Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİ

153. Bölüm

"Bu doğru mu?"

"Onu seviyorum. Bu yüzden teklifini hemen kabul ettim."

Heinley'nin gururlu açıklaması Kosair'i şaşkına çevirdi ve Kosair, karşısındaki adam hakkındaki izlenimini yeniden değerlendirmek zorunda kaldı. Heinley, Kosair'in gözünde bir anda "Pislik Kral"dan "Zevkli Kral" dönüştü. Evet, bu ulusun egemen kralı mükemmel bir muhakemeye sahip olmalıydı.

Kosair çok geçmeden gururla doldu. Düşününce genç kralın yakışıklı bir yüzü ve karizmatik bir havası vardı. Küçük kız kardeşinin yanında iyi dururdu.

Ancak Kosair'in içinde bir miktar şüphe kaldı. Heinley'nin büyük bir kadın avcısı olduğu yönünde söylentiler vardı...

"Ben kadın avcısı değilim."

Kosair'in gözleri şüpheyle kısıldığında Heinley onun ne düşündüğünü hemen fark etti.

"Öyle görünebilirim ama 'Kadın Avcısı Prens' izlenimini bilerek yarattım. Hiçbir zaman çizgiyi aşmadım."

"Bilerek mi?"

Heinley bu kısmı açıklamak istemedi. Özgür bir aşıkmış gibi davranmasının iki nedeni vardı: Biri savaşa hazırlanırken insanların gözlerinde zararsız gözükmek, diğeri ise kardeşine göre nispeten daha az vasıflı görünmekti. Ancak her iki neden de Kosair'e anlatmaya değmezdi. Savaş hazırlıkları gizliydi ve rahmetli kardeşi hakkında böyle konuşmak onursuzluk olurdu.

Heinley sessiz kalınca Kosair konuyu değiştirdi.

''Navier'a evlilik sözü verdiğini anladım. Peki ya süreç? Ne yapmaya karar verdiniz? Boşanacağından emin misin?"

"İşte sorun bu."

Heinley içini çekti.

"Ah, yemek yerken dinle, ağabey."

Koshar ona "ağabey" demeyi bırakmasını söylemek istedi ama dilini ısırıp çatalını aldı.

"Peki."

"Başlangıçta İmparatoriçe Navier ve ben haberci kuş aracılığıyla iletişim kuruyorduk."

"Haberci kuş mu?"

"Evet. Bu sefer de ince detayları haberci kuşlar aracılığıyla aktarmaya karar verdik."

Heinley'in yüzü karardı.

"Fakat sen banyo yaparken kötü bir haber aldım."

"Ne haberi?"

"İmparator Sovieshu'nun İmparatoriçe ile iletişim halinde olduğumuzu fark ettiğini zannediyorum."

"Ah!"

"Artık doğrudan iletişim kuramıyoruz...ve endişeleniyorum. Başka bir yol bulmam lazım."

"Aklında bir plan var mı?"

"Başkentte kalan bir arkadaşım var, bu yüzden onun adına kuş göndermeyi düşündüm."

Heinley başını salladı.

"Fakat bunun işe yarayacağına inanmıyorum. İmparator Sovieshu muhtemelen bundan sonra şüpheli kuşlara karşı tetikte olacaktır."

Heinley'nin ifadesi ciddiydi. Kosair çatalını bıraktı ve genç kralı dikkatle inceledi. Heinley hakkında pek bir şey bilmiyordu. Bu, onunla ilk kez şahsen tanışıyordu ve sosyal çevreler arasındaki söylenti, Dük Elgy ile birlikte onun da çapkın olduğu yönündeydi.

Ancak Heinley anlamsız bir adam gibi davranmadı. Hatta birisinin Kosair'i Batı Krallığı'na getirmesini bile sağladı. Kral, Navier için gerçekten endişeli görünüyordu ve bu bir erkeğin sevgisi olsa bile...

'Boşanmaktan ve hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir.'

Kosair, imparatoriçe olmanın sadece bir koltukta oturmak olmadığını biliyordu. Navier'in, pencereden oynayan diğer çocukları izleyen bir çocuktan, azmi ve tutkusu yalnızca imparatoriçe olmaya odaklanan bir çocuk haline gelişini Kosair, yakından izlemişti.

İmparatoriçe olması gerektiği için oyun oynayamadı.

İmparatoriçe olması gerektiği için yemek yiyemiyordu. 

İmparatoriçe olması gerektiği için buna katlanmak zorundaydı.

Navier, gelecek hayali uğruna çocukluğundan vazgeçerek bu düşünceleri kendi kendine tekrarladı. Kosair, herhangi bir haksızlık olmaksızın tahttan atılmasının ardından ne kadar acı çekeceğini ancak hayal edebiliyordu.

İşte bu nedenle Kosair eksantrik Kral Heinley ile el ele vermeye karar verdi.

"Bir fikrim var."

"Nedir?"

"Arkadaşım Marki Farang başkentin hemen dışında yaşıyor. Mektupları kabul edebilir."

"Ah! Ona mektup gönderebilirim!"

"İçeriğe bakmayacağından emin olabilirsin. Navier'e onun aracılığıyla mesaj gönderebilirsiniz."

Heinley'nin yüzü aydınlandı.

***

"'O kadının' hikayesi gazetelerde yayınlansa da dışarıda kimse isyan etmiyor."

"Herkes sanki o bir masal kahramanıymış gibi konuşuyor."

Nedimelerin dedikodusu arasında iyi bir haber yoktu.

Rashta buna bayılırdı. Halk, sıradan cariyenin kayıp anne ve babasını bulduğunu duyunca ona "yaşayan bir peri masalı" adını verdiler. Eğer Rashta imparatoriçe pozisyonuna yükselirse, halkın saplantısı daha da artacaktı. Sıradan insanlar kesinlikle sevinecektir.

Bunu düşünmek sadece canımı acıtıyordu, bu yüzden düşüncelerimi Heinley ile iletişim kurmanın bir yolunu bulmaya yönelttim. Yaptığım en iyi plan Marki Farang'ın haberci kuşunu ödünç almaktı ama bunun da sorunları vardı. Kuş doğrudan Heinley'e gidebilir ama Heinley'nin kuşunun nasıl olup da doğrudan odama geldiğini bilmiyordum.

Seçeneklerim üzerinde düşünürken, Marki beni görmeye geldi.

"Ne oldu?"

Nedimelerim gittiğinde Marki Farang gülümsedi ve bir mektup uzattı.

"Teslim etmem gereken bir şey var."

Beni şaşırtan şey elindeki mektubun Heinley'den gelen bir mektup olmasıydı.

"Nasıl-?"

"Bunu Kosair istedi."

"Ağabeyim!"

"Benden okumamamı ve hemen teslim etmemi istedi."

Şaşkınlıkla başımı salladım ve zarfı kabul ettim. Mum mührünü kırdım ve mektubu hızla çıkardım.

– Senden daha fazlasını duymak isterim. Birlikte plan yapmalıyız. Zamanınız var mı yoksa hızlı hareket etmeniz mi gerekiyor?

Ağabeyinle tanıştım. Sana çok benziyor. Seni özledim.

Ve son olarak; Hangi rengi seversin? Ne tür bir oda istersin? Bana haber ver, odanı önceden düzenleyeyim.-

Onun Heinley olduğunu görünce endişelerim ortadan kalktı. Yumuşak bir kahkaha attım. Ben bu tür şeylerle uğraşırken bile beni rahatlatma becerisine sahipti...

"Mektubun ne olduğunu bilmiyorum ama iyi bir mektup gibi görünüyor."

"Ah, Marki Farang."

Hala orada durduğunu unutmuştum. Onun varlığını geç de olsa fark ettiğimde, şakacı bir şekilde sırıttı.

"Yani bu iyi bir mektup. Hemen cevap vermelisin. Haberci kuş hâlâ evimde, o yüzden onu geri göndereceğim."

"...Bir ihtimal, haberci kuş mavi bir kuş muydu?"

"Evet. Onu yemliğe koydum, o yüzden şu anda yemek yiyor olmalı."