir malikaneden ve sayısız hizmetçiden çok daha heyecan vericiydi.

'Çay partisi için kurabiye pişirmeliyim. Eminim İmparatoriçe bundan hoşlanır. Kurabiyelerim dünyanın en iyisidir!' 

Ancak koridorun diğer ucunda Rashta'yı görür görmez iyi ruh hali bozuldu. Rashta kollarını kavuşturmuş halde ayakta duruyordu, görünüşe göre Ribetti'yi bekliyordu.

"Ne istiyorsun?"

Ribetti, gözleri eski kölenin üzerinde gezinirken selamlamayı atladı. Rashta her zaman güzeldi ama şimdi gerçekten bir melek gibi görünüyordu.

Ancak Ribetti etkilenmedi. Alan onunla ilişkiye başladığından beri Rashta'dan nefret ediyordu ve ikili artık birlikte olmasa da bu duygu aynı kaldı.

"İmparatoriçe ile buluştun mı?"

Rashta da Ribetti'ye karşı benzer duygular besliyordu, her şeyigörmezden gelip doğrudan konuya giriyordu.

"İmparatoriçe mi? Kelime konusunda biraz yetersizsin."

"Ona ne söyledin?"

"Hala yetersizsin."

"Ne dedin?"

"Önemli bir şey konuşmadık. Ne oldu?"

"...konuştunuz mu?"

"Ne hakkında konuştuk mu?"

Rashta "bebek hakkında" diyemedi ve dudaklarını kapattı.

Rivetti'nin yüzüne kendini beğenmiş bir gülümseme yayıldı. Rashta'nın ne söylemek istediğini biliyordu ve Rashta'nın artık İmparator'un metresi olmasına rağmen hâlâ geçmişine zincirlenmiş olduğunu fark etti. Bu sır ortaya çıkarsa onu yok edebilir.

"Neden bahsettiğini bilmiyorum Rashta. Fazla endişelenme."

Ribetti alaycı bir gülümsemeyle karşılık verdi.

"Neden Majesteleri İmparatoriçe ile senin hakkında konuşayım ki? Buna değmezsin bile."

Bu hakaret karşısında Rashta'nın yanakları öfkeyle kızardı.

"Bana değersiz mi diyorsun yani?"

"Nasıl ki ağabeyimle birlikte olmak seni bir soylu yapmadıysa, İmparator'la birlikte olman da seni imparatorluk ailesinden yapmaz."

Ribetti'nin ağzından alaycı bir kahkaha çıktı.

Rashta'nın öfkesi patladı ve Ribetti'nin yanağına bir tokat attı. Ne yaptığının farkına bile varmadan bu oldu.

Ribetti şaşkınca bir çığlık attı.

"Delirmişsin sen!"

Ribetti ona vurmak için elini kaldırdı ama Rashta irkildi ve karnını kapattı.

Ribetti durakladı. Babası Vikont Roteschu'nun gözlemlediği gibi Ribetti akıllı bir kızdı. Rashta'nın kimin bebeğini taşıdığını hatırladı ve dişlerini gıcırdattı. Hakaret edebilirlerdi ama bu fiziksel bir kavga olamazdı. Soylular Rashta'ya ne kadar gülerlerse gülsünler, o hâlâ İmparator'un cariyesiydi ve onun bebeğini taşıyordu.

"Bana vuran kişi olmana rağmen hala benden aşağı bir seviyedesin. Adi!"

Rashta'nın öfkesi yeniden arttı. Ancak Ribetti'yi tokatladığı için pişman oldu, Rashta kendini suçlu hissettiği için değil, Vikont Roteschu'nun nasıl tepki vereceğinden endişelendiği için pişma oldu. Vikont kızına çok düşkündü.

Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin